Alâ'dan
Babaannemlerin yanında beşinci günümüzdü. Doya doya İzmir'i geziyorduk, denize giriyorduk , bol bol eğleniyorduk.
Ama benim aklım hala Karan'daydı.
Onu unutamıyordum.
Hala onu çok seviyordum. İçim ona karşı soğumuyordu.
Kafamdaki düşünceleri bir kenara bırakıp hazırlanmaya başladım.
Saat akşam dokuza geliyordu. Bugün ki planımız güzel bir eğlence mekanına gitmekti.
Duşumu almıştım zaten saçımı Dysonla kurutup makyajıma başladım.
Ne giyeceğime hala karar verememiştim.
Bugün siyah giymeye karar vermiştim. Arkamı dönüp yatağımın üzerindeki iki siyah elbiseye baktım biri pullu uzun kol kısa bir elbiseydi. Biri ise askılı ufak bir yırtmacı vardı ve mini bir elbiseydi.
İzmir sıcağında uzun kol giymek istemediğim için yırtmaçlı kısa elbiseyi seçmiştim.
Aynanın önüne geçip saçımı yapmaya başladım. Bugün saçımı açık bırakmak istemiyordum. Saçımı düzleştirip at kuyruğu yaptım. Elime de siyah renkte kendinden simli bir mini çanta aldım ayakkabı olarakta ince tek bantlı rugan topuklu ayakkabıya karar verdim.
Son olarak aynanın önüne geçip kendime baktım kendimi çok beğenmiştim.
Odamdan çıkıp Ayça'nın odasına girdim.
" Hazır mısın bebeğim "
" Hazırım aşkım "
Ayça'ya baktığımda baştan aşağı beyaz giyinmişti.
Elbise olarak keten tek kollu kısa bir elbiseye karar vermişti. Ayakkabı olarakta topuklu beyaz bir sandalet giymişti. Çanta olarak gece mavisi bir mini çanta almıştı eline. Çok güzel olmuştu.
" Çok güzel olmuşsun aşkım "
" Sende her zaman ki gibi çok güzelsin "
" Ee hazırsan çıkalım balım "
" Çıkalım aşkım "
Aşağıya indiğimizde dedemler televizyon izliyordu.
" Biz çıkıyoruz dedeciğim çok geç kalmayız "
" Tamam yavrum dikkat edin kendinize "
" Tamam dedem "
Evden çıkıp arabaya bindik.
Kısa süre sonra randevu yaptırdığımız eğlence mekanına gelmiştik. Buraya her gelişimizde geliyorduk. Sahibi yakın bir arkadaşım olurdu.
Bize ayrıltılan Locaya geçip oturduk.
Herkes olduğu gibi çok güzel geçiyordu.
Ta ki ortama göz gezdirene kadar...
En son onu on gün önce görmüştüm.
Karan'ım.
Masada beş erkek konuşuyorlardı. Tahminlerimce işle ilgiliydi.
Bize kenarda bir yerde oturduğumuz için bizi görmüyordu.
Ayça'ya eğilip Karan'ın burada olduğunu ve gitmek istediğimi söyledim.
Ayça'da tereddütsüz kabul etmişti.
Hesabı ödeyip mekandan çıkmıştık.
Gözlerim dolu doluydu. Onu çok özlediğim şimdi farkındaydım.