Yazlığa geleli iki hafta olmuştu. Geçirdiğimiz günler hep eğlenceli geçmişti. Ara sıra bara gidiyorduk ara sıra çarşıya gidiyorduk.Eğlene eğlene iki haftamız geçmişti.
O günden sonra Karan'ı hiç görmemiştim.
Magazinde o kızla beraber bir kaç kez daha görmüştüm.
Hala alışamamıştım yokluğuna.
Ama alışmıştım onsuzluğa.
Sabah onun kucağında uyanmamak, onunla beraber yapılan aktivitelerimiz, beraber izlediğimiz filmler...
Artık yarım bir insandım. Ruhum onda , bedenim bendeydi...
Yaşananları unutmaya çalışıp yoluma bakmaya karar vermiştim. Dimdik ayakta durmak zorundaydım.
Kafamdaki düşüncelerini kenara bırakıp yatağımdan kalkıp elimi yüzümü yıkayıp odamdan çıktım.
Aşağı inip mutfağa geçtim ve kendime güzel bir tost hazırladım. Çayımı da alıp bahçeye geçtim. Masaya oturup güzel bir şekilde kahvaltımı yaptım.Bugün dün aldığım çiçekleri bahçeye ekmeye karar vermiştim.
Eve girip eldivenlerimi, tırmık ve küreğimi alıp tekrardan bahçeye geçtim.Yavaş yavaş çiçeklere uygun küçük küçük çukurlar açmaya başladım.
Bir süre sonra omzunda bir el hissettim.Arkamı dönüp baktığımda ise benim yaşlarımda bir beyfendi gördüm.
" Buyrun bir sorun mu var?"
" Yok sadece ben Osman amcaya bakmaya gelmiştim de onları göremedim size bir sorayım dedim. "
" Dedemler şuan evde değiller ben onların torunuyum"
" Bu arada ben Asaf "
" Bende Alâ "
" Tanıştığıma memnun oldum Alâ "
" Bende Asaf "
Arkamı dönüp isme tekrardan koyulduğumda yanıma gelip çömeldi.Ona baktığımı fark edip bana baktı.
" Ne oldu yanlış birşey mi yaptım "
" Yok ne yanlışı yardım etmek ister misin?"
" Olur çok isterim "
" Tamam o zaman ben çiçekleri ekeyim sende topraklarını üstüne koy ve sula olur mu "
"Olur."
Hem işimizi yapıp hemde güzel bir sohbet içindeydik. Yaklaşık yirmi dakika sonra işimiz tamamen bitmişti. Ayağı kalkıp eldivenlerimizi çıkarttık.
" Oh bee sonunda bitti "
" Ama çok güzel oldu Alâ "
" Seninle aynı fikirdeyim Asaf "
Yaptığımız iş bizi baya bir yormuştu.Yaptığı iyiliğin altında kalmak istemediğim için onu kahve içmeye davet edecektim. Böylece benim gözümde ödeşmiş olacaktık.
" Çay mı kahve mi "
"Neden sordun?"
" Yapacam da ne içersin diye sorayım dedim "
" Yok yaa ben gitsem iyi olur hem senin işinde vardır "
" Yok yok işim hadi ama Asaf ne içersin ?"
" Kahve olsun o zaman sana da zahmet olmayacaksa "
" Yok canım ne zahmeti "
Ben içeriye geçtiğimde Asaf bahçede ki masaya geçmişti. Kahveleri hazırladıktan sonra tekrardan bahçeye geçtim.