17

45 5 17
                                    



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.









***

Beynin bir kapasitesi olduğunu ve dolduğunda daha fazlasını almadığını yeni yeni anlıyordu Yeonjun. Daha öncesinde, istese bütün kitapları ezberleyebileceğini ama içinde istek olmadığı için çalışamadığından derslerden kaldığını düşünürdü. Ancak işler, düşündüğünden daha da karmaşıktı.

Ders çalışmanın bu kadar zor olduğunu bilmiyordu, bilmek de istemezdi. Uzun paragrafları ezberlemek bir yana dursun okumak dahi çok zorlayıcıydı. Üstelik matematikde ezberlemesi gereken cümlelerde yoktu, lanet ders akıl yürütmeyle işliyordu.

Çalışkan insanlara artık daha da saygı duyuyordu. Bütün bunları başarabilmek her yiğidin harcı değildi. Özellikle Soobin'e daha fazla saygı duymaya başlamıştı. Sadece çalışkan olmakla kalmayıp, bu konuda okul birincisiydi. Yakışıklı, zeki, uzun, gamzeli, harika bir insandı Soobin. Tanrı insanları yaratırken onu sona saklamış olmalıydı, daha da özenebilmek için. Tek bir kusuru varsa Soobin'in, o da kusursuz olması olmalıydı.

Dikkat dağıtan çok fazla etken vardı etrafta, Yeonjun odaklanmakta zorlanıyordu. Oturma odasında, yarınki sınavı bir yerlerine takmayan Kai, Taehyun ve Beomgyu'nun video oyunu oynarken çıkardığı gürültüler vardı mesela. Soobin'in mavi saçlı oluşu da bu etkenlerin arasındaydı. Soobin'in ders anlatırken ki çekiciliği de vardı, konuşurken arada büzdüğü dudakları da. Soobin'in, kulağının arkasına koyduğu kalem bile Yeonjun'un dikkatini dağıtıyordu.

Her ne kadar, saçları tamamen boyanana kadar mavi renkten emin olamasa da Soobin gibi, onun cesaretini kırmamak adına moralini hep yüksek tutmuştu ki bunun eksileriyle uğraşmak durumundaydı şimdi. Ne vardı da mavi rengi seçtirmişti, ne diye diretmişti? Düşündüğünden daha mükemmel duracağını düşünememiş miydi?

Soobin soruyu çözmeye uğraşırken pembe dudaklarını büzerken, süt gibi bembeyaz teni üzerine sim dökülmüş gibi parlarken, mavi saçları yakışıklı yüzünün daha da aydınlanmasına neden olurken, mavi saçları pamuk gibi görüntüsüyle ellerini daldırma isteği uyandırırken, ince uzun parmaklarıyla masada ritim tutarken ve testteki soru onu zorladığı için kaşlarını hafif çatarken.. 

Her haliyle, vücudunun her zerresiyle bu kadar mükemmel olacağını bilseydi saçını boyatmasına asla müsaade etmezdi Yeonjun.

Ağlamaklı sesler çıkararak başını masaya koydu. Kuaföre girmeden Soobin'in sunduğu anlaşma, nereden bakılırsa bakılsın çıkarına olacağını düşünmüştü. Derslerine çalışmakla kalmayacak, aynı zamanda da Soobin'i renkli saçla görüp kutsanacaktı. Ama şimdi, her iki seçenekte ölüm gibi geliyordu. Her daim onun yakınlarında olmak, sürekli onu düşünmek zorunda kalmak kalp krizinden ölmesine yol açabilirdi.

Ağlamaklı sesler çıkaran Yeonjun'u yanlış yorumlayan Soobin, onun ders çalışmaktan erken pes ettiğini düşünüp bıkkın bir nefes verdi. "Daha ilk sayfadayız Yeonjun."

LO$ER LØVER |BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin