16

44 6 1
                                    

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

"Müdür bizi okuldan atacak artık." 

Soobin, yaklaşık yarım saattir olduğu gibi yine isyan ediyor, sitemlerde bulunuyor, arkadaşlarını yanlış yoldan geri çevirmeye çalışıyordu. Yaklaşık yarım saattir olduğu gibi yine çabalarına karşılık alamıyordu. "Tekrar sınıfta kalırsın Yeonjun."

"Bir şey olmaz."

"Hepimizi sınıfta bırakacak."

"Dünyama hoş geldiniz."

Hatalar, hatalar, hatalar.. Bu grup başına iş açmayı seviyor olmalı diye düşünüyordu Soobin. Özellikle Yeonjun'un hiç akıllanmayacağına emindi. Müdür, her hareketini izlerken Yeonjun'un bu tarz bir işe bulaşması ise bu tezi destekliyordu. Yeonjun, yaramazlığın enayisi olmuş olmalıydı.

Yeonjun, Soobin'in hakaret eden ve vazgeçirmeye çalışan cümlelerin her kelimesine katılıyordu. Soobin çok haklı ve yakışıklıydı. Azarlarken de çok seksi görünüyordu. Ancak huyundan vazgeçmiyordu, müdürü deli edecek olsa da geri adım atmaya niyetli değildi.

Aynı sitemkar havaya büründü Kai, Soobin'i yoldan çıkarmanın bu kadar olacağını tahmin edememişti. "Hadi, ne naz yaptın."

Gitmeden önce anlaşmış ve birlikte gidebilmek için sığınakta toplanmışlardı. Şimdi ise, Soobin hariç herkes ayakkabılarını giymişti ve inatla hala laf yetiştirmeye çalışan Soobin'i bekliyorlardı.

Derin bir nefes verdi. Kai'yi bile ayartmışlar diye düşünüyordu, en küçüğünün onları yoldan çıkardığından ve kendisini de çıkarmaya çalıştığından habersiz. Sonra kafasına dank etti ve asıl şeytani tarafın kim olduğuna dair şüpheler peydah oldu. Kai bebek gibi durabilirdi ama içinde kesinlikle bir cinni saklıydı.

Bıkkın bir nefes verdi Soobin. Üzüm bile üzüme baka baka kararmışken, bu salakların yanında üç senedir sürdürdüğü örnek insan nâmını daha fazla devam ettirebileceğini düşünmesi aptallıktı. Ettiği küfürlerde gözle görülen bir artış söz konusuydu, daha arsız davranıyor ve çoğu, insanların gözünde ayıplanan davranışlardan sergiliyordu. 

Kai'nin de dediği gibi daha fazla naz yapmayı bırakıp kırmızı converselerini ayağına geçirdikten sonra ayağa kalktı. Ardından kapıyı kapatmadan önce, arkadaşlarının kalın giyinip giyinmediğini kontrol etti, her ne kadar üzüm üzüme baka baka kararır misali onlara benzemeye başlasa da içindeki sorumluluk sahibi yanını hala koruyordu. Havalar soğumaya başlamıştı ve bugünün soğuğu çok keskindi.

Anlaşmış gibi, herkesin üzerinde siyah kapşonlu sweetshirt vardı. Beomgyu'nun kapşonlusunun altından beyaz gömleğinin etek kısımları görünüyordu. Taehyun, üzerine giydiği her şeye yaptığı gibi, kapşonlusunu da pantolonunun içine sokmuştu, siyah şişme yeleği de üzerine geçirmişti. Kai'in kafasında siyah bir şapka vardı, baştan aşağı siyah giyinmişti ve serseri gibi görünüyordu. Yeonjun'un ayırt edici noktası ise kapşonlusunun altında kalan ama yine de bir kısmı görünen pantolon zinciriydi.

LO$ER LØVER |BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin