Arabadan inip, merkeze girdim. Soğuk hava anında kesilmiş, sıcak hava yüzüme vurmuştu. Elimdeki bitmiş kahve bardağını çöpe atıp Minnie'nin odasına girdim. Bu sefer kimse yoktu.
"Oo hoşgeldiniz Ryujin hanım."
"Kapa çeneni. Geçen neden Hwang ile konuşuyordun?"
Önündeki dosyayı kapatıp, çekmeceye koydu. Dosyaya göz ucuyla baktığımda Hwang Yeji yazıyordu. Biliyordum, benden gizli iş çeviriyordu.
"Bir iş için."
"Ne işi Minnie?"
"Boşver, kafa yorma bunla. Sen naptın dün, gittin mi konsere?"
"Gittim."
"Ee Yoona neyi kast etmiş?"
"Anlamadım bende."
Minnie anladığını belirtircesine kafa salladığında oturduğum deri koltuktan kalkıp, kapıya ilerledim.
"Ha bu arada bugün merkeze Hwang'ın eski bir dostu gelecek."
Minnie çatık kaşlarıyla ağzını aralamıştı ki bir şey demesine izin vermeden odadan çıktım. Aslında Minnie'yi yalan söylemiştim. Konserde verilmek istenen mesajı anlamıştım. Sadece Minnie beni biraz şüpheye sokmuştu.
Kendi odama geçtiğimde Yuna'yı koltukta oturmuş, başını ovalarken buldum. Dün gece o kadar içerse olacağı buydu.
"Prenses uyanmış."
"Yok, bedenen burdayım ama ruhen hala yatakta."
Göz devirip kendi koltuğuma oturdum ve bilgisayarı açtım. O sırada Yuna hala dün gece de kalmıştı. Onu dinliyormuş gibi yapıp kulaklıklarımı taktım ve Hwang'ın Fıre adlı şarkısını açtım.
Klibi biraz garip başlamıştı. Çiçek tarlasının ortasında ahşap bir ev vardı. O eve, elinde çiçeklerle bakan kumral bir kız bir de. Ardından sahne değişti. Akşam oldu. Hwang şarkı söyleyip, çıplak ayakla sokakta koşturuyordu. Onu kovalayan birkaç adam da hemen arkasındaydı. Kimdi bu adamlar? Hwang ne işler karıştırmıştı?
Klibi izlerken şarkı sözlerini de dinliyordum bir yandan. Klip ile alakası yoktu. Şarkının amacı sözlerde değil, klipteydi. Sözler o kadar alakasızdı ki nasıl popüler olmuştu anlayamadım.
"Yeji-ya!"
Yuna'nın sesini duymamla kulaklığı çıkarıp ona baktığımda Hwang'ın misafirinin geldiğini gördüm. Kafamı hafifçe eğip, selam verdim. O ise çoktan koltuğa oturmuş, bacak bacağa atmıştı.
"Hoşgeldin."
"Hoşbuldum da müsait miydin?"
"Evet, sadece biraz dalmışım."
Gülümseyip bakışları Yuna'ya çevrildi. Demek istediği şeyi anlayıp, Yuna'ya döndüm.
"Yuna, bizi biraz yalnız bırakabilir misin?"
Yuna başını ovmayı bırakıp, beni hızla onayladı. Oturduğu yerden kalkıp hızla odadan çıktıktan sonra misafirime döndüm.
"Tekrardan hoşgeldin, Solar."
Gülümseyip, konuşmam için öncelik tanıdı. Aklıma gelen tüm uygun soruları ona soracaktım. Çünkü Hwang'ı o büyütmüştü, her şeyini biliyordu.
"Hwang hakkında bildiklerini kısaca anlatabilir misin?"
"Ah, Yeji... Benim küçük kedim... Çocukken oldukça tatlı bir çocuktu ancak kurnazdı. Bu kurnazlık farklıydı, çocukluk yaramazlığı gibi değildi. Ergenlik çağına geldiğinde psikoloğa götürdük. Çünkü ergenlerin yapmayacağı şeyler yapıyordu. Özellikle çocuk yurdunda diğer çocuklara zarar veriyordu. 17 yaşında yurttaki en yakın arkadaşını öldürüp, kaçtı. "
Hwang'ın geçmişi tam da tahmin ettiğim gibiydi. Bir olay yüzünden böyle olduğunu biliyordum. Solar her ne kadar bunun farklı olduğunu düşünse de Hwang'ı etkileyen bir şey vardı.
" Peki öldürdüğü arkadaşının adı neydi? "
" Lee Chaeryeong. Çok güzel bir kızdı. Kibardı, akıllıydı ve hep bize yardım etti. Zavallım, şimdi kara toprakta."
Solar'ın dediği her şeyi not almıştım. Hwang hakkında daha çok şey öğrenmeliyim ki asıl suçluyu bulayım.
" Peki Hwang kaçtıktan sonra nereye gitti, fikriniz var mı? "
Kadın dolan gözlerini hafifçe sildi ve masanın üzerinde duran Sudan bir yudum aldı.
"İzini kaybettirdiği için bulamadık. Sonra bir sabah uyandığımızda ünlü olmuştu. Yetimhaneye geri getirirdik ama artık reşitti. "
Anladığımı belirtircesine kafa salladım.
"Çok teşekkürler."
"Ne demek, Yeter ki Yeji'yi kurtarın."
Kafa sallayıp, Solar'ı uğurladım. Kafamda birkaç şey oluşmuş gibiydi ama Yoona ile de konuşmalıydım ki biraz daha gerçeğe ulaşabiliyim.
***
Hastaneye geldiğimde yine bildiğim merdivenleri çıkıp, bildiğim o kapı numarasının önüne geldim. Kapıya birkaç kez vurduğumda ses gelmemişti. Hep böyle oluyordu zaten. Kapıyı açtığımda Yoona'yı yatağında göremedim. Biraz daha ilerlediğimde yerde yatan Hwang'ı gördüm. Koşarak yanına gittiğimde karnından bıçaklabdığını gördüm.
Sesim çıktığı kadar koridora doğru yardım çığlıkları attım. İçeriye hemşireler girdiğinde Hwang'ı gördü. Onlar müdahale ederken Hwang elimi tuttu.
"Dedektif, eğer ölürsem lütfen yanımda kalın. Yalnız ölmekten çok korkuyorum."
Dedikleriyle şok olmuştum. Hiçbir şeyden korkmayan kız, tek başına ölmekten korkuyordu.
"Biliyorum Tanrı yanımda ama siz yine de yanımda kalın."
"Tanrı var ya da yok bu kanıtlanamaz Hwang."
"Tanrı'ya inanın Dedektif, inanırsanız hissedersiniz."
Yeni bölüüüm
Bir adet yaralı yeji bırakıp test çözmeye gidiyoruum
Oy vermeyi unitmayınn 🌟🌟🌟🌟🌟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Dedektif // Ryeji
FanfictionYasa dışı uyuşturucu satma, bahis çetesi kurma ve birçok suçtan dolayı aranan Kelebek adlı suçlu aslında ünlü solo sanatçısı Hwang Yeji çıkar. Bu olayı araştıran ünlü dedektif Shin Ryujin ise, Yeji'yi halka açık bir şekilde suçlu olduğunu kanıtlamak...