Ryujin
1 hafta sonra
Hava serindi. Güneş her ne kadar parlak olsa ya da gökyüzünde bulunsa bile rüzgarlıydı. normal bir kış pazarıydı. Kilise günüydü. Merkeze en yakın kiliseye gelmiştim bugün. Tanrı'ya inanmıyordum. Sadece bugünlük katlanmam gerekiyordu. Kilisenin büyük kapısını açmama ses çıkarması bir olmuştu.
Elbette bu saatlerde kilise boş olurdu. Sabah 05.00' te kim kiliseye dua etmek için gelirdi ki? Gözüme çarpan kişiyle yanına doğru ilerledim. Kızıl saçlarını salmış, günlük kıyafetler giymişti. Gözleri kapalı dua ederken yanına oturdum.
Onu izlemeye başlamıştım. Küçük bir burnu, fazladan çekik gözleri, dolgun dudakları, kırmızı yanakları ile oldukça güzel görünüyordu. Gözlerini açıp bana baktığında göz göze geldik.
"Tanrı'ya inanmadığını sanıyordum."
"İnanmıyorum."
"Neden buradasın?"
"Seninle konuşmak için, Yoona hakkında."
Bakışlarını kaçırmış ve oturduğu yerden kalmıştı. Kilisenin çıkışına doğru ilerlerken ben de kalkıp peşinden gittim. Hastaneden çıktığından beri benden kaçıyordu. Neden güvende olduğunu anlayamıyorduki?
Kiliseden çıktıktan sonra sahile doğru yürümeye başladık. Merkezden uzaklaşmak istediğini anlamıştım.
"Hadi ama Hwang! Sadece o ev olayını anlat."
"Olmaz, sana bildiğim her şeyi anlattım."
"Emin misin?"
"Şimdi gitmeliyim dedektif, akşamki konserde görüşürüz."
Gizliden bir mesaj mı vermeye çalışıyordu anlamıyordum. Sadece akşamki konsere davet şekliydi galiba. Ah, doğru hastanedeyken söylediği şey de ciddiydi demek...
---
Odaya girdiğimde Hwang pencereden dışarıyı seyrediyordu. Yanına giderek elimdeki kahvenin birini ona verdim. Sıcak kahveyi avuçlarına alıp ısınmaya çalıştı. Hala korkuyordu, bunu biliyordum.
"Güvende olduğunu biliyorsun, değil mi?"
Hwang tepki vermeden, pencereye bakarak konuşmaya başladı.
"Ben hiçbir zaman güvende değilim dedektif."
Kahvemden bir yudum alıp sohbet amaçlı rastgele bir soru sordum.
"Güvende hissetmediğin zaman ne yaparsın?"
Kahvesinden bir yudum aldı. Kuru dudaklarını ıslattı ve bana doğru döndü. Yanıma yaklaşarak deri koltuğa oturdu.
"Şarkı söyler veya alkol alırım. Sen, sen ne yaparsın?"
Elimi çeneme koyup düşündüm. Ardından Hwang'a döndüm.
" Müzik dinlerim galiba."
Hwang sırıtıp kaçırdığı bakışlarını bana çevirdi.
" O zaman, ne zaman güvensiz hissedersen konserime gel. Senin için ücretsiz olacak. "
Gülerek Kahvemden bir yudum aldım. Başımı geriye yaslayıp bunun ciddi olup olmadığını düşündüm.
---
Eskiyi hatırladığımda yüzümde bir gülümseme oluştu. Ancak telefonum çaldığında hızla kendime gelip telefonumu cebimden çıkardım. Arayan Yuna'ydı. Telefonu açıp kulağıma dayadım."Ne oldu?"
"Ah, uyanıkmışsın. Neyse, şu bizim Chaeyeon'un kim olduğunu buldum."
"Nasıl, kimmiş?"
"Merkeze gel, burada anlatamam."
"Tamam, geliyorum."
Telefonu kapatıp cebime koydum. Ardından kilisenin olduğu taraftan merkeze doğru ilerlemeye başladım.
***
Ofise girdiğimde Yuna ile karşılaştık. Dağınık topuz yaptığı saçları, şişmiş ve kızarmış olan gözleri çok çalıştığını gösteriyordu." Ne olmuş?"
Yuna bilgisayarı açıp bana kanıtları göstererek anlatmaya başladı.
"Lee Chaeyeon, Lee Chaeryeong'un ablası. Asıl olay ise ölen kişi Chaeyeon iken öldüren kişi küçük kız kardeş."
"Ama Chaeryeong'un öldüğünü söylemişlerdi."
"Demek ki ölmemiş."
"Demek ki kızıl saç küçük kardeşe aitti."
"Evet."
O zaman katil Hwang'ın arkadaşı olan Chaeyeon yani gerçek ismiyle Chaeryeong. Hwang yalan söylüyordu. Amacı neydi? Yoona'dan korkuyordu, peki ya katil arkadaşı, o ne alakaydı?
"Yoona'nın bu konu hakkındaki ifadesini al. Ben gidiyorum."
Ofisten çıkarken Arkamdan Yuna bağırmaya başladı.
"Nereye!"
"Operasyona!"
Merkezden çıkıp, doğruca konser alanına gidecektim. Daha erkendi ama birkaç şey ayarlamam lazımdı.
***
Konser saati yaklaştığında heyecanla Hwang'ın sahneye çıkmasını bekliyordum. Neyseki çok bekletmeden sahneye çıkmıştı. Ancak bir farklılık vardı. Saçlarını siyaha boyamış, önündeki bir tutamı ise pembe yapmıştı. Kelebekli elbisesi ise iddialıydı. Hemde çok. Kelebek... Bu bana tanıdık geliyordu.
Şarkı söyleyip, dans etmeye başladığında onu izliyordum. Artık bir şeylere anlam vermiyordum. Sadece onu izliyor ve bundan keyif alıyordum.
***
Konser bittiğinde kulise doğru ilerledim. Bu değişimi ne tetiklemiş olabilirdi ki? Çok düşünmeden kulise girdiğimde Hwang'ı koltukta terler içinde oturuyordu. O kadar seksiydiki... Kendime gelmeliydim. Koltuktan kalkıp yanıma geldi ve iyice yaklaştı. Nefesini hissetmemle kedimi kaybetmem bir olmuştu.Sonundaaaaa
Yeni bölümmmAy yoksa kiss sahnesimiii
Oy vermeyi unitmayınn 🌟🌟🌟🌟🌟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Dedektif // Ryeji
FanficYasa dışı uyuşturucu satma, bahis çetesi kurma ve birçok suçtan dolayı aranan Kelebek adlı suçlu aslında ünlü solo sanatçısı Hwang Yeji çıkar. Bu olayı araştıran ünlü dedektif Shin Ryujin ise, Yeji'yi halka açık bir şekilde suçlu olduğunu kanıtlamak...