Ep~11

125 11 15
                                    

Selamün Aleyküm~

Hikayeyi baya saldım ki,farkındayım ve affınıza sığınıyorum~

Beklediğim etkileşimi ve okunma sayısını alamıyorum ama sorun değil,bir gün hikayenin yüksek yerlere geleceğini biliyorum~

Keyifli okumalar dilerim~

EGE'S POV

Tamam,korkulacak bir şey yoktu.Evet,çünkü sıçmıştık.Lavaboya gitmeyi akıl eden beynime mi,yoksa yanında bir köpek gibi zorla beni götüren adama mı küfür yağdırsam?Açıkçası seçemiyordum,her ikisi kulağa cazip geliyordu,fakat zamanımız yoktu.
Lavabodan çıktığımız gibi az önce gördüyüm yiyişen çiftler hala durdukları yerdelerdi.Yaw anladık doyamıyorsunuz,siktirip gidip evinizde yapın işte şu sikim sonik haltlarınızı.
Ayazın dönüp bana bakması ile düşüncemi sesli şekilde dile getirdiğimi anlamam fazla sürmemişti.
"Şey canım,sesli söylemiş ola bilirim,pardon."
Hemen kendimi hızlıca  ifade edip,sinirlenmesini bekliyordum ki,cevap vermek yerine göz devirmekle yetinmişti.İstediğim tepki bu değildi ama olsun,kesinlikle bu adamı sinirlendirmek deli gibi hoşuma gidiyordu.Kendi kuyumu kazıyordum da,neyse fazla kaşınmasam iyi olacaktı.
Ayaz önden ilerliyordu,bense yavru ördek gibi arkasından.Önden defalarca görmüştüm duvara yapıştırılınca ama arkadan ilk kez bu kadar dikkatle izliyordum.Boyunun daha önce bu kadar uzun ve bedeninin bu kadar büyük olduğunu farketmemiştim.Üzerindeki lacivert takım omuzlarına kusursuz derece biçimli oturmuştu.Adama göz tecavüzü etmeye o kadar dalmıştım ki,aniden durmasını farketmeyip ona çarpmıştım.
"Şey kusura bakma,dalmıştı-"
Aniden bana dönüp elimi hızlıca kavradıktan sonra sürüklemeye başladı.
"Sakın dikkat çekecek bir hareket yapma,hemen asansöre binmeliyiz.
Benden uzun olduğu için kulağıma eğilme ihtiyacı duymuştu.Suratıma zoraki bir gülümseme yerleştirip mırıldandım.
"Asansörden indiğimizde ne yapacağız?Merdivenlerden inmeyeceğini biliyorlardır."
Mantıklı bir soru sormuş olacaktım ki,bir süre sessizliğe gömüldü.Elimdeki elini belime yerleştirdikten sonra nihayet konuşmuştu.
"Artık ne ile karşılaşacağımıza bağlı,dikkatli olalım."
Çok tatmin edici bir cevaptı,resmen şu anda ölümüne biniyorduk asansöre.Bu ne samimiyet ya arkadaş?Belki ben ölmek istemiyorumdur,olamaz mı?
Asansörde bir sürü takım elbiseli insan vardı,şansım sanırım yüzüme gülüyordu şimdi.Katlar giderek azalırken,içimdeki tedirginlik dalgası iyice artıyordu.Asansörün zil sesi kulaklarımda çınlamıştı,hayatımın nerdeyse en uzun 10 saniyesiydi.
Kapıları hafifçe aralanmışken,dışarıdaki adamlar gözlerini içeriye dikmişlerdi.Sıçtık demiştim öyle değil mi?Unutun,şimdi gerçekten sıçıp sıvamıştık.
Kafamı oynatmadan,yanımda duran Ayaza baktım.Sağ elini bileğine doğru kıvırmış,hazır pozisyonda bekliyordu.Az önce lavabodan çıkarken sakladığı bıçağı gömleğinin altına geçirdi,gerçi silahlı adamlara karşı ne halta yarardı ki?
İnsanlar giderek azalırken artık neredeyse görünür hale gelmiştik.Ayaz elini omuzuma doğru çıkarıp sessizce fısıldadı.
"Lavaboda söylediklerimi unutma,seni korumak zorunda bırakma beni çocuk."
Kafamı zorla salladım,nefes alıp verişlerim ve kalp atışlarım istemsizce hızlanıyordu giderek.Keşke şu lanet lavaboya hiç gitmeseydim...
Bir dakika lavabo mu?Hasiktir buldum!!
Yapacağım haraketi düşününce bir tereddüt geldi,yapmakla yapmamak arasında kalmıştım,ama bu tek çaremiz ola bilirdi.En azından ölmekten daha iyi gibi geliyordu kulağa.
Asansördeki son adamla beraber çıkmıştık ki,Ayaz daha yüzünü yukarı kaldıramadan ellerimi omuzlarına çıkardım,ne yapmak istediğimi anlamaya çalışıyordu çatık kaşları ile.Gözlerimi kapatıp,dudaklarımı dudaklarına bastırdım sertçe.
İlk başta yaptığım ile  afallamıştı,kendimi giderek ona daha fazla sert bastırdım.Dudaklarımı aralayıp ayak uydurmasını söyleyecekken,duvara yaslanmayı beklemiyordum.Bu sefer kendini bana bastıran taraf o oldu,bu kadar hızlı ayak uyduracağını düşünmemiştim.
Hem boy farkı olduğu için parmak uçlarımda kalmıştım hem de nefessiz kaldığım için yorulmuştum ama Ayaz yorulmamıştı anlaşılan.
Bir elini belime yerleştirip destek verirken diğer eli saçlarımda geziniyordu.Ani hareketle,saçımdan tutup arkaya çekmesi ile dudaklarımın arasından küçük bir inleme kaçmıştı.
Gözlerimi hafif aralamışken koyu elalarla kesişmişti anında.Nasıl ya?Hangi normal bir insan gözü açık öpüşürdü amına koyayım!?
Gözlerini ayırmadan pür dikkat izliyordu derken alt dudağımı dişlerinin arasına alması ile gözlerim kaymıştı.Her ne kadar kabullenmekten nefret etsem bile,bundan zevk alıyordum,kendimden geçiyordum.Sanki tüm hayatım boyunca ihtiyacım olan tek doğru şey buymuş gibi hissettiriyordu.Sanırım bu giderek benim zaafım olacaktı.
Tekrar kendimden geçmeden,az önce dışarıda durmuş silahlı adamlara doğru yönelttim bakışlarımı.Ortadan kaybolmuşlardı,planım işe yaramıştı demekki.Gözlerimi önüme döndürdüğümde,bu sefer koyu elalar kapanmış ama hala dudaklarının sıcaklığını hissediyordum.Ellerimi göğsüne sabitleyip hafifçe ittirdim,gram yerinden kıpırdamadan öpmeye devam ediyordu hala.Birilerinin bizi böyle bir şekilde görmesine kesinlikle izin veremezdim,bu sefer tüm gücümle onu üzerimden ittim.Aniden ayrılması ile yüzündeki afallamış ifadeyi farkettim.
"Şey,adamlar..Gittiler?"
Yutkunarak söylenmemden sonra,kafasını onaylarcasına salladı.Kesinlikle o da böyle bir şey beklemiyordu ki,afallaması normaldir herhalde.
"Çıkışa doğru gidiyoruz,başka aptallık etme."
Takındığı soğuk ses tonunu bir kenara bırak,bizi ve seni kurtardım be adam!"teşekkürler." Demek bu kadar zor mu bir insan için?!
Ahhh doğru ya,onun bir insan olmadığını unutmuşum.
Arkadan hızlı adımlarla ilerlerken aniden kulaklarıma dolan tanıdık sesle irkilmiştim.
"Lan!Nerdesin 2 saattir geri zekalı?!"
Kulağımdaki  cihazı ve görevin tam ortasında olduğumu  tamamen unutmuştum,anasını satayım gel bahane bul şimdi.
"Aahm şey,ha şey işte lavaboya gitmiştim Çağatay?"
"Lan 2 saattir lavabo mu olur pezevenk,kiminle taşak geçtiğinin farkında mısın sen?Ayrıca yanındaki  adamı da göre biliyorum.Seni gidi piç,hani tanımıyordun geçen?Hani sadece arabası ile seni getiren ve yoldan geçen random birisiydi?"
Bıkkınca nefes vermekle yetinmiştim,Çağatay her ne kadar salak olsa bile böyle konularda gerekmediği kadar zeki ola biliyordu.
"Çağoo,bak abimler duyacak kapat şunu,yakma beni."
Güldüğünü belli eden kıkırtıları mikrofondan geliyor bile olsa çok net duyuluyordu.
"İyi,ama anlatacaksın bana bir ara bu mevzunu.Eniştemle ilk ben tanışırım haberin olsun."
"Enişteni de enişte diyen ağzını sikeyim Çağo,siktir git."
İçimi nihayet boşalttıktan sonra cihazı bir sürelik kapatmaya karar verdim,aksi taktirde başım belaya girerdi.Ah,pardon şu anda belanın tam ortasındaydım öyle değil mi?
"Dikkat çekiyorsun,düzgün yürü.Sana çocuk bakıcılığı yapamam."
Bu sırada önümden yürüyen adamın söyledikleri ile iyice gerilmiştim.Benimle uğraşmayı ve beni deli etmeği kesinlikle çok seviyor olmalıydı.Şerefsiz piç.
Bir şey yokmuş gibi ve önümdeki adamın varlığını unutmak adına etrafıma bakınmaya karar verdim.Abim ve diğerleri üst katta olmalıydı,aksi taktirde şimdiye kala çoktan beni görmüş olmaları gerekiyordu,Çağatay piçi hariç.
Gerçi,abime ve diğerlerine ne söyleyecektim?Operasyonun tam ortasındayken,yakalamak için canımızı dişimize taktığımız mafyanın kaçmasına kendi ellerimle yardım ettim.Murat Soner bile bu kadar mükemmel bir senaryoya ne söyleye bileceğini düşünemezdi,nasıl ama?
Stresliydim ve zaten gergindim,tüm bunlar aniden aklıma gelince telaşlandım istemsizce.
"Çocuk,çok fazla dikkat çekiyorsun,başımızı yakacaksın!"
Adımlarım yavaşlamış olacak ki,benden baya önde durmuştu.Bakışlarımı etraftan ayırmayıp çaktırmadan yanına geldim.Masanın üzerinde duran kadehi alıp çevirmeye başlamışken,alttan alttan bakarak bir sonraki planının ne olacağını beklemeye başladım.
Haraketimi tekrarlayarak o da kenarda duran kadehi eli ile kavradıktan sonra dudaklarına doğru götürmüştü.
"Etrafta şu an kimse yok,müsait görünüyor şimdilik,ya şimdi ya asla."
Gözlerim dudaklarındaki kırmızı şarabı yalayan diline doğru kaymıştı anlık gelen bi istekle.Farkedecek olacak ki,gözlerimi dudaklarından ayırdığımda gözleri ile kesişmişti.Ne düşünürse düşünsün,zerre umrumda değildi.Kafamla onayladım az önce dediklerini.
Kadehi son kez tepesine diktikten sonra masaya bırakmış,tekrar harekete geçmişti.
Dikkat çekmemek adına,yanında değil de arkası ile yürümeyi tercih ettim.Otelin çıkışı ile aramızda sadece 10 metre kadar mesafe vardı,tek istediğim şu an tüm bu yaşananların çabucak ve sağ salim bitmesiydi.Daha fazla düşünmemeye karar verip adımlarımı hızlandırdım,ta ki kolumun hafifçe kavranması ile tanıdık simanı görene kadar.
Abim sağ tarafta durmuş ve anlamaz ifadesi ile gözlerini bana sabitlemişti.Adımlarım kendiliğinden duru verdi.Bu yüz ifadesini biliyordum..bilmez olsaydım keşke.
Dudaklar hafifçe aralanmış sanki bir şeyler söyleyecekmiş ama söylenenecek hiç bir şey bulamamış,gözlerindeki hayal kırıklığının bariz ve koyu kıvılcımları ufuklara yansımış "Neden?" Sorar gibi bakıyordu bana...Evet,kardeşinin arkasından iş çevirdiğini ve yalan söylediğini öğrenen,hayal kırıklığına uğramış bir o kadar öfkeli ve bir o kadar şaşkın bir abi gibi duruyordu öylece.
Dudaklarımı bir şeyler söylemek için araladım fakat ne söyleye bilirdim?Daha hangi yalanı söyleye bilirdim ki?
Onun konuşmasını beklemeyi seçtim.Az önce arkasından yürüdüğüm Ayazı,silahlı ve onu öldürmeye çalışan adamları,yaşanan her şeyi şu zaman dilimi içerisinde çöpe atmıştım aniden.
"Ege,neden aylardır aradığımız adamın yanında yürüdüğünü açıklar mısın bana?"
Sesi o kadar güçsüz ve zoraki çıkmıştı ki,canımı 100 kurşun bile acıtamazdı o sesten sonra.Ne cevap verecektim?Ayazın beni seninle tehdit edip,işlerini yaptığımı mı söyleyeyim?
"Abi..."
Parmağını öne uzatmasıyla  sözümü kesmişti.
"Başka bir bahane yada yalan istemiyorum,doğruları söyle."
Hayal kırıklığına uğrama sırası şimdi bendeydi,yalancıydım artık en sevdiğim insanın gözünde.
"Ben istemedi-"
Kulaklarımda yankılanan kurşun sesi ve ardından yükselen çığlıklarla yine yarım kalmıştım.

Aylar olmuş yeni bölüm atmayalı:)

Çok kötü bir kısımda kestiğimin farkındayım ki,affınıza sığınıyorum.Gelecek bölümde telafi edeceğim~
Yazım hatalarım varsa affola~

Sağlıcakla kalın~

Medya~(Ayaz)
Uçurumda kalan okurlar,yazarı söverken:

 Uzun zamandan sonra yeni bölüm gelince okurlar:"Kim bilir yenisi kaç ay sonra gelecek yine

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uzun zamandan sonra yeni bölüm gelince okurlar:"Kim bilir yenisi kaç ay sonra gelecek yine."

Merak etmeyin,bu sefer yb erken gelecektir,özel sahneler var önümüzde~🤭(Kaos seven bu yazarın psikolojisi kesinlikle yerindedirrr)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merak etmeyin,bu sefer yb erken gelecektir,özel sahneler var önümüzde~🤭(Kaos seven bu yazarın psikolojisi kesinlikle yerindedirrr)

Karanlık YerÇekimi | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin