Selamün Aleyküm Hamletler~
Keyifleriniz nasıl bakayım?Bir yıl oldu sormayalı ahajsjsjs(özür dilerim bu şakayı yapmazsam olmazdı:)
Mus-Mutlu yıllar hepinize~✨
Daha çok lafı zırvalamadan,iyi okumalar dilerim~
"Doktor,durumu nasıl?"
Deminden beri karşısında bekledikleri odadan çıkan doktorla birlikte duruşlarını düzeltmişlerdi.
"Tam zamanında yetiştirmişsiniz.Ciddi bir şey yok,ne şanslıymış ki kurşun sırtından sıyırıp geçmiş,derin bir sıyrık değil,ama fazla kan kaybı olsaydı,elimden fazla bir şey gelmezdi.Gerekli pansuman yapıldı ve her gün düzenli olarak yapılması gerekiyor.Sadece Ayaz bey fazla sinirli bir insan,bunun için sakinleştirici alması gerekiyor,sinirleri ne kadar sakin kalırsa iyileşme süreci de bir o kadar kısalır.İlaveten kaybettiği kanı geri kazanması için de düzenli beslenme programına uymalı.Bu kadar,geçmiş olsun."
Ege tüm dikkatini doktora vermiş,söylediği her bir cümleyi analiz etmişti.Ciddi bir şeyin olmaması onlar açısından iyiydi,aksi taktirde hastaneye götürülmesi gerekirdi ki,şu an her yerde aranırken kulağa hiçte iyi bir fikir gibi gelmiyordu.Doktorun söyledikleri yankılanıyordu hala aklında.
"Tam zamanında yetiştirmişsiniz...Elimden fazla bir şey gelmezdi..."
Başını iki yana sallayıp düşündüklerini bir kenara attı.Netice itibari ile o iyiydi,iyi olacaktı.Ama ya Ege'nin kendisi?
Abisinin ikisini bir arada görmesi,olay yerinden beraber ayrılmaları..Kameralar her şeye tanıklık etmişti bir kere,kalan şeyler önemsizdi.Şu an aranıyor muydu?Adı suçlu listesine girmiş miydi?Ya mesleği?Çocukluktan beri babasının intikamını almak için yemin ettiği ve sahip olduğu mesleği...Çoktan mı bitmişti her şey?
"Evet,her şey bitmişti."
Derin bir nefes aldıktan sonra başını yukarı kaldırdı.Gözlerini ona sabitlemiş olan bir Sebahattin görmeyi beklemiyor olacakmış ki,dudaklarını araladı.
"N'oldu?Neden gözlerinizi dikmiş öyle bakıyorsunuz?"
Sebahattin gözlerini kısıp ona bakmaya devam etti bir süre.İkisi arasına çöken sessizlikten sonra elini aniden Egenin omuzuna koydu,nihayet konuşma teşebbüsü gösterdi.
"Sana teşekkür etmek istiyorum,patronun hayatını kurtardığın için."
"Teşekküre gerek yok,her kes yapardı."
Omuzlarını silkip,yanıtlamıştı.
"Aslında hayır...Burada ayak üstü konuşmayalım,hadi salona geçelim."
Sebahattin eli ile önden yolu gösterdikten sonra Ege önden yol aldı.Sebahattinle beraber yürürken gözleri etrafta turluyordu.Ev uçsuz bucaksızdı,tavan ile yer arasında neredeyse 30 metre kadar mesafe vardı.Modern olması ile yanı sıra klasik mobilyalar evin sıkıcı havasına renk katıyordu.
"Acaba buraları kim temizliyordur?Anasını satayım ev değil,Sultan Süleyman'ın sarayı sanki amk."
Kendi kendine içinde bu düşünceleri geçirmeden edememişti.Fakat evde sanki bir şeyler eksikti.Duvarlar,tavan,zemin neredeyse her şey siyah ve siyahın 50 tonundan oluşuyordu,başka bir renk kesinlikle yoktu.Gözlerini yerlere kadar uzanan pencerelere dikince önlerindeki gri perdelerin kapalı olduğunu fark etmişti.Tabi ya!Evde tek bir ışık bile yoktu,güneş ışığı dahi girmiyordu.
Salona vardıklarında Sebahattin tekli koltuklardan birine yerleştikten sonra Ege'ye seslenmişti.
"Buyur geç otur,rahatına bak evlat."
Ege aksini söylemeden Sebahattinin karşısındaki kanepeye oturdu,gözlerini önündeki orta yaşlı adama dikip konuşmasını beklemeye başladı.
"İlk karşılaşmamız pek iyi olmamıştı maalesef.Patronu buraya getirdiğine ve tanıdığına göre az çok bilirsin ki,sözünü ikiletmekten nefret eder.Sert birisidir,disiplinli ve hazırlıklıdır.Bu yüzden o gün acele ile gitmem gerekti.Bunun için özür dilerim."
"Önemli değil,evet tatsız bir karşılaşma olmuştu ama şimdi tatlıya bağladık esas olan bu.Hatalı olmadığınız bir konu için özür dilemeyin lütfen.Hem ben de çok coşmuştum,özür dilemek istiyorum sizden bunun için Sebahattin bey."
"Amca.."
Sözünün yarım bırakılması ile şaşırmıştı.
"Anlamadım?"
"Amca de bana evlat,hatta evdekilerin hepsi bana Sebo derler."
İki kat daha fazla şaşırmıştı Sebahattin amcanın söyledikleri ile.
"Evdekiler?Burada başkalarıda mı var yani?!"
Sebahattin amca gülümseyip devam etti.
"4 kişiyizdir.Fatma hanım evin temizliği ve yemekleri ile ilgilenir.Beni zaten biliyorsun,patronun özel şöförüyüm.Patronun sağ ve sol kolları,Arif ve Rıfkı.Arif daha çok evrak-dosya işleri ile meşgul olur patronun şirketteki asistanı gibi.Rıfkıysa araştırmacı gibi,kimin kiminle nerede ne zaman ne yapacağını araştırır ve bulur.İlaveten ikisi de Ayazın korumasıdır."
Ege dudaklarını bir birine bastırıp kafasını sallamakla yetinmişti.Ayazın yalnız başına her işin altından kalktığını sanıyordu şu ana kadar ki,şimdiye kadar kimseden bahsetmemişti ona.
"Evlat,ismini sormadım ben sana?"
Sebahattin amcanın seslenmesi ile düşünce dünyasından çıkmıştı,neredeyse ellisini doldurmuş adamın yüzüne baktı ve gülümsedi.
"Ege ben,Ege Altay."
"Altay mı?"
Sebahattin amcanın yüzünün aniden kasılması ile Ege'nin de gülümsemesi solmuştu.
"Evet de,noldu ki?"
Sebahattin amca kafasını iki yana sallayıp gözlerini tekrar Ege'ye yönlendirmişti.
"Hiç bir şey evlat,anlık birini anımsattın sonra hatırladım ki,bir arkadaşmış düşündüğüm."
"Hmm,anladım amca."
"Tekrardan memnun oldum Ege oğlum."
"Bende amca."
Solan gülümsemesi yeniden yerine gelmişti Egenin.
"Evlat söylesene,Ayazı kurtarırken mesleğini hiç düşünmedin mi?"
Derin bir nefes verdi Sebahattin amcanın sorusuna karşı.Ne diye bilirdi ki?Kendisi bile bilmiyordu cevabını bu cevapsız sorunun.
"Amca,o an niye onu kurtardığımı,nasıl kurtardığımı inan bana hiç bilmiyorum.Mesleğimi bile nasıl bir ateşin içine attığımı bilmiyorum.Kesin,şu an her yerde beni arıyorlardır,meslek desen...başlamamış bitmiştir."
"Belkide söylediklerin doğrudur evlat ama şunu unutma,asıl sen bitti dediğin yerden başlar her şey."
Ege Sebahattin amcanın dedikleri ile kafasını sallamış,dudaklarını bir birine bastırıp mahçup bir gülümseme sunmuştu ona.
Evet,her şey daha yeni başlıyordu...~~~~~~~~
Gelecek bölümlerde görüşmek üzere canlar:)
Medya:Ayaz ve Ege beyfendi~
(Not:ikisini hiç bir bölümde birlikte koymamıştım dedim neden olmasın,gözleriniz bayram etsin:)
Klasik Ayaz,bakışlarına öldüğüm Ayaz...(her ne kadar şerefsiz olsan bile)
Gülüşüne kurban lan senin,altın çocuğum benim;)
Not:Eğer dikkatle bakacak olursanız,Egenin yukarıda duran Şerefsiz Ayaza baktığını çok rahatlıkla anlaya bilirsiniz sjsjahdshdjd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık YerÇekimi | Gay
Romance{DEVAM EDİYOR.}"Bir damla fransız şarabı kadar şehvetliydi,o mükemmel tadın.Tadına baktıkça bağımlısı yapacak cinstendi.Bir damla daha diye yalvarta bilirdin her kesi..." Gay serilerine esinlenen bir hikayedir.🧑🏼❤️🧑🏻 Çokça 🔞 sahneler içerir.R...