Ep~12

146 9 12
                                    

Selamün Aleyküm Hamletler~

Size bir telafi borcum vardı,yanlış hatırlamıyorsam önceki bölümlerden?:)

Eveett,bu bölüm o bölüm~

Keyifli okumalar dilerim~

"Yine yarım kalmıştım.."

Yankılanan kurşun sesi ve yükselen çığlıklarla irkilmiştim.Abimle bir birimize baktıktan sonra,hızlıca arkamı dönecektim ki,abim kolumdan tutup beni arkasına doğru çekti.Silahım üzerimde değildi,bu durumda silahlı adamların önünde durmak zaten fazlası ile mantıksız olurdu.
"Sakın bir yere kıpırdama!"
"A-ama abi?!"
Bir şeyler söylememi beklemeden hemen hızlıca benden uzaklaştı.Etrafıma bakınınca kaçan insanlar gözüme değmişti ve silah sesleri kesilmişti.Bu iyiye işaret değildi,bir şeyler yapmalıydım.
Yan tarafımda duran masanın üzerindeki bıçağı hızlıca kavradım,hangi işe yarayacağını bile bilmiyordum.Gözlerim ilk önce Ayazı aradı,görünürde yoktu.Az önce atılan kurşunun boşuna atılmayacağından adım gibi emindim,iki ihtimal sunuyordu bu da bana.Ya kurşun ona isabet etmişti ve adamlar tarafından yakalanmıştı yada kurşun ona isabet etmemişti ama buralarda bir yerlerde kaçmak için fırsat kolluyordu.
Belirsiz adımlarla salonun köşe bucaklarına doğru yürümeye başladım.Abimin az önce gittiği tarafa bakınca oradada hiç kimsenin olmadığını gördüm.Sahi,şu adamlar neredeydi acaba?İzleniyor ola bilirdim ki,bu fazlası ile ürpertici olurdu.
Aniden kollumda hissettiğim el ile tam bağıracaktım ki,başka bir el ağzıma kapanmıştı.Kurtulmak için bir kaç defa direndim ta ki,sesini duyana kadar.
"Şştt,sessiz ol.Benim."
Sesini duymamla ona doğru dönmüştüm,ellerini kolumdan ve ağzımdan çözdükten sonra bana baktı.Gözleri üzerimde turluyordu,sanki bir şeyler arıyormuş gibiydi.Konuşmasını beklemeyi tercih ettim.Üzerimde gezinmeyi kesince tekrar bana sabitledi bakışlarını.
Yutkundum,abimle yüzleşmem aklıma gelince.
"Abim beni gördü,senide öyle."
Şaşırmasını yada şok olmasını beklediğim adamın tek bir mimiği bile kımıldamamıştı.İfadesizce dudaklarını araladı.
"Eeeh,ne olmuş?"
"Ne eeehsi be adam?!Sana abim bizi gördü dedim,yakalandın dedim!Bu kadar mı umursamazsın gerçekten?"
Umursamaz biri olacaksa o sadece ben olmalıydım,fakat umursamazlığı beni deli etmişti şu durumda.
"Burada yakalanan ben değilim,benim hakkımda bir şey zaten bilmiyorlar.Ama senin bildiğini düşünecektirler büyük ihtimal.Yani başı belaya giren sensin."
Söylediği sözler ile duraksadım,lanet olsun ki haklıydı,sikeyim!
Ayaz kaçmayı başarsa bile,bu olayda ilk alınacak ifade benimki olacaktı çünkü 1 numaralı şahittim.Esas soru,bu işten nasıl sıyrıla bilirdim?cevap:bilmiyordum,harika anasını satayım!
"Ne yapacağım o zaman?"
"Burada kalırsan olacaklar belli,bir şeyler düşün bak başının çaresine."
İçimde düşünürken sanırım sesli şekilde dile getirmiştim.
"Ne düşüneyim lan?Beni bu durumun içine sen soktun!öylece bırakıp gidemezsin piç."
Deminden beri söylediklerime ilk kez tepki vermiş olacak ki,kaşları çatılmıştı.
"Sana,seni kurtarma ve yardım etme sözü vermedim çocuk,laflarına dikkat et."
"Etmezsem ne olurmuş?Siktir git ya nereye gidersen!Geberip ölsen bile bir salise acımam ve dönüp bakmam.Bakarsam beni taa araba kaputunun üzerinde siksinler!"
Son kullandığım cümle ile dudaklarının kenarı kıvrılmıştı,bundan keyif alması şaka mıydı?!Burada deliriyordum,ama o eğleniyordu!
"Ne güzel bir fantezi,geldiği yerde umarım çoktur."
"Siktir git."
Kuduruyordum ve söyledikleri yüzünden çoktan kıpkırmızı olduğumu anlamıştım.Aferin,yine eline koz verdin ya adamın,senin ben cibiliyetini sikeyim Ege!
Gözlerimi tekrar yukarı kaldırdığımda bana bakıp hala sırıttığını görmemle pes ettim.Gitmek için arkamı dönüyordum ki,tam bir kaç metre önümde duran ve elindeki silahı bana doğru doğrultan bir adam görmeyi planlamıyordum.Silahın sıkılması ile yerimde donup kalmıştım,giderek yükselen adrenalinle.Yaşayan bir ölü gibi hissediyordum adeta,az önce silahtan çıkan mermini bekliyordum resmen amına koyayım!
Tüm süre kenardaki biri için 1 saniye bile sürmezken,benim için 1 asır gibi hissettirmişti.Kımıldamak istedim,ama yere çivilenmiş gibiydim.Tekrar bu anı yaşıyordum...
Gözlerimi önüme sabitlemiş,giderek yaklaşan mermini beklerken aniden koyu elalar girmişti bakış açıma.Ne yaptığına dair en ufak bir fikrim bile yoktu,tek yaptığım şey öylece izlemekti.Aniden her iki kolumdan tutup sarsılmamla kendime anca gele bilmiştim.Bana sabitlediği elaları anlık kapanıp açıldı,az önce sertçe kavradığı kolumdaki tutuşu da yumuşadı.O yere çökünce bende çöktüm.Kulaklarım uğulduyordu,her bir ses bir birine girmişti.Uyuşmuştum adeta..
Mermiyi sırtlamıştı,beni korumuş muydu?
Elim istemsizce beline doğru kaydı,elime bulaşan koyu kan ile gözlerim irileşmişti.
"K-kan kaybediyorsun?siktir kan kaybediyorsun!"
Babamın bir sözü vardı hep.
"Hayatımızın 1 saniyesi,bazen 1 damla kanımıza bağlı olurmuş."
Az önce ölsen umrumda olmaz dediğim adamı mı düşünüyordum şimdi ben?Neden yapıyordum bunu?Öylece neden bırakıp gidemiyordum?Bilmiyorum..
Başımı yukarı kaldırıp hızlıca etrafıma bakındım,işe yarar bir şeyler bulmak için.Çenemde hissettiğim parmaklar ile gözlerim yerde yatan adama doğru kaymıştı tekrar.Zorlukla kurumuş dudaklarını aralaya bildi.
"Kan değil,zaman kaybediyoruz.Buradan çıkmam lazım ve bilincimi daha ne kadar açık tuta bilirim,bilmiyorum.Geçen sana gönderdiğim konumun yanından düz geç ve 18 metre sonra sola dön.Ormanlık bir araziye gireceksin,karşına çıkacak ilk virajdan sağa dön ve hiç bir yere dönmeden dümdüz sür.Karşına zaten malikane çıkacaktır."
Her zamanki korkutucu ve sert sesinin aksine,konuşmakta güçlük çeken ve zayıf ses yankılanmıştım kulaklarımda.Daha fazla vakit kaybetmeden,kollarından tutup onunla beraber ayağa kalktım,kucağıma alamazdım çünkü cüssesi benden kat kat büyüktü.Omuzlarından destek alıp çıkışa doğru yürümeye başladım.Üzülmüş müydüm?Pek öyle söyleyemezdim,peki neden söylediklerini yapıyordum?Ayazı öylece yerde bıraka bilir ve yakalanmasını sağlaya bilirdim.Artık beni tehdit edemezdi,hayatımı mahvedemezdi.Anasını satayım,neden düşmanımın hayatını kurtarıyordum şu anda?!
Hep olduğu gibi...Bunu da bilmiyordum..
Sadece yapmam gereken buymuş gibi hissediyordum.Dışarıya adımımızı attığımızda,etrafta neredeyse kimsecikler kalmamıştı.Park alanına park ettiğim araba dışında,tek bir araç bile kalmamıştı.
Arabaya doğru hızlıca yürüdüm,omuzumda bir adam taşırken yürümek oldukça zordu.Nihayet vardığımda boşta kalan elimle kapını açtım,zar zor onu koltuğa yerleştirdikten sonra kapıyı kapatıp kendi koltuğuma geçtim.Vitesi öne attıktan sonra gaza bastım.Hızlı davranmak zorundaydım,bu bir seçim değildi.Otelin bahçesinden sonunda çıkmamla rahat bir nefes vermiştim.Sarsılmaması için önce yavaş hızda ilerlemeyi tercih etsem bile yan koltuğa bakınca bunun kötü bir fikir olduğunu anlamam çok uzun sürmemişti.
"Ayaz?Ayaz!Uyuma lan,az kaldı sakın uyuma!"
Sarhoş bir gülümseme sunduktan sonra baygınca cevap verdi.
"Neden,ölmemden korkuyor musun?Az önce demiyor muydun ölsem,yerlerde geberip gitsem bile dönüp bakmazsın?"
Kendi lafımı kendime yedirmişti ya şu haliyle artık diyecek bir söz bulamıyordum,susmayı tercih ettim.
Başını zorlukla bana çevirdi ve zorla yutkundu.
"Hangi model araba tercih edersin?"
Yönelttiği soruyu anlamamıştım.
"Ne?Ne arabası be adam!"
"Kaputunda sikileceğin araba.."
Gözlerim şok olurcasına açılırken,afallamıştım.Başımı ona doğru çevirdiğimde gözleri bu sefer temelli kapanmıştı bilinci ile beraber.
"Lan!Amına koyayım orospu evladı uyuma demiştim!"
Tek hatırladığım şey hızı aniden 80-den 140-a yükseltmemdi.

Beklediğiniz o bölüm nihayet geldi:)

Eh nasıl buldunuz?Hatalarım varsa affola.

Gelecek bölümlerde görüşmek üzere,kendinize iyi bakın~

Karanlık YerÇekimi | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin