Ep~14

163 9 8
                                    

Selamün Aleyküm Hamletler~

How are you,naber you?

Lafı çok uzatmayacağım~

Keyifli okumalar dilerim~

~~~~~~~~

"Bana da anlat gebeş kaplumbağaaaa,banaaa!"
Masadan tekrar gülüşler ve haykırışlar yükselmişti.
"Yaw oğlum Ege,sen nasıl bir kafasın yaa.Ulan Arif'le içtiğimiz zaman anca bir birimize bakar,dikeriz kafaya kadehleri.Şimdi sanki gerçekten içiyormuşum gibi hissediyorum,eyvallah."
"Eyvallah bizden Rıfkı bey,eeehh yağmurdan bahsetsene birazda,yarım saate sağanak mıı?"
"Sus lan mendebur!Zındıııkkk kafirrr!"
Arifin söyledikleri ile Ege ve Rıfkı ellerini masaya vurduktan sonra kendilerinden geçince Arif de onlara uzunca eşlik etmişti.
"Lan Arif,harbiden filmdeki Arif gibi dedin hee!"
Egenin sözüyle bu sefer daha da yüksekten gülmeye başlamışlardı.
Ege, Arif ve Rıfkı ile tanıştığından beri,onları üç kağıtçı filmindeki Arif ve Rıfkıya benzetiyordu.Rahmetli Kemal Sunalın filmlerini çocukken deli gibi sevdiği için neredeyse tüm metinleri ve replikleri ezbere biliyordu.Bu yüzden,dalga geçmesi daha da kolaylaşıyordu.Buraya geleli artık 3 gün olmuştu.Geldiği ilk gün evdeki her kesle tanışmış ve hemen kaynaşmıştı bile.Ayaz ortalıklarda yokken hayat gerçekten güzeldi,o kadar güzeldi ki mesleğini ve olacakları bir an bile olsa düşünmemişti bu 2 günde.Ama koca adam 2 gündür odasından çıkmamıştı ve bu onu tedirgin ediyordu.Başına bir şeyler gelmiş olmasından korkmuyor değildi,fakat ne için?Neden?kendine bu soruları verse bile cevap bulamamıştı.
Gülmekten artık karnına ağrılar girmeye başlayınca elini karnına götürüp yavaşça sıvazlamaya başladı.Kafası çok iyiydi,dayanıksız değildi,ama neredeyse kendinden geçe bileceğini hissediyordu.Kadehlerini tokuşturduktan sonra tepelerine dikmişlerdi bir hışımla.
"Rıfkıığ.."
"Efendim Ege?"
Derince yutkunduktan sonra tekrar dudaklarını araladı.
"Hayatımda içtiğim en güzel şey ola bilir buu,ayaklarım yerlerden kesildi uçuyorum şimdiii vuhuğğğğ!"
Kahkaha atması ile ikili ona bakıp sırıtmıştı.
"Ne sandın yarram?İçilecekse hep ayakları yerden kesecek içkiler içilmelidir!"
"Ayaklarınızın yerden kesilmesini bu kadar çok istiyorsanız,ben memnuniyetle keseyim o zaman Rıfkı."
Arkalarından gelen kalın sesle hepsi irkilmişti Ege hariç,arkadaki cüsseye bakıp sırıtmaya devam etti.
Arif ve Rıfkı derhal ayağa kalkmış ve başlarını aşağı dikmişlerdi.
"Abi..biz şey-"
Arifin sözünü kesen Ayazın öne uzattığı parmağı olmuştu.Keskin gözlerini önce Rıfkıya daha sonra Arife dikti.
"Hadi Rıfkını geçtim,salak ve avanak.Sana noluyor lan?Güvendiğim,sağ kolum dediğim adam gecenin bir yarısında yanındaki dangalaklarla dışarıda içerken hayvan gibi bağırıp kahkaha atıyor.Bu mu Arif?!"
"Abi,özür dilerim bir daha asla olmayacak.Ege bey isteyince biz de-"
"Tabiki olmayacak,kellenizi bedeninizden ayırttırmayın bana.Şimdi,siktirip toparlanın.Gözüm görmesin böyle sizi-"
Aniden Egenin sesinin yükselmesi ile dikkatler onun üzerine dikilmişti.
"Hoşt laaaan!Ben içmek istedim,onların bir kabahati yok.Söylenecek sözün varsaa gel yüzüme söyleee,pezevenk herifff,Haydeeee!"
Sonunda ağzından kaçmış minik küfürle Rıfkı ve Arif gözlerini büyütmüş,patronun ne tepki vereceğini beklemişlerdi.Ayaz bir şey demeden doğruca Egenin yanına geldi.Ege oturduğu yerden kalkmaya tenezzül bile etmeden bakışlarını ona tepeden bakan adama dikti.Bir kaç saniye ikisi arasında süren sessizlikten sonra Ege kendini tutamayıp kıkırdamıştı.
"Lan tipe bak anasını satayım!"
Sırıtarak ayağa zar zor kalktığı gibi ellerini Ayazın yanaklarına çıkarmış ve her iki taraftan tutup çekiştirmişti.
"Sinirlenince ne tatlı oluyormuş yaaaa amına koyayııımmm?!oy sen sinirlendi miii!"
Sonlara doğru sesi giderek yükselmişti kahkahalar arasında kaybolurken.Gözlerini kapatmış ve durmadan gülüyordu salak gibi.
"Ne içirdiniz buna?"
Ayazın sakin sesini duydukları gibi Rıfkı hemen söze atlamıştı.
"Viski efendim."
"Beynini sikeyim Rıfkı,beynini...Olmayan beynini!Ulan sormayı akıl etmedin mi,viskiye karşı dayanıklı olup,olmadığını?!Bu salak viski içtikten sonra bayılan ve kendine gelmeyen bir çocuk,anladın mı?"
Rıfkı başını tekrar aşağı dikip,yukarı aşağı salladı.Ayaz uzunca bir nefes verdikten sonra önüne döndü ve hala gülmekten neredeyse ağlamak üzere olan çocuğa baktı.Bir hışımla Egenin kollarını ve bacaklarını kavradı.Ege daha ne olduğunu anlamadan kendisini koca gövdenin kucağında buldu,fakat gülmeyi bırakmadı.Şuan ki halleri onun için daha da komikti.
"Laaaannn!Ayaklarım bu sefer harbiden yerden kesildiiii,anaaaammm uçuyoooommm yeeeeyy!"
Ayaz çocukça hallerine göz devirdikten sonra tekrar Arife döndü.
"Toparlayın buraları,sonra doğruca nöbete!Gece gece uyutmadınız zaten."
Derken Ayaz ne söyleyeceklerini beklemeden arkasını dönüp,kucağındaki bir türlü rahat durmayan çocuk ile eve doğru yürümeye başladı.Arif kafası ile onayladıktan sonra çakır keyif olan Rıfkı ile masayı toparlamaya koyuldular.

Karanlık YerÇekimi | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin