Selammmm.
Nabersiniz hamletler?:)
Yorumlarınızı bekliyorum ona göre,şu finallere hazırlanmak yerine şurada bölüm atıyorum,heveslendirin beni azıcık hadi:(
İyi okumalar~Ege's POV
Yüzümde hissettiğim hafif sıcaklık ve gözlerimi kapalı hali ile bile kamaştıracak güneş ışığı ile uyandım.Yerimden kalkmak istemiyordum ama güneşte illa benim inadıma parlamaya devam ediyordu.
Gözlerimi hafif kırpıştırarak araladığım zaman görüş alanıma siyah tavan girmişti.Sağ kolumdan destek alıp hafifçe dikeldikten sonra uzunca esnemiştim.Gözlerimi tavandan çekip etrafıma bakınınca sadece tavanın değil,duvarın,mobilyaların kısacası her tarafın siyah olduğunu farkettim.Bir dakika ne?Bu evde siyah olan tek oda Ona ait değil miydi?Neden onun odasındaydım?
Deminden beri uykulu ve esneyen halim bir saniye içinden ortadan kaybolmuş,gözlerim büyümüştü.Ayağa kalkmak için hamle yaptığımda başımın ağrıdığını daha yeni farketmiştim.Gece Arifleri çok fazla darlamıştım "yok içelim!"diye.Ağzıma sıçmıştı yine her zamanki gibi viski.Söz veriyorum,bundan sonra bir daha viskiyi kafasına dikipte,hayvan gibi içen orospu çocuğudur.
Siktir edip ayağa kalkınca,kalçama yayılan yoğun sızı ile bağırmıştım.Hem kafamın çatlamasına,hem de kalçamdaki berbat sızıya daha fazla dayanamayıp kendimi yere bırakmıştım ki,belime kapanan iki soğuk el ile hala ayaktaydım.
"Hassiktir!"
"Ne yapmaya çalışıyorsun salak?"
"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun lan?!Kalçamdaki bu boktan ağrıda ne,açıkla hemen şerefsiz."Derken belimdeki ellerine bakınca gözlerim daha da irileşmişti.
"Ananı sikeyim!Niye üstüm çıplak benim,lan?!"
Daha bir şoku atlatmamış diğerine giriyordum,hey gidi dünya.Sinirli ve yüksekten konuşmamın aksine hala bu kadar sakin davranması beni delirtmek üzereydi.Belimdeki ellerini omuzlarıma sabitleyip,tekrar yatağa oturmamı sağladı.Kendimce ölümcül bakışlarımı üzerine dikmişken nihayet bana bakma teşrifinde bulundu.
"Öncelikle gece hayvan gibi içip uykumun içine ettiniz,sonra yetmezmiş gibi seni odaya taşımak zorunda kaldım ama koala gibi sırnaşmışken işim bayağı bir zor oldu.Bir rahat durmadın ve yere düştün merdivenlerden.Yetmezmiş gibi zır zır ağlamaya başladın.Daha sonra seni odaya getirdim,üstünü kendin çıkarmak istedin sıcak olduğunu söyleyip.Her şey bu kadar,tahammülüm kaldığı için şanslıydın,yoksa seni yerde bırakıp odama giderdim.
Duygusuzca tek nefeste söylediği kelimelere karşılık iç çekmiştim.Kuru dudaklarımı aralayıp konuştum.
"Ne zahmet çekmişsin canım,bıraksaydın.İlla buna mı acımak istemiş canın?İnsanları öldürürken,hayatımı,mesleğimi sikerken sadece buna mı takıldın?Boş verip siktir etseydin?Sanki yapmadığın iş,öyle değil mi?"
Derken gülmekten kendimi alı koyamamıştım.Karşımda ifadesizce durması canımı acıtıyordu,ben de onun belasını sikmek istiyordum,canını benden cibilyon kat daha fazla acıtmak istiyordum.Ama unuttuğum bir şey vardı,benim saf ve aptal bir kalbim vardı.Eğer ki,birilerini yaralamak istiyorsan,tam kalbinden vurman yeterlidir.Fiziksel olmasa bile...
İkimiz arasına derin bir sessizlik çökmüştü.Kalp atışlarımı duya biliyordum ki,onun bunu duymamış olmasını diliyordum.Koyu elalarını gözlerime sabitlemiş,bir milimetre bile kıpırdatmadan izliyordu.
Gözlerine derince baktığım zaman,her zamanki duygusuz ve boş bakışlarının aksine bu sefer göz bebekleri ola bildiğince büyümüş,gözlerinde hafif parıltılar görmüştüm.Neydi şimdi bu?
Bakışlarını aniden aşağı indirmesi ile bende bakışlarını takip ettim.Omuzlarımdan ayak parmağımın ucuna kadar indikten sonra aniden tekrar gözlerime geldiğinde irkilmiştim.
Bir kaç saniye daha baktıktan sonra bana doğru bir adım atıp aramızdaki mesafeyi kapattı.Onu bu kadar yakınımda hissetmek bana hiçte iyi gelmiyordu.Kalbim yerinden çıkarcasına atarken,kızaranın sadece yüzüm değil de bedenimin de olduğuna emindim.Elini çeneme sabitleyip yukarı kaldırınca az önce hırsla söylendiğimin aksine,ürkek bakışlarımı ona yönelttim.Ona şu anda aşağıdan yukarıya doğru bakıyordum.
Ne yaptığını anlamaya çalışırken dudaklarımın üzerine kapanan sıcaklıkla görünümüm kaymıştı.Başım dönüyordu adeta,gözlerimi bir kaç kez kapatıp açtıktan sonra eski haline geri dönmüştü.O beni öpmeye devam ederken,karşılık vermeden yüzüne baktım.Gözlerini kapatmış,uzun ve siyah kirpikleri ara ara kıpırdıyordu.Çatık kaşlarının kısmen yukarı doğru kalkmışken dudaklarını büyük bir ustalıkla oynatıyordu.
Onu sevmiyordum,ona aşık değildim,ondan hoşlanmıyordum da. Ama ona deliler gibi tapa bilirdim...
Yoğun bastıran isteğe karşı,gözlerim kendiliğinden kapanırken,ellerim istemsizce yanaklarına çıkmış ve karşılık vermeye başlamıştım.Dudakları sıcacık ve yumuşacıktı.Öpüşü sert değildi,neredeyse dokunmadan öpüyordu.Kulağıma dolan şapırtı sesleri ile kendimden geçiyordum.Acaba o da mı benim gibi hissediyordu?
Sırtımın yatakla buluşmasıyla üzerime daha çok eğilirken bu sefer dudaklarının baskısı daha fazla artmıştı.Onu böylesine derinlerde hissetmek zevkten başka bir şey değildi.Son bir kez alt dudağımı okşadıktan sonra sessiz bir biçimde benden ayrılmıştı.Bakışları yanaklarına yönlendirdikten sonra tekrar bana döndü.Ellerim hala yanaklarında dururken fısıltı olmayacak kadar sesli ama yüksek olmayacak kadar yumuşak bir biçimde dudaklarını aralamıştı.
"Mesleğin güvende,korkmana ve endişelenmene gerek yok ve öyle güzel gülme,dikkatimi dağıtıyorsun."
Gelecek bölümlerde görüşmek üzere.~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık YerÇekimi | Gay
Romance{DEVAM EDİYOR.}"Bir damla fransız şarabı kadar şehvetliydi,o mükemmel tadın.Tadına baktıkça bağımlısı yapacak cinstendi.Bir damla daha diye yalvarta bilirdin her kesi..." Gay serilerine esinlenen bir hikayedir.🧑🏼❤️🧑🏻 Çokça 🔞 sahneler içerir.R...