Neydi şimdi bu, şaka mı? Benim kardeşim ve Aslı'nın kuzeni... Nasıl bir rastlantıydı bu böyle?..
Azra benim kız kardeşim oluyor. diye bir mesaj gönderdim Aslı'ya.
Gerçekten mi?
evet.
Peki bu durumdan haberin var mıydı?
Ah, iyice sinirlenmeye başlamıştım. Azra Hanım'a o kadar da sormuştum sevgilin var mı diye. Şimdi bunu Aslı'dan öğreniyordum. Deliye dönmemek elde değildi.
Maalesef yoktu, şimdi senden öğrendim.
Pot kırdım desene, kızmamışsındır umarım.
Şu an ki halimi görse sorduğu bu soruyu kendisi cevaplayabilirdi. Yüzüm sinirden alev gibi yanıyordu. Dişlerim ise neredeyse birbirine kenetlenecekti. Ama kızmış olduğumu Aslı'ya söyleyemezdim. Yanlış anlayabilirdi.
Yok canım ne kızması...J diye sonunda gülücüğü bile olan bir mesaj gönderdim, ne kadar istemesem de...
Ay iyi o zaman bende kızarsın diye korkmuştum. Gerçekten çok anlayışlı bir abisin. J
J
Son gülücüklü mesajımın ardından Azra'nın telefonunu masama bırakarak hızla odamdan çıktım ve Azra'nın odasına daldım. Azra yatağında uzanmış kitap okuyordu. Elinde tuttuğu bu kitabı şimdi hatırlamıştım. Bu sabah Ali denen o çocuğun kütüphaneden aldığı kitaptı. Ah, öfkem daha da artmıştı.
Azra benim odasına girişimle irkilerek yatağında doğruldu. Tereddütlü bir sesle "Ne oldu abi?" diye sordu.
"Tek bir soru soracağım ve doğru cevap vereceksin." dedim öfkeyle. "Ali kim?"
"A-ali mi? Bi-bilmiyorum? Neden?"
"AZRAAA!!!"
İsmini öyle şiddetli haykırmıştım ki olduğu yerde sıçramıştı. Ardından da annem yanımıza geldi.
"Çocuklar ne oluyor?" diye sordu arkamdan.
"Anne Azra'yla bir şey konuşmam gerek, " diyerek Azra'nın odasının kapısını kapattım.
"Azra, bana doğruyu söyle, Ali senin erkek arkadaşın mı?"
"Abi lütfen..." dedi yalvaran gözlerle. Gözleri dolmaya başlamıştı.
"Cevap ver Azra."
"Abi yalnız arkadaşız. Sandığın gibi bir şey yok."
"Bana yalan söylemeye devam mı edeceksin? O elindeki kitabı daha bugün sabah kütüphaneden aldı ve sana mı verdi. Şu genişliğe bakar mısın ya. Sabah gözlerimin içine bakarak kız kardeşim için kitap alıyor..."
"Abi, sen kütüphanede yoksun diye gitmişti."
"Ha, sana kitap almasında sorun yok yani..."dedim ona doğru yaklaşarak. "Azra seni sadece bir defa uyaracağım Ali denen o çocukla görüşmeyeceksin. Eğer görüştüğünü duyar veya görürsem telefonunu parçalarım haberin olsun."
"Ama abiii..."
"Son sözümü söyledim," diyerek odasından çıkarken hıçkırık seslerini duymuştum.
Acımasız bir abi miydim ben? Aslı'nın söylediği gibi anlayışlı bir abi değildim belki ama kıskanç bir abiydim. Kardeşimi kıskanıyordum. Bu konu sadece kardeşim için geçerli değildi, sevdiğim tüm insanları kıskanıyordum. Şu an beni en çok sinirlendiren şeyde o kitabın sabah benim gözlerimin içine bakılarak alınıp kız kardeşime verilmesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Dost (Tamamlandı)
General Fiction"Şey bir de daha ismini bile bilmiyorum söylemeyecek misin?" "Gizemli biri olarak kalsam daha iyi değil mi? Telefonun ardındaki gizemli bir ses olarak..." "Peki, madem öyle olsun. O zaman bundan sonra sana DOST diyeceğim." BİR DOST *** İnternette in...