Hikayeyi bitirdiğinde sondaki boş sayfalara yazdıklarımı okur musun?
Kerem
Kerem... Kerem'i o günden sonra hiç görmemiştim. Dostu da öyle... Hıh ne diyorum ben, sanki farklı kişiler... Ama beni buna öyle inandırmıştı ki hala onların aynı kişi olduğunu bağdaştıramıyordum. Beni kandırmıştı. Bana yalan söylemişti. Bu sefer aynı anda iki kişi yalan söylemişti. Hayatımı kurtaran, en çok güvendiğim insan olan Dost'ta aşık olduğum Kerem'de kandırmıştı beni. Neden yapmışlardı buınu... Neden yapmıştı bunu?
Kerem'i özlemiştim; onun kalbime dokunan o gülümsemesini, sahiplenici sözlerini, beni utandıran imalarını...
Dost'u da özlemiştim; telefonun ardındaki gizemli sesini, dertlerimi dinlemesini, bana yol göstermesini...
Bu üç ay boyunca hayatta en çok ihtiyaç duyduğum iki kişiydi onlar. Keşke yanımda olsalardı. Keşke bana yalan söylememiş olsalardı. Keşke gerçek olsalardı...
Kitaptaki o el yazısına baktığımda Kerem'le geçirdiğimiz günler ve Kerem canlandı gözümde... Ne yazmıştı ki bu kitaba? Hikayeden çok Kerem'in yazdıklarını merak ediyordum o yüzden tüm sayfaları geride bırakarak bahsettiği kitabın o en arkasındaki boş sayfayı açtım. O sayfa ve onun gibi arkasındaki iki sayfa da yazılarla doluydu.
Beyaz ve çizgisiz bir sayfa olduğu için satırlar yer yer aşağılara doğru kaymıştı. Mürekkeplerinde çoğu dağılmış harflerin üzerinde dağınık yuvarlak şekiller oluşmuştu.
Bu sayfa ıslanmış mıydı? Bunlar yoksa Kerem'in gözyaşları mıydı? O gün ayrılırken, otobüste karşıma çıktığında, gözlerindeki kızarıklığın sebebi gelmeden önce ağlamış olması mıydı? Bu satırları ağlayarak mı yazmıştı?
---
Özür dilerim,
Aslı ne kadar özür dilesem az biliyorum ama sana kendimi affettirecek özürü nasıl dilerim bilmiyorum. Ben eşşeğim, bu dünyadaki en adi insanım.
Sana bunu neden yaptım..?
Özür dilerim özür dilerim özür dilerim...
Ben seni çok ama çok seviyorum. Biliyorum ki buna rağmen seni üzdüm. Bir pislik gibi sana yalanlar söyledim ne olur affet beni.
Aslı gerçekten seni çok seviyorum, sana karşı kalbimde tarfini bile yapamayacağım derin bir aşk besliyorum... SENİ SEVİYORUM...Hem de çok uzun zamandır.
Sana ben altı ay önce aşık oldum. Daha sen yeni taşınmıştın bizim mahalleye. Belki bir iki kere görmüştüm seni sokakta. O sıralar sende beni çeken bir şey vardı. İstemsizce seni görmek istiyordum, her gün her an seni düşünüyordum. Daha seni tanımıyordum bile...
Okula giderken, sokağınızda bir köşeye saklanıp senin apartmanınızdan çıkmanı bekliyordum. Sen çıktığında da durağa kadar gizlice seni takip ediyordum. Her takibimde sana biraz daha aşık oluyordum. Ve artık kalbime söz dinletemez olmuştum, senden hoşlandığımı sana itiraf edecektim. Bunu istemiştim ama Buğra buna engel olmuştu. Ben onların sana yaptıkları oyundan habersizdim. Buğra'ya senden hoşlandığımdan ve sana açılacağımdan bahsettim. O bana bir şekilde engel oldu. En sonunda o çirkin iddiayı öğrendim. O zaman her şey bitmişti benim için. Buğra'yı tamamen silip attım. Sana olan aşkımı da bir rafa kaldırdım. Ta ki seninle tekrardan Wattpad'de tanışana kadar. Tanıştığımızda senin o aşık olduğum Aslı olduğundan habersizdim. belki bu satırları okurken bana inanmıyorsun ama gerçekten ben seninle wattpadde şans eseri tanıştım. Buna belki kader de diyebiliriz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Dost (Tamamlandı)
General Fiction"Şey bir de daha ismini bile bilmiyorum söylemeyecek misin?" "Gizemli biri olarak kalsam daha iyi değil mi? Telefonun ardındaki gizemli bir ses olarak..." "Peki, madem öyle olsun. O zaman bundan sonra sana DOST diyeceğim." BİR DOST *** İnternette in...