16.Bölüm Ali

4K 379 25
                                    

Görselde Ali var bakabilirsiniz:) Keyifli okumalar


***


"Günaydın."

"Günaydın," diyerek sabahımı aydınlattı, o muhteşem gülümsemesiyle. Esen soğuk rüzgar bu sıcacık gülümseme karşısında etkisini yitirmişti. "Gidelim mi?" diye sorarak elimi uzattım Aslı'ya. Utangaç bir edayla parmakları parmaklarımın arasında yerini aldı ve adımlarımızın birbirine uyan ritmiyle yürümeye başladık.

Bir süre yürüdükten sonra muhabbet açabilmek için "Okul açılınca kafede çalışmayı bırakacak mısın?" diye sordum.

"Başlangıçta bırakmam da vizelere doğru eğer zorlanırsam bırakırım. Sen kütüphanede devam edecek misin?"

"Bilmem hiç konuşmadık."

Yürürken yavaş yavaş Aslı'nın çalıştığı kafeye geliyorduk. Elimi tutması öyle büyük güven veriyordu ki, keşke hiç bırakmayacak olsak...

Yürürken telefonum çalmaya başladı. Cebimden çıkararak baktığımda ekrandaki önceden kurduğum alarmı gördüm ve durdura basarak kapattım.

"Daha önceden alarm kurmuştum da unutmuşum," diyerek Aslı'ya baktım. Telefonumu tam cebime koyacaktım ki bir anda hızla, biri telefonu elimden kaptığı gibi kaçtı. Kafasındaki siyah bereden yüzünü bile görememiştik. O an ne olduğunu anlayamayarak arkasından "Dur!" diye bağırdık ikimizde.

Telaşla Aslı'ya dönerek "Sen bekle ben yakalamaya çalışıyım," dedim.

Aslı ne yapacağını bilemeyerek başını hızla aşağı yukarı salladı. "Ta-tamam." Bende hızla kaçan adamın arkasından koşturdum. Ben hızla arkasından koşup diğer sokağa geçtiğimde nefesim kesildiği için bir süre duraksadım. Nefes nefeseydim. Telefonu alan kişi çoktan kaybolmuştu. Bir problem vardı, o da çalınan telefonun Okan'ın telefonu olmasıydı.

***

İki saat önce,

"Bunu yaptığım için gerçekten kendimden nefret ediyorum."

"Oğlum ne yapalım mecburuz."

"Of! Of, affet beni Aslı."

"Ver bakıyım şu bereyi." diyerek elimde tuttuğum siyah bereyi aldı ve başına geçirdi.

"Anlaştığımız gibi Okan alarmı kurdum, çaldığında kapatmak için cebimden çıkaracağım sonrada sen hızla alıp kaçacaksın."

"Tamam ortak otuz kere anlattın, geri zekalı gibi mi görünüyorum uzaktan bakınca?"

"Bilmem."

"Ya, şuna bak sen, o kadar iyilik yap..."

"Hadi zevzekliği bırak, ben Aslı'yı almaya gidiyorum." diyerek yanından uzaklaştım.

Arkamdan "Ortak gözünü seviyim etrafta kimse olmasın meydan dayağı atarlar Allah canımı alsın."

"Tamam tamam..."

***

Okan'ın telefonundan kurtulma operasyonumuz başarıyla gerçekleşmişti. Aslı'ya yeni bir oyun oynamanın verdiği vicdan azabının yanında büyük bir yükten kurtulmanın rahatlığı vardı üzerimde.

Bir süre sonra kendi telefonuma mesaj geldi.

Ortak bir sorun yok değil mi?

Yok, sen de... Gören oldu mu?

Bir Dost (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin