4. BÖLÜM

2.2K 281 130
                                    

Buraya uğramayalı uzun zaman oldu.

Geri dönmek tekrardan yazmaya başlamak...

Umarım keyifle okursunuz.

Bedenimizi yöneten anlık duygularımızın kurbanı olmak dedikleri bu olmalıydı. Kanımdaki alkolün vermiş olduğu sıcaklıktan daha çok dudaklarımda hala onun dudaklarını hissediyordum. Bedenimi ele geçiren dudakların sahibi tam karşımdaydı. Tüm sakinliği ile karşımda duruyordu bunu nasıl yapabiliyordu? Birkaç adım geriye gittiğimde duraksadım.

"Evinize gitseniz iyi olacak," kelimelerimi toparlamaya çalışırken daha da dağıldığımın farkındaydım. Ona karşı nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum. Onu tanımıyordum bile.

Temkinli adımlarla bana yaklaştığında kalbim hızla atıyordu. Gözleri, benimkilerle kilitlenmiş gibiydi ve o sakin ifadesi hiç değişmemişti. Dudakları hafifçe kıvrılmış gibiydi, sanki içsel bir bilgelikle donatılmış gibi.

"Mutfak nerede, kendine geldiğini görmeden gitmeyeceğim. Gözlerinden alkolle aran olmadığı anlaşılıyor," dedi, sesi sakindi Ancak, benim içimdeki karmaşa ve duygusal fırtına, onun sakindiği gibi görünmüyordu.

"Ben..." dedim, ancak kelimelerim boğazımda düğümlenmiş gibiydi. Ne söyleyeceğimi, ne düşündüğümü bilmiyordum. Arkamı dönüp sersem adımlarla mutfağa doğru yürürken adımları ile beni takip etti.

"Yük oluyorum size."

Bakışlarıyla mutfaktaki masayı işaret ettiğinde otur demek istediğini anlamıştım. Mutfakta, sessizlik hüküm sürdü. Gözlerim yavaşça etrafı süzdü, ancak odaklanmak zordu. Karahan, sessiz bir şekilde bir bardak su doldurdu ve bana uzattı. Onun düşünceli davranışı, içsel fırtınamın biraz olsun sakinleşmesine yardımcı oldu.

"Teşekkür ederim," dedim, bardağı alıp birkaç yudum içtim. Su, içimdeki alkolün etkilerini biraz da olsa azalttı.Karahan, karşımda oturmuş sessizce beni izliyordu. Gözlerimiz bir an için kilitlendi, sonra benimle konuştu.

"Neden bu kadar çok içtin," dedi kaşlarını çatıp tezgaha dayanarak.

Bir an için cevap veremedim. Duygusal karmaşanın içinde kaybolmuştum ve bu soruya nasıl yanıt vereceğimi bilmiyordum. Sonunda derin bir nefes alıp konuştum.

"Bilmiyorum. Her şey bu akşam kontrolümden çıktı. İçimdeki boşluğu doldurmaya çalıştım, ama anlamadığım bir şekilde kayboldum."

Karahan, başını sallayarak kesin bakışlarını tekrardan gözlerimle buluşturduğunda devam etti. "Herkesin kendi içinde bir kaosu vardır. Bu, kaçmak istediğimiz duyguların bizi nasıl etkileyebileceğini gösterir."

"Sizi öptüm," dedim, gözlerimde hafif bir pişmanlık ifadesiyle.

Karahan, "Unut gitsin," dedi sakin bir sesle. "Ben de seni durdurmadım, beni öpmene karşı gelmedim. İzin verdim."

Evin içindeki sessizlik, duygusal bir gerilimle dolup taşmıştı. Karahan'ın bakışlarındaki sakinlik, o anı daha da çekici kılıyordu. Bir süre sessizlik hüküm sürdü, ardından Karahan konuştu, "Bu akşamın ardında yatan daha derin bir şey var gibi görünüyor."

Yanımdaki sandalyeye oturduğunda kalkmamak için kendimi zor tutsam da başarılı olmuştum.

"Beni öperken ki cesaretin nereye kayboldu?"

Gözlerine bakmak beni o kadar çok utandırıyordu ki, okulda karşısında sergilediğim duruşumdan eser yoktu Kahverengi saçlarım yüzümden çekerken parmaklarıyla beden önce davranarak saçlarımı omuzlarımdan geriye attı. Neden ondan şu an etkileniyordum ki, adam evliydi ayrıca bizim okuldaki bir hocaydı. Bu yanlıştı. Yanlışlar hayatımızın merkezine yerleşmek için savaş halinde değil midir zaten.

HARLI GECE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin