8.Bölüm

3.3K 148 160
                                    




Selam, biz geldik!

3K okumayı geçmişiz, destekleriniz için çok teşekkür ederim. Umarım kocaman bir aile oluruz. Yıldızı parlatmayı unutmayın ❤️. Umarım hepiniz çok iyisinizdir.Keyifli okumalar!

Altımda bir anda gerginleşirken koyulaşan gözleriyle gözlerimi kendini mühürlerken, "Mahperi" ses tonu odanın içinde keskin bir yankı bırakarak kulaklarıma dolarken. Nefesi dudaklarıma çarptığında, bedenimde bir ürperti dalgası hissettim. Alkolün etkisi kanımda dolaşırken, onun varlığı sarhoşluğun ötesinde bir etki yaratıyordu.

Saç tellerim yavaşça önüme düşerken, parmakları ustaca saçlarımda dolaşıp, kulağımın arkasında nazikçe bir iz bıraktı.

Bakışlarındaki yoğunluk, odanın içinde bir sis perdesi gibi yayılmış gibiydi. Gözleri, derin bir gizemi barındırıyormuş gibi görünüyordu; anlaşılmaz, karmaşık, belirsiz. Göz teması kurmaya çalıştıkça, sanki bir buz duvarına çarpıyormuşum gibi hissediyordum. Bu bakışlar, içindeki sırları çözmek isteyen biri için adeta bir labirent gibiydi.

Geri çekilip çekilmeyeceğimi belirlemek için an ve an bekliyormuş gibi görünüyordu. Nefeslerimiz, odayı dolduran gerilimle birleşerek, adeta gözlerimizin içindeki çarpıcı sessizliği yarattı.

Birdenbire ellerini belime yerleştirdi, bu dokunuşla birlikte vücudumda bir elektrik akımı hissettim. Sırtımın yatağa yumuşakça yerleşmesiyle, aniden yaşanan bu yakınlaşma beni etkisi altına aldı. Dudaklarını sertçe bastırıp yoğunluğunu hissettirirken ardından alt dudağımı dudaklarının arasına alarak çekiştirdi. Altında kıvranmaya devam ederken dudaklarındaki tadını dilimin üstünde hissettiğimde kendimi daha da kaybetmeye başladım. Elleriyle bedenimi talan ederken her bir noktamı tekrar keşfediyor gibiydi.

Dakikalar geçtikçe birbirimize karışıyorduk, göğsümde hissettiğim yoğunluk artarken bir anda odaya hâkim olan tutku ve gizem, beklenmedik bir telefon zil sesiyle bölündü. Karahan hızlıca üzerimden kalkarak hızla pantolonun cebinden telefonunu çıkardı, ekranına odaklandı ve kaşlarını hafifçe çattı.

Afallamış bir ifadeyle yüzüne bakarken, "Sesini çıkarma," dedi.

Odadan çıkarken terk ettiği sessizlik, içimi bir anlık karmaşık tınıyla doldurdu. Başımı tutarken, oda etrafındaki atmosferin aniden değiştiğini hissettim. Yataktan kalkıp, dolabımın içinden uzun, bol bir tişört buldum. Hızlıca üzerime giyerek, Karahan'ın bıraktığı gizemle yüzleşmeye hazırlandım.

Yavaş adımlarla odadan çıkarak, salonda onu karşımda buldum. Kapının dışına dayanarak, sessizce kafamı çevirip konuşmasını dinlemeye başladım. Peşinden geldiğimi gördüğünde gözlerindeki sinirli bakıştan rahatsız olduğunu hissetmiştim.

"Geleceğim hayatım birazdan, anneni daha fazla üzme ve uyu kızım." Sıkıntılı bir şekilde ensesini ovarken, "seni seviyorum kızım, telefonu annene verir misin," dedi.

Onu evde bekleyen kızıyla konuşuyordu. İçimde hissettiğim ağırlık beni yerin dibine sokarken derin bir nefes alarak akmaya hazır olan göz yaşlarımı elimin tersiyle silerek yüzüne bakmaya devam ettim. Sesindeki ton, bir yandan duygusal bir yaklaşım taşıyor, diğer yandan ise bir hayli otoriter bir tavra işaret ediyordu. Bu karmaşık ses tonu, odanın içindeki gergin atmosferi bir kat daha yoğunlaştırıyordu.

"Ben birazdan geleceğim, ben gelene kadar uyuma," dediğinde sinirli bir sesle telefonu kapattı.

Söylemek istediğim o kadar çok şey vardı ki, düştüğüm durum midemi bulandırıyordu. Yüzüne ifadesiz bir şekilde bakmaya devam ettim.

HARLI GECE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin