Astronomi kulesine geldiğimde Mattheo sigara içiyordu. Her ne kadar yanına gitmek istemesemde ilerledim. Elinden sigarayı çektiğimde sakince bana döndü sigarayı içmeye başladığımda sırıtarak kaşlarını çattı "içtiğini bilmiyorumdum"
"bende öyle"
"Snape buna kızmaz mı?" omuz silktim
"çok kızar zaten içmiyorum denemek istedim" Mattheo konuşmak için ağzını açtı ama lafı ağzına tıktım "buraya bunları konuşmak için mi geldik?"
"hayır bir birimizi daha iyi tanımak için"
"güzel o zaman kendini tanıt" Mattheo derin nefes aldı "aslında hayatımda pek bir şey yok"
"anneni özlüyor musun?" Mattheo en az bir dakika sustu yüzüme bakmıyordu bu soruyu sormak bir hata mıydı? diye düşünürken "bilmiyorum" dedi. "Üzgünüm bunu sormamalıydım" Mattheo başını bana çevirince gözlerine baktım "sorun değil alıştım" destek olmak amacıyla Mattheo'nun elini tuttum "babanda senin kadar güçlü mü?"
"babam güçlü ama benim gibi yılanlarla falan konuşamıyor."
"peki güçlerin onları annenden falan mı aldın?"
"aslında bunun cevabını bende bilmiyorum annemde benden farklıydı" Mattheo başını salladı.
"anladım, Snape'in kızı olmak zor olmalı" gülümsedim "değil o benim için çok değerli ve gerçekten bilinenin aksine mükemmel bir baba biraz korumacı olabilir"
"sevgilin olmam onu rahatsız eder mi?"
"emin ol ayrılmamızı ister"Mattheo ile gece geç saate kadar konuşmuştuk en son gözlerimin kapandığını hatırlıyorum.
Sabah gözlerimi açtığımda kabus görmediğimi fark ettim hızlıca hazırladım ve büyük salona indim, oturup Mattheo'yu beklemeye başladım. Mattheo Pansy ile büyük salona girince dikkatle onları izlemeye başladım Mattheo Pansy'ye gülümsedi ve yanından ayrılıp yanıma geldi "sevgilim nasılsın?"
"siktir git Mattheo" Mattheo yanıma oturdu aptal gibi sırıtıyordu "beni kıskandın mı?"
"hayır sadece rahatsız oldum ve buna hakkım var, o aptal kız senden hoşlanıyor onunla görüşüceksen beni unut" Mattheo masanın üzerindeki elimi tuttu "saçmalama seni bırakıcak değilim" elimi çektim "tamam" diyerek kestirip attım.Yemekten sonra Mattheo'yu beklemeden büyük salondan çıktım peşimden geldiğini bildiğim için hızlı adımlarla yürüyordum. "Luna beni dinler misin?"
omuz silktim ve yürümeye devam ettim "sevgilim hadi ama" Mattheo kolumdan yakaladı ve beni durdu onun yüzüne baktığımda gözlerinde pişmanlık vardı. "ne var?" ellerini belime sarınca nefes aldış verişlerim hızlandı "bebeğim lütfen böyle davranmaktan vazgeçer misin? seni seviyorum"
"tamam affettim, bahçeye çıkalım mı?" Mattheo'nun bu romantik halleri iğrenç olduğu için bir an önce bunu kesmesi için onu geçiştirdim.Bahçeye çıktığımızda başını omzuma koydu iğrenerek yüzümü buruşturdum, kitabımı alıp okumaya başladım. "Lütfen şu kitabı bırakıp benimle ilgilenir misin?" sinirle kitabı bıraktım Mattheo başını kaldırdı ve gözlerime bakmaya başladı "bana biraz güçlerinden bahseder misin? mesela Voldemort'a ne kadar benziyorsun?"
"bunu neden soruyorsun?"
"bilmem seni daha iyi tanımaya çalışıyorum onları nasıl kontrol ediyorsun bilmek istiyorum"
"güç sadece ona özel değil onun kadar güçlü insanlarda olabilir. Şimdi bu konuyu kapatabilir miyiz?"
"nasıl kontrol ediyorsun?" sinirle nefes verdim
"bu konu iyice sıkıcı olmaya başladı ben gidiyorum" Mattheo'nun cevap vermesine fırsat vermeden koşarak yanından uzaklaştım.bölümü nasıl buldunuz??