Büyük salona indiğimde Mattheo ve Draco bir şeyler konuşuyordu Draco beni fark edince Mattheo'ya bir şeyler söyledi ve Mattheo nihayet bana döndü, gülümseyerek yanıma ilerledi "günaydın" yüzümde kocaman gülümsemeyle "günaydın" dedim Mattheo ile bakışırken Draco omuz atarak yanımdan geçti sinirle ilerledim fakat Mattheo kolumdan yakaladı "onu boşver bu aralar iyi değil"
"bana böyle davranmaya hakkı yok!" Mattheo yüzümü ellerinin arasına aldı "haklısın ama şimdilik boşver"
"senin için şuanlık bir şey yapmıycam" Mattheo elini belime koydu ve kulağıma yaklaştı "bügün sen ve ben baş başa ormana mı gitsek?" kaşlarımı çattım "neden orman?"
"seviyorum, gidelim mi?"
"peki gidelim"
Yemekten sonra Mattheo ile ormana yürümeye başladık yol boyunca sustuk sadece arada bir birimize bakıp gülümsüyorduk. Mattheo oldu yerde durunca bende durdum "sorun ne?"
"çiçekler çok güzeller" dedi çiçeklere ilerlerken "ama sen daha güzelsin" gülümsedim ve yanına ilerledim Mattheo yüzümü ellerinin arasına aldı ve beni öpmeye başladı uzun öpücüğün ardından olduğu yere oturdu ve beni kucağına oturttu ona sıkıca sarılıp başımı boynuna gömdüm "kokun"
"nolmuş kokuma?"
"çok güzel, iyi hissettiriyor" başımı kaldırıp gözlerine baktım "kahretsin" diye mırıldandığımda Mattheo kaşlarını çattı "noldu?"
"sana aşık olduğumu kendime bile itiraf edemiyorum" Mattheo yüzünde kocaman gülümsemeyle beni öptü "sana sahip olduğum için şanslıyım"
"ben daha şanslıyım"
Mattheo ile güzel bir günün ardından hogwarts'a döndük "Ben odama çıkıyorum Mattheo" Mattheo yanağıma uzun bir öpücük kondurdu "iyi geceler sevgilim" gülümsedim "sanada" dedim ve odama çıktım.
Günlüğümü yazmak için masama oturduğumda sayfaların arasında bir not buldum Mattheo'dan uzak durmazsan öleceksin.
Size bir kaç bölüm sonra büyük bir hayak kırıklığı yaşatıcam hazır mısınız ?
