Odanın kapısının önüne geldiğimde dağınık saçlarım ve öylesine üzerime geçirdiğim elbisemle oda arkadaşımın olmamasını dileyerek odaya girdim. Odada kimsenin olmadığını görünce hızlıca üzerimi değiştirdim ve saçımı düzelttim. Mattheo ile yaşadığımız bu muhteşem geceyi asla unutmayacaktım.
Sabah uyandığımda derse geç kaldığımı fark ettim hızlıca yataktan kalktım ama yetişmem imkansızdı bu yüzden girmemeye karar verdim. Tekrar yatağıma yattığımda odanın kapısı çaldı "gir" diye mırıldandım "günaydın sevgilim" Mattheo'nun senini duyunca başımı kaldırdım ve ona baktım "günaydın!" onu görünce kendime gelmiştim bu yüzden yataktan kalktım ve ona sarıldım. "Ders sensiz sıkıcıydı" gülümsedim ve yanağına öpücük kondurdum "demek bensiz sıkıcıydı" başını salladı. Kapının açılma sesiyle ikimizde kapıya döndük. "Draco?" diye mırıldandım
"sana inanamıyorum! nasıl bunu affettin?"
"Draco lütfen-" Mattheo Draco'ya yaklaşmak için adım attı ama Draco asasını kaldırdı "siz iğrençsiniz"
yutkundum Mattheo sakince geri çekildi ve beni arkasına aldı "Draco sana asamı kaldırmıycam ama onu dokunursan seni öldürürüm"
"saçmalama Mattheo!" Draco'nun gözleri dolmuştu ve elleri titriyordu onu bu hale getirdiğim için kendimden nefret ediyorum... Draco bunları hak etmediMattheo yavaşca Draco'ya yaklaştı ama Draco asasını indirmiyordu "Draco lütfen yapma" dedim ama beni dinlemiyordu bile "Draco" Astoria'nın sesiyle arasını döndü "sorun ne?" yutkundum rahatlamıştım çünkü Draco asasını indirmişti. "Git burdan Astoria" Draco'nun sesi titriyordu ama sakin gibiydi Astoria ona iyi geliyordu. Draco tekrar bana baktı ve gözlerini kaçırdı Astoria'nın elinden tutup peşinden sürükledi.
Mattheo'ya döndüğümde bana sıkıca sarıldı "Draco'dan korkmana gerek yok" Mattheo kaşlarını çattı "ciddi misin ya kendisi benim kuzenimde" gözlerimi devirdim "dalga gecme Mattheo!" dayanamayıp güldüğümde oda gülmeye başladı o kadar güzel gülüyordu ki saatlerce gülse saatlerce izlerdim yavaşca onu öpmeye başladım parmak uçlarımda durmak zorundaydım çünkü benden uzundu Mattheo elini belime koydu ve beni iyice kendine çekti. Geri çekildiğimde yüzünde memnun bir gülümseme vardı "neden sırıtıyorsun?"
"beni öpmen hoşuma gitti" gülümsedim "o zaman hep öperim" Mattheo bana iyice yaklaştı gözlerimi kapattım ikimizde bir birimizin nefes seslerini dinliyorduk... Mattheo yavaşca ellini yanağıma götürdü "bir gün evlenicez biliyorsun dimi?"
"evlenicek kadar ciddisin yani" Mattheo yavaşca başını salladı "evlenicez sevgilim evlenicez"