"Luna?" Theodore'un sesiyle Mattheo'dan uzaklaştım ve Theodore'a döndüm. "Biz konuşuyorduk" Mattheo elimi tutmaya çalışınca ondan uzaklaştım "konuşmuyorduk öpüşüyorduk izninle devam etmek istiyoruz"
"Mattheo!" Theodore yanımıza yaklaştı ve beni yanına çekti "sarhoş görmüyor musun? saçmalıyor işte" gözlerim Mattheo'nun gözlerindeydi o kadar pişman bakıyordu ki canımı acıtıyordu onu bu halde görmek ve hiç bir şey yapamamak çok zordu "kes sesini! uzak dur ondan" Mattheo Theodore'un yakasına yapışınca onu tuttum "Theodore lütfen git burdan ben onu bir şekilde halledicem"
"seni bununla tek başına bırakmam"
"Theodore babam zaten bana kızgın bunuda duyarsa aramız daha da girilecek lütfen" Theodore Mattheo'yu ittirdi ve yakasını düzeltti "iyi geceler sevgilim" Theodore yanımızdan ayrıldıktan sonra Mattheo'ya döndüm "sarhoş musun cidden?"
"ne önemi var"
"Mattheo benden uzak dur"
"yapamıyorum! seni deli gibi kıskanıyorum dudaklarını, kokunu, gülüşünü özlüyorum"
"özlemeye devam et o zaman ben gidiyorum" gitmek için adım atınca Mattheo kolumdan tuttup beni kendisine çekti burun burunaydık "seni seviyorum" diye mırıldandı, bende seni seviyorum. Kahretsin! keşke sevmesem ama seviyorum. Dudaklarımı öpmeden önce "sende beni seviyorsun" diye mırıldandı.Gözlerimi açtığımda odamdaydım Mattheo'nun bana söyledikleri hala aklımdaydı acaba sarhoş olduğu için mi söylemişti? bunu anlamak için hızlıca hazırlandım ve büyük salona indim Mattheo tek başınaydı öylece oturuyordu. Theodore'un burda olmadığından emin olunca yanına ilerledim ve oturdum. Mattheo soran gözlerle bana bakıyordu "dün gece yaptığın neydi Mattheo?"
"hiç"
"ne demek hiç? yani söylediklerin yalan mıydı?"
"yalandı!" yutkundum "senin için nasıl bu kadar kolay olabiliyor?"
"ne saçmalıyosun?"
"duygularımı hiçe saymak senin için nasıl bu kadar kolay olabiliyor?" sakince konuşuyordum ve sesim titriyordu "inanmak senin hatandı" ayağa kalktım ve hiç bir şey demeden hızlıca büyük salondan çıktım. Aptalım ben! nasıl ona güvendim? aptal! beni ne hale getirdiğine bak...Hızlı adımlarla yürürken Theodore'a çarptım "Luna iyi misin?" Theodore'a cevap vermek için ağzımı açınca Draco ile göz göze geldim "noluyor burda?" Theodore Draco'yu görünce gülümsedi "senin haberin yok tabi, biz Luna ile sevgiliyiz" Draco'nun yüzü kasıldı sinirlendiği her halinden belliydi "sevgili değiliz Theodore birinden hoşlanıyormuş onun hislerinden emin olmak için sevgili gibi davranıyoruz" Draco yüzünde memnun bir ifadeyle yanıma geldi "akşam partiye birlikte mi gidiyorsunuz?" başımı salladım "peki" yanımızdan ayrılırken arkasını dönüp bakmadı bile çaresizce Theodore'un yanında ayrılıp odama çıktım.