~24~

87 5 0
                                    

Selamlaaaaar uzun bir aradan sonra yeniden buradayımmm bu ambiyansı ve okuyucularımı çok özlediğimi fark ettim. Uygulamadan ara ara bildirim görüyorum hala kitabımı okuyan, okuma listesine ekleyen kişiler mevcut. Öncelikle onlara hala burada oldukları için teşekkür ediyor, bize yeni katılanlara da kocamaaan sarılıyorum ailemize hoş geldiniz 😍

Klaus, koca evde tek başına kapana kıstırılmış gibi hissediyordu. Bu onu bir hayli sinir etmekteydi ara sıra uğrayıp, ona sırıtarak bakan sophie'i görmeye katlanamıyır yansıma olmasını bilmesine rağmen eline ne geçerse o yöne doğru fırlatup küfürler yağdırıyordu. Biraz sakinleşmek adına kendisine bir kadeh viski koyup koltuğa oturarak yavaşça yudumluyordu. Evin avizeleri vs zarar gördüğünden ışıklar arızalıydı sadece bir kaç mum ışığı dışında birşey yoktu. Bir hayli yalnız kalmasının ardından yine sophie'nin varlığını hissetmiş, fakat artık kafası çakır olduğundan sakinlikle karşılamıştı.

" Zavallı ucubenin tekisin, Klaus. "

Ona edilen bu ufak çaplı aşşağılamaya karşı gür bir kahkaha patlatıvermişti.

" Böyle sinirini atıyorsan durma devam et, saydır bana zira beni sinirlendiremeyeceksin. "

" Sen kimse tarafından sevgi görmeyen bir yaratıksın, senin adına sadece üzülüyorum... "

Bu sözleri duymamazlıktan gelmek en iyisiydi onun için. Daha fazla bağırıp çağırmak lüzumsuzdu.

" En çok da kimin sevgisizliğinde boğuldun, Niklaus? Ha dur, sanırım bu sorunun cevabını biliyorum... "

Sophie, Klaus'un kulağına yaklaşarak o can yakıcı sözleri sarf etmişti.

" Baban... Mikael. "

" Kapa çeneni seni aşşağılık cadı! "

Klaus'un sesi evi adeta çınlatmıştı. Bu onun tek hassas konusuydu ve zikredilmesine asla katlanamıyordu.

Sophie'nin yansıması yeniden kaybolduğunda Niklaus, duvarın dibine oturarak sırtını soğuk duvara yasladı. Gözlerinde öfke ile harmanlanmış üzüntünün gölgeleri dolaşıyordu. Eski tatsız zamanların gözünün önüne gelmemesi için başına birkaç kez vurdu ve gözlerini sıkıca yumdu.

☽ ☾

Elijah ve diğerleri cadı bölgesinde Vincent'in Sophie'a dair bir iz bulmasını ümit ediyorlardı. Hayley, tek başına bir köşede çıt çıkarmadan olumlu bir haber almayı diliyordu. Varlığı ile yokluğu belli değildi. Rebekah kardeşinin durumuna en çok üzülen kişiydi. Klaus'la aralarında sarsılmaz bir bağ vardı. Ne garip, nefret ettiğin kişi aynı zamanda en sevdiğin kişi olabiliyordu... Marcel, destek olurcasına omzunu sıvazladı. Ona küçük bir tebessüm bahşetti. Vincent sonunda sessizliğini bozup Elijah'a dönmüştü.

" Kendini çok iyi saklamış, ona dair ufak bir iz bile bulamıyorum... "

" Bulmak zorundasın, Vincent! O pislik bu bölgede bile olabilir! "

Vincent düşünerek boşluğa daldı. Gözden kaçırdığı birşey olup, olmadığını sorguladı. O sıra hafızasında bir ışık belirmesi ile Hayley'a baktı.

" Ona dair bir eşya var mı yanımda, her hangi birşey hala onun enerjisini taşıyor olabilir. "

Vincent'in sözlerinden sonra üzerini aramaya koyuldu ve bileğindeki bileklik gözüne takıldı. Bunu sophie onun için hazırlamıştı. Hızlıca bileğinden ayırıp, Vincent'a teslim etti.

Aradan geçen saatler hepsinin canının sıkılmasına neden olmuştu. Hayley, biraz hava almak adına dışarı çıktı ve serin havayı ciğerlerine doldurdu. Gökyüzüne baktığında bugünün dolunay olduğunu gördü. Aklından tamamen çıkmıştı. Parmağındaki ay ışığı yüzüğü sayesinde dönüşüm geçirmemişti. Etraf çok sessizdi sadece cırcır böceklerinin sesi yayılıyordu etrafa. Bu sesi çok seviyor, ona huzur veriyordu. Manzarayı seyrederken sırtına birinin dokunmasıyla irkilip arkasına döndü. Karşısında yaklaşık on yaşlarında bir çocuk duruyordu. Gözlerinde sanki gizem saklıydı.

" Hey, sende kimsin? "

Çocuk, sapsarı, uzun ve iki yandan örülmüş saçlarıyla çok sevimli aynı zamanda ürkütücü bir hava katıyordu. Son kez sağa sola baktıktan sonra ve kimsenin olmadığına karar verdikten sonra yeniden Hayley'a döndü.

" Nerede olduğunu biliyorum. Yardıma ihtiyacın var gibi. "

Küçük kızın sözleriyle kaşlarını merakla çatmış, ve onun boyuna gelmek için dizlerinin üzerine çökmüştü.

" Sen bu saate buralarda olman... Annen nerede senin? "

Hayley'in bu sorusuyla bir adım geri çekilmişti.

" Ben sandığın gibi bir çocuk değilim, ben yaşlı bir cadının ruhuna sahibim. "

Olumlu şekilde başını salladıktan sonra konuşmaya devam etti.

" Sen... Onun nerede olduğunu bana gösterir misin? "

Küçük kız, olumlu şekilde başını salladı ve ürkütücü şekilde gülümsedi.

" Sana yardımım karşılığında bana ne vereceksin? "

Hayley söylenenler karşılığına şaşkına dönmüştü. Kendisinden ne gibi bir şey istiyor olabilirdi ki veya ona ne verebilirdi?

" Ben... Sana ne vereceğim ki? Sana verebileceğim birşeyim yok. "

Kız çocuğu başını olumsuzca salladı ve küçük elini Hayley'in yanağına koyarak yeniden sırıttı.

" Senin bedenini istiyorum. "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 28, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KRALİÇE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin