Niklaus Mikaelson
Hayley Marshall
Elijah Mikaelson
Rebekah Mikaelson
Marcel
Sophie
Niklaus'un arkamdaki varlığını hissederken, duvarda asılı resimlere göz gezdiriyordum. Kardeşleri olduğunu tahmin ettiğim resimlerden geçince onun resmini gördüm. Hala aynıydı, hatta sanki daha da gençleşmişti.
" Vay canına seninle vampirlik hakkında birgün konuşsak iyi olur. "
" Genç kalmak ve ölümsüz olmak dışında ilgi çekici yanları yok. "
Hayretle gözlerimi ona yönelttim. Hiçbir şeyden memnun olmuyor, daha fazlasını istiyordu. Karşımda durmuş herzamanki gamzelerini belli eden sırıtışını yüzüne yerleştirmişti. O gülüşün arkasında kopan fırtınaları göstermemeye çalışsa da, her halinden belli oluyordu. Kollarımı göğsümün altında birleştirip omuz silktim.
" Aç gözlülük iyi birşey değildir. Niklaus. "
Kelimelerim onu neşelendirmiş olacak ki, suratındaki gülüş daha da genişledi. İşte bu, gerçek bir gülücüktü.
" Peki saygıdeğer anneciğim. Bana başka öğretmek istediğin şeyler var mı? eğer varsa, memnuniyetle dinlerim. "
" Hayır. Şimdilik yok. "
Onunla sohbet etmek en büyük hobim haline gelmişti. Boğuk akıcı aksanı sanki insanı etki altına alıyordu. Diğer vampirlere göre oldukça kibardı. Peşinde yüzlerce kızın döndüğüne yemin edebilirim. Salondaki sohbetimiz sonlandığında, terasa çıkıp temiz havanın tadını çıkarmaya başladık. Evde kendisinden başka birinin yaşadığnı sanmıyordum. Fakat salondaki resimler, yalnız olmadığının kanıtıydı.
" Kendinden bahsetmeni istediğimde, sürekli kaçıyorsun. "
Söylediklerime cevap alamadığımda, anlayışla başımı salladım. Gözlerimi ondan çekip gökyüzüne baktım. Yağmur yağacak gibiydi ve yağmurları sevdiğimden, benim için bir eğlence demek oluyordu. Düşüncelerimde boğulmak üzere olduğumda boğuk aksanını işittim.
" Asil bir abim, özgürlükle kafayı bozmuş bir kız kardeşim var. Hepimiz köken vampirlerizç. Soyumuz çok eskilere dayanıyor. "
" Peki onlar nerede? "
Sorduğum soru karşısında yüzüme ifadesizce bakmaya başladı. Gözlerine baktığımda, karanlık çıkısı olmayan dipsiz kuyuyu gördüm. Biraz birbirimize baktıktan sonra gözlerimi başka tarafa çevirdim. Kafamda birsürü soru işareti oluşmasına sebep oluyordu. Bu adamın kalbime girmesine izin verirsem, kırıp dökmeden çıkmayacağını biliyordum.
" Kardeşlerim, ufak bir seyahate çıktılar. " sesini duyduğumda, yüzümü ona çevirdim. Herzaman olan sırıtışın aksine korkutucu bir sırıtış vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRALİÇE
FanfictionBen kimseye boyun eğmem, ama senin için diz çökerim. The Originals/Klayley kurgusudur.