İnsanlar karınca yuvasına benzer. Çorak arazide bir deliğe sıkışıp kalırlar. Yemek olmadığında birbirlerini, nefes bulamadıklarında toprağı yerler.
Kalabalığın içine sıkışıp kalan Akgün Ağan kendi ruhunu yakarak besleniyordu. Her kararı tabanlarını yakan kızıl kıvılcımlara bir kürek kömür daha atarak kanını kaynatıyordu. Kanı siyahlaşıyor, kalbi kararıyor ve zihni en kötü düşüncelere yöneliyordu.
Ağan, kötülükten besleniyordu. Yedikçe ruhu yanarak kaybolsa da karanlıkta görünmez olmayı diliyordu.
Akgün arabayı sıralı binaların yer aldığı sanayi sitesine doğru sürdü. Güneş; "Şurda dur, çok uzaklaşma." İlk ara sokağa girerek park halindeki bir aracın arkasına durdu.
Motoru durdurdu. Karanlığın içine gözlerini dikerek bakıyordu. Bir eli direksiyonu kavrarken, diğeriyle sakalsız çenesini ovuşturuyordu. Ay ışığının yetiştiği kadarıyla aydınlanan parmakları çarşaf gibi bembeyazdı. O anda Güneş, sakinliğinin arkasında şiddetli bir paniğin döndüğünü gördü. Kafasında ne tilkiler döndüğünü merak eden Güneş; "Ne yapacaksın?"
Bakışlarını karanlığın gölgelediği Güneş'in yüzüne çevirdi.
"Sen söyle. Ne yapmalıyım?" Sadece ne söyleyeceğini merak ettiğin için soruyordu.
"Sana ne yapman gerektiğini zaten söyledim. Buradan gitmelisin."
Camdan gecenin örttüğü ıssız binalara baktı. Kendi kendine sorar gibi "Nereye gidebilirim ki? Tam her şey yolunda derken aynasızlarla çıkagekdin."
"Onlarla gelmedim. Burada olduğumu bilmiyorlar." Bu bilgiyi vermekten kaçınmadı çünkü onu düşmanı olarak görmüyordu. Henüz.
Kaşlarını çatarak ona döndü ;"Bunu yapmamalıydın. Kendini tehlikeye atmamalıydın."
"Neden? Sen buna değmez misin? Onca yılın hatrı için yaptım. Başına gelen talihsizliklerden sen sorumlu olmadığın için. Bu yolu seçmek istemediğini biliyorum Akgün."
Akgün düşüncelerinin getirdiği ciddiyeti koruyarak ;" Yaşadığım talihsizliklerin beni buna hazırladığını bilemezdim. Akgün Ağan olmak kolay olmadı. Ve kolay kolay da vazgeçmeyeceğim."
Güneş; "Sana inanamıyorum! Yaşadığın şeyler seni bugünlere getirmedi Akgün. Hepsi senin tercihindi ya da mecbur kaldın. Bunu bilemem ama yeniden başlamak mümkün."
"Ya sonra? İnşa ettiğim her şeyin elimden alınmasına izin verip kaçtıktan sonra ne olacak sanıyorsun?" Kilit noktayı bastırarak tepkisini ölçmeyi amaçladı.
"Ben sana söyleyeyim. Bu işin kuralları okulda öğretilmez, sonradan giremezsin, girdiğinde de çıkamazsın. Debelendikçe dibe batarsın."
Güneş şaşkınlıkla beyninin donduğunu hissetti. Giriştiği pisliklere eserim demesi, yaptığı şeyden pişman olmasına sebep oldu. Fakat olan olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİFT YILDIZ
Teen FictionSuç psikiyatristi olan Güneş Günebakan, psişik yeteneklerini kullanarak polise destek vermektedir. Amacı şehri altüst eden yasadışı uyuşturucu dağıtan büyük suç şebekesini çökertmektir ve görevi hiç de kolay değildir. Aşılması gereken basamakları ö...