The Police ✓ | Hyunlix Daddyking

24

Bu seslerden sonra Lisa bacağından vurulmuş ve hareket edememişti, Hyunjin ise çoktan para kamyonlarına atlayıp kaçmıştı.

.
.
.

6 Saat Sonra

Lisa'nın tutuklanması üzerinden 6 saat geçmişti. Hyunjin ise evine çoktan gelmiş, çakmağını çıkartıp bir sigara daha yakmıştı.

"Seversin Lili."

Dudakları arasındaki zehire bakarak söyleyip içmeye devam etti. Alışıktı böyle şeylere, ilk tutuklanan kişi Lisa değildi. Karina, Yuqi, Wheein, Chaeyoung -TW-, Namjoon, Yeonjun ve Lisa gibi birçok kişi yardımcısı olmuştu. Hepsi birbirine benzesede, Lisa'ya benzeyen yoktu.

Uzun ceketini rastgele bir yere atıp sigarasını küllüğe bastırarak söndürdü. Siyah gömleğinin kollarını katlayıp saçlarını elleriyle düzeltti ve merdivenlere doğru ilerlemeye başladı. Bütün basamakları tek tek geçtiğinde odasına ilerleyip kapıyı yavaşça açtı. Felix yatağın üzerinde, Joon ise etrafta koşuşturarak oynuyordu. Hyunjin'in gelmesiyle beraber kapının önüne dikildi ve sevimlice gülümsedi.

"Babam gelmiş Felix baba!"

Yatakta yastıkla oynayan Felix, Hyunjin'e birkaç saniye bakmış ve ardından göz devirmişti. Hyunjin hafifçe eşine gülümseyip oğluna birkaç adım atarak saçlarını karıştırdı.

"Sen biraz aşağıda Chaewon ile oyna, tamam mı?"

"Pekiii."

Elindeki küçük oyuncak dinazorla odadan çıkıp kapıyı yavaşça kapattığında Hyunjin gülen yüzünü soldurmuş ve yatağa ilerleyip oturmuştu.

"Neredeydin?"

Yine aynı ifadesizlikle Felix'in bacakları arasına sırt üstü uzandı. -yani ensesini karnına yakın şekilde koydu, ne kadar anlatabildim bilmiyorum-

"Soruma cevap verecek misin? Lisayla gittiğinden beni seni merak ediyorum."

"Saçlarımla oynar mısın?"

Gözlerini huzurluca, birkaç saniyeliğine de olsa herşeyi boşvererek kapattı.

"Açıklama borçlusun bana."

"Felix, daha sonra. Şimdi babacığın, saçlarıyla oynamanı istiyor."

"Daha sonra "babacık". Belki sonraya kadar açıklamamı almış olurum hm?"

Solgun ifadesini bıraktı ve güldü Hyunjin.

"Lisa'nın tutuklanmasını gerektirecek bir işteydim ama şimdi burdayım. Şimdi biraz daha uzatırsan sikeceğim ellerinle saçlarımı oynar mısın?"

"Ciddi misin?"

"Hmhm, birkaç piçi öldürdük ve milyonlarca para kazandık."

"Çok kötüsün gerçekten."

"Hadi çok uzatıyorsun, oyna artık saçlarımla."

Yavaşça ellerini Hyunjin'in kahverengi saçlarına getirip diplerine doğru tırnaklarıyla masaj benzeri birşey yapmaya başladı. Narin hareketlerle ellerini gezdirip durması Hyunjin'in uykusunu getiriyordu.

"Bana bir şarkı söyle."

"Açsana Spotify dan? 3 ay ücretsiz premium hakkın olabiliyormuş. Ayrıca premium öylesine değil. Çevrimdışı dinlemeye, şarkıların istediğin sırada çalınmasına, reklamlarla bölünmeyen müziğe ve daha yüksek ses kalitesine yarar. Şimdi Spotifyı indir ve hemen dinlemeye başla. Sonuçta fırsatlar kaçmamalı, değil mi?"

"Senin sesinden daha güzel olur ki."

Hyunjin'in yanağından küçük bir makas aldı bacaklarını onun karnına doğru sardı.

"Ne söyleyeyim?"

"Söyle işte birşeyler."

"Tamam, ama dalga geçmek yok?"

"Hmhm."

Derin bir nefes aldı ve tam söyleyeceğinde utanarak güldü. Hyunjin'de onun gülüşüne eşlik etti.

"Hadi, söyle."

"Ama sen böyle çok odaklanırsan olmazki."

"Bahane arama söyle."

Ve son cesaret ile başta mırıldanarak, sonrasında sesini dahada canlandırarak alçak bir sesle söylemeye başladı.

"Kırmızı balık gölde, kıvrıla kıvrıla yüzüyor. Balıkçı Hyunjin geliyor, oltasını atıyor.."

Kırmızı balık.

Cidden kırmızı balık söyleyeceğini beklemiyordu Hyunjin. Felix ise çekingence devam ediyordu.

"Kırmızı balık dinle; sakın yemi yeme. Hyunjin seni tutacak, sepetine atacak.."

Ve yavaş yavaş gelen uyku,

"Kırmızı balık kaç, kaç. Kırmızı balık kaç kaç kaç-"

Hyunjin'i esir almıştı.

...

30 Aralık

Yeni yılda herkes yeni bir sayfa açar, değil mi?

~~~

Boş bir bölümdü, ama The Police ile vedalaşmamıza sadece bir bölüm kaldı 😝