The Police ✓ | Hyunlix Daddyking

13

"Babacığının kurallarını ne çabuk unutuyorsun Lee Yongbok?"

.
.
.

Alkolü sol elinde tutarken gri sandalyesinde iyice arkaya yaslanmış şekilde konuşmuştu. Yatağın üstünde oturan Felix ise yutkunup onu yanıtladı.

"Üzgünüm demek çok isterdim babacığım lakin üzgün olması gereken sizsiniz."

Bir yudum daha içkisinden alıp dudakları kıvrılmış şekilde Felix'e bakmaya devam etti.

"Babacığın neden üzülmeliymiş?"

"Bebeğinizi rahatsız ediyors-"

"Ah hayır Yongbok, daha fazla konuşmana izin vermiyorum. Babacığın her zaman haklıdır. Onu suçlayamazsın. Bir hata arıyorsan öncelikle kendini gözden geçirmelisin, aksi takdirde ben seni gözden geçiririm."

Kaşlarını hafifçe çatıp bacaklarını yatağın üstüne uzatmıştı. Ardından üstüne battaniyeyi çekip yastığını başlığa dayamış, sonrasında arkasına yaslanmıştı.

"Mmmh.."

İçkisinin verdiği tatmin edici tatla birlikte elleriyle oynayan Felix'den çekti gözlerini. Cam, desenli bardağına baktı.

"Tadı muazzam.."

Dudaklarını birbirine bastırıp Felix'e çevirdi tekrar bakışlarını.

"Denemek ister misin bebeğim?"

Felix ellerinden gözlerini çekip ona baktı. Omuz silkip tekrar ellerine döndü.

"Gel buraya."

Eliyle gelmesi için işaret verdiğinde Felix yerinden kalkıp yanına ilerlemişti. Önüne doğru geldiğinde kendisine baygın bakışlar atıyordu Hyunjin. Kafasını aşağıya eğip o da gözlerini ona çevirdi.

Bir elini onun yanağına getirip diğer eliyle bardağını tutmaya devam etti Hyunjin. Eliyle Felix'in yanağını okşuyordu.

Felix, ilgisini uzun zamandır çekmeyi başarıyordu.

Polisi olmasını istiyordu?

Diyebilirdik belkide.

Bardağında ki son damlaları da yuttuktan sonra önüne gelen kahverengi saçlarını arkaya ittirdi. Ardından alkolün tadı yüzünden dilini dışarı çıkarttı ve Felix'e bu sefer üstten bakışlar atmaya başladı.

"Doldur."

Felix'in ellerinden tutup avuçları arasına bardağı bırakmıştı. Masanın üstündeki alkol şişesini boş eline alarak bardağı doldurdu Felix.

Bardağı Hyunjin'e uzattı. Hyunjin ise almak yerine arkasına yaslanmış şekilde elini Felix'in kalçasında sabitledi.

"Uhh, içmeyecek misin?"

"İçirirsen içerim."

İç çekip bardağı büyüğünün dudaklarına yaklaştırdı. Yavaşca birkaç yudum içirip bardağı geri çekti. Ağzındaki alkolü yuttuktan sonra Felix'in elinden bardağı alıp hepsini tek seferde içmişti. Boş bardağı masaya bırakıp dizleri üzerine çekmişti Felix'i.

Ağzındaki alkolü yutup dilini dudaklarında gezdirerek gözlerini ona dikti.

"Seksi Hwang."

Elleri oturduğu sandalyenin kenarlarındayken hafifçe sırıttı Felix'e. Ardından yandaki led ışıkların kumandasını eline aldı. Beyaz ışıkları kapatıp karanlık çöken odaya sarı ledleri açtı. Hafiften aydınlık yaratan sarı ışıklar çok hoş bir ortam yaratıyordu.