Ecrin Asena BOZKURT
Semih ile beraber Askeriyeden çıkıp eve gelmiştik. Yol boyunca ne o ne de ben hiç konuşmamıştık aslında.
Arabadan indiğimizde de konuşmamıştık.Aramızdaki sessizlik hoşuma gitmemişti ama ona ne söyleyebilirdim ki?
Ben bugün ona birçok şey söylemiştim o görüntülerde. Onun hiçbir şey söylemiyor olması canımı yaksa da, arabadan indikten sonra da hiçbir şey söylemeye yeltenmediğinde sinirlendim ve ben de hiçbir şey demeden arkamı dönüp apartmanıma doğru ilerledim.Seri adımlarla merdivenleri çıkıp evimin kapısını açtığımda ise ayakkabılarımı çıkarıp içeriye girdim.
Tam arkamı dönüp kapıyı kapatacaktım ki, bir anda kapı kapandı ve ben kendimi kapıyla Semih arasında buldum.
Şaşkın gözlerle onu izlediğimde, bir anda beni öpmesiyle gözlerim fal taşı gibi açıldı.
Semih beni öpüyordu!
Ciddi ciddi öpüyordu ve ben adeta donup kalmıştım. Ben donmuştum donmasına da kalbim yanıyordu.
Aklıma Çetinin gösterdiği fotoğraf gelince kendimi daha fazla tutamadım ve gözümden yaşlar aktı, hem de o beni öperken.
Gözyaşım dudaklarıma doğru yol aldığında Semih bunu hissetti ve benden uzaklaşarak yüzüme baktı.
Ağladığımı görünce dehşete kapıldı ve pişmanlıkla konuşmaya başladı. “E-Ecrin ben çok özür dilerim, bunu yaparak seni üzeceğimi akıl edemedim. Sadece bir an kendime engel olamadım özür dilerim. Sana sormadan seni öptüğüm için çok özür dilerim güzelim, yalvarırım sil o gözündeki yaşları. Söz veriyorum sana bir daha sen isteyene kadar asla dokunmam.”
Beni öptüğü için ağladığımı sanıyordu, oysa benim canımı yakan şey onu bir başkasıyla dudak dudağa görmekti.
“O-o Kadın seni öptüğünde ne hissettin?” diye sorduğumda kaşları çatıldı ve bir süre neyden bahsettiğimi anlamaya çalıştı.Daha sonra aklına geldiğinde ise yüzümü ellerinin arasına aldı ve şefkatle konuşmaya başladı.
“Sadece şaşkınlık ve Öfke, başka hiçbir şey değil güzelim. İsteyerek öptüğüm ilk ve son Kadın sensin.”
Söylediği şeyle çıkardığım anlam daha önce de başka kadınları öpmüş olduğuydu. Bu yüzden düşüncelerimi sesli dile getirdim.“Daha önce kaç kişiyi öptün?”
Sorduğum soruyla sıkıntılı bir nefes verdi ve “Ecrin biz şu an neden bunları konuşuyoruz?” diye sordu.
İşte tam o an kalbim binlerce parçaya ayrıldı ve o parçalar her yerime saplandı.
“O kadar mı çok?” diye sorduğumda sesim titremişti.
“Güzelim yapma lütfen, seni üzecek şeylerin cevabını isteme benden.”
“Peki,” diyerek yavaşça yanından ayrıldım ve mutfağa girdim.
Dolaptan kendime su çıkarıp bardağa doldurduğumda ondan önce kendini belli eden kokusuyla gözlerimi kapattım ve onun tam arkamda olduğunu anladım.
“Ecrin’im güzel karım benim, yalvarırım yapma böyle. Sen kırıldığında ben paramparça oluyorum.”
Söylediği şeye verdiğim cevap ise şu olmuştu.
“Ben kırılmadım ki, paramparçayım zaten ve tüm parçalarım bir yerlerime batıyor…”
“Daha önce kaç kişiyi öptüğümü bilmiyorum çünkü hiç biri umurumda değildi. Onları öpmemin tek sebebi işimdi, başka hiçbir şey değil.
Hiçbir zaman bunu yapmak istemedim ama ağızlarından laf alabilmek için mecburdum.
Yemin ederim şimdiye kadar öptüğüm hiçbir kadında hiçbir şey hissetmedim. Kalbimin ritmi bile değişmedi. Öptüğümde bir şeyler hissetmemi sağlayan, kalbimin yerinden çıkacakmış gibi hızlanmasını sağlayan tek Kadınsın Ecrin.
Gözümün gördüğü, gönlümün istediği tek kişisin.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiç kapanmayan yaram (Tamamlandı)
RomanceYeni bir şehre taşınırken ne umuyordum bilmiyorum ama kesinlikle tehlikenin içine atılmayı beklemiyordum. Onu gördüğüm ilk an anlamıştım benim için herhangi biri olmayacağını. Kendisi askerdi ve yaşamı tehlikeler, yaralar, kayıplar, acılar ve ölümle...