8

182 15 5
                                    

Jisung'un taburcu olmasının üzerinden üç gün kadar bir süre geçmişti. Oda arkadaşlarıyla haberleşmek için oluşturulan sohbet grubunda hâlâ açık açık Jisung hakkında çıkan haberle ilgili konuşuyorlardı ve Jisung ise görmemek için çareyi grubu sessize almakta bulmuştu. Bu birkaç günde ise kendisine gocunmadan yardım edeceğini bildiği Changbin'in evinde kalıyordu.

Jisung, Felix'in Changbin hakkında söylediklerinin üzerinde pek durmayı tercih etmese de ister istemez hakkında düşünüyordu. Changbin'in ondan hoşlanma ihtimali yok denecek kadar azdı, gerçi ona göre herhangi birinin de ondan hoşlanma ihtimali yoktu. Kendini sevilmeye değer bulmasa da bir zamanlar en azından Minho'nun onu sevebileceğini ummuştu. Şimdi ise kimseden umudu kalmamıştı.

Öte yandan da Minho ve Hyunjin'in ilişkisi günden güne iyiye gidiyordu. Yine de Hyunjin'in bir sorunu olduğunu fark etmişti Minho. Bazı çok garip alışkanlıklara sahipti, özellikle cilt bakımına ve fiziğine çok dikkat ediyordu. Mesela şu anda da Hyunjin'in evinde, onun yanında durmuş bakımını yapmasını izliyordu.

"Çok güzelsin zaten, neden daha fazlasını istediğini anlamıyorum."

Minho'nun sözlerinin üzerine Hyunjin gülmüş ve omuz silkmekle yetinmişti. Sonrasında da yüzündeki maskeyi suyla yıkayarak temizlemiş, yüzünü özel, tek kullanımlık bir havluyla kurulamıştı.

"Bu cildi elde etmek için çok çabaladım, öylece salıveremem ki."

"Her şekilde güzel olduğunu düşünüyorum, bu maskeleri falan yapmasan da güzel kalacaksın."

"Doğuştan güzel bir yüze sahip olan sensin, ben değilim. Benim bu yüze sahip olmak için çabalamam gerekiyor. Çabalamazsam çirkinleşirim ve ilişkimizi etkiler."

"İlişkimizi neden etkilesin?"

Minho, Hyunjin'in sözlerinin üzerine konuşup Hyunjin'i kendine çevirmiş, dudaklarına uzun bir öpücük bırakmıştı. Zamanla Hyunjin'in güzellik takıntısı olduğunu fark etmişti. Yine de bu takıntısının ilişkiler çerçevesinde kurulu olduğunu yeni fark ediyordu.

"İlişkimizi etkiler çünkü sonuçta benimle flört olmayı da güzel olduğum için kabul ettin. Dünyada her şey güzellik üzerine kurulu. Güzelsen zenginsindir, güzelsen başarılısındır, ancak güzelsen sevilirsin."

"Ben seninle flört olmayı güzel olduğun için kabul etmedim, hareketlerin gözüme tatlı geldiğinden ve sana yakın hissettiğimden kabul ettim. Gözümde de ilk artın güzelliğin değil kedileri besliyor olmandı."

Hyunjin'in göz devirişinin üzerine Minho hafifçe kaşlarını çatmış, Hyunjin'in geri çekilip "Yalancı." dedikten sonra çıkıp mutfağa gidişini izlemişti. Hyunjin'i iyi ve güzel olan tüm sıfatlarla tanımlayabilirdi ancak bu sadece yüz güzelliğiyle alakalı değildi, Minho'ya göre onun da kalbi çok güzeldi. İçi ve dışı, her şeyiyle mükemmeldi.

Minho da Hyunjin'in arkasından ilerlerken ilk Hyunjin'in evine geldiği gün açmasına izin verilmeyen kapıya gözü takılmıştı. Kapı hâlâ kapalı duruyordu ve bu, Minho'nun merak duygusunu tetikliyordu.

İçinde ne vardı? Gerçekten önemli bir şey miydi?

Kapıyı açmalı mıydı yoksa boş verip gitmeli miydi?

Kapının ardında bir sıralar kendi resimleriyle dolu bir odayla karşılaşacağını düşünüyordu, gerçekten öyle bir şeyse ne yapacaktı? Kaçıp gidecek miydi yoksa hiçbir şey olmamış gibi mi davranacaktı?

Kesinlikle kaçıp gidecekti. Henüz Hyunjin'e, böyle bir şeye rağmen yanında kalacak kadar aşık değildi.

Kapı kolunu tedirgin bir şekilde kavrayıp kapıyı yavaşça araladı. Şansına, oda kilitli değildi. Muhtemelen hiçbir zaman kilitli olmamıştı.

Taste Me (HyunHo, BinSung) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin