Cinsellik içerikli bölüm😵😵😵
"Jisung'un anlattıkları doğru mu Hyunjin?"
Minho, sakin kalmaya çalışarak sorusunu yönelttiğinde Hyunjin göz yaşlarını kollarıyla silmiş ve burnunu çekmişti. İnkar etmesi fayda etmezdi, Jisung her şeyi anlatmıştı bile. Minho ise aldığı onayla bir elini saçlarının arasında geçirmiş ve Hyunjin'in evinin oturma odasında ileri geri turlamıştı. Sinirden elleri titriyordu.
"Neden peki? Bir de senin gerçekten bilmiyor olduğuna inanmıştım."
"Ben seni üzmesini istemedim, seni üzdüğü için bunu ona ödetmem gerektiğini düşünmüştüm."
"Onu takip edip fotoğraflarını çekmişsin Hyunjin, hem de böyle bir anında! O çocuğun ne kadar hassas olduğu hakkında hiçbir fikrin yok! Kim bilir o gün ne kadar üzülmüştür."
Minho sinirle bağırırken Hyunjin tekrardan ağlamaya başlamıştı. Minho'nun böyle büyük bir tepki vermesini beklemiyordu ve kendini ona bir şekilde affettirmesi gerekiyordu.
"En azından seni affetmiş. Bana bak."
Minho Hyunjin'e yaklaşıp ellerini yanaklarına koyarak Hyunjin'in ona bakmasını sağlamıştı. Gözlerinin içine bakarken de her ne kadar üzülse bile ciddiyetini korumuştu.
"Bir daha arkadaşlarımdan herhangi birine zarar vermeye kalkarsan karşında beni bulursun, anlıyor musun?"
Hyunjin başını sallayarak Minho'yu onayladığında Minho Hyunjin'in yanaklarını sert bir hareketle bırakmıştı. Çıkış kapısına ilerlerken de Hyunjin'in ağlaması, Minho'nun onu bırakıp gideceğini anladığında daha da şiddetlenmişti. Koşarak ilerleyip Minho'nun elini tutarak gitmesini engellemişti. Hıçkırarak ağlıyor ve konuşmaya çalışıyordu.
"Minho yalvarırım gitme! Yapmayacağım, yemin ederim ki bir daha yapmayacağım ama lütfen gitme. İstediğin her şeyi yaparım!"
Hyunjin'in yalvarmasıyla Minho ona sert bir şekilde bakmış ve elini Hyunjin'in ellerinin arasından çekmişti. Hyunjin kesinlikle bunu hak etmişti. Ancak tekrardan gitmek için hareketlendiği sırada Hyunjin bu sefer yere oturup Minho'nun bacağına sarılmıştı. Bu yüzden Minho az kalsın yere kapaklanıyordu.
"Lütfen bırakma beni, yalvarırım!"
"Hyunjin kes şunu."
"Annemin bana yaşattığını bir de sen yaşatma. Lütfen, gitme benden."
Hyunjin artık ağlamaktan bitap düşmüş bir şekilde konuştuğunda Minho, istemeden Hyunjin'in travmasını tetiklediğini fark etmiş ve söylediklerinden şimdiden pişman olmuştu.
Yere çömelmiş ve kollarını Hyunjin'e sararak onu kendine çekmişti. Hyunjin'in hiç beklemeden kendisine sarılmasından sonra da dikkatlice kucağına çekmişti. Minho Hyunjin'in boynuna küçük bir öpücük bırakmış, sonrasında mırıldanmıştı.
"Seni ağlatmak istememiştim, özür dilerim. Sadece yaptığın hatayı tekrarlama, tamam mı?"
Hyunjin çocuk gibi başını sallasa da yine de ağlamaya devam ediyordu. Minho'yu hiç bırakmayacakmış gibi sıkıca tutmuştu, bırakmaya da asla niyeti yoktu.
"Belki sormak için yanlış bir zaman ama ona ne olduğunu anlatmak ister misin?"
Hyunjin'in cevapsız kalmasıyla Minho dudaklarını birbirine bastırmış ve Hyunjin'i kucağından indirmeden kalkıp yatak odasına gitmişti. Ardından güzelini yavaşça yatağa yatırarak yanına uzanmıştı.
"Annem gitti. Kendini öldürdü, gözlerimin önünde."
Minho, Hyunjin'in söylediğiyle şaşkın bir şekilde ona bakmıştı ancak Hyunjin ona bakmıyordu. Sadece sarılıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taste Me (HyunHo, BinSung)
FanfictionOkuduğu üniversitede pek de popüler sayılmayan Lee Minho, Kütüphanede karşılaştığı kimseyle konuşmayan Hyunjin ile bir şekilde flört etmeye başlar. Yetişkin içerik: küfür/argo, cinsellik, şiddet, kan, kendine zarar verme, taciz.