Kaç!|Bölüm 15|

116 8 6
                                    

Wong'dan kurtulmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Mun, bir kaç adım ötede duruyordu. Arkadan Ha-na geldi.

Ha-na;"Bırak lan kızı, yoksa seninde o Gelly oruspusununda derisini yüzerim!"

Gelly;(kahkaha atar.) "Gerçekçi olalım, değil mi? Sadace ruhumu çıkartabilirsin, başka birşey yapamazsın."

Mo-tak;"Yoo, bal gibide yaparız, kötü ruh değil misin? Hem ona dokunduğunda sesin gücün benim gücüm olur." (Dedi, yapmacık bir ses tonu ile. Samimi olamayan bir şekilde gülümser)

Gelly, sinirlenmişe benziyordu. Ama dediğini yapar, hiçbir avcıya dokunamaz. Ben hala Hem Mo-tak ne ara geldi? Neyse, boşver. Kendimi zorda olsa kurtardım. Koşar adımlarla ondan uzaklaşırken boris, telekinezi ile beni kendine çekti. Yahu benden ne istiyorsunuz? Bırakın gideyim işte. Bir kaç saniye içinde Boris'in yanındaydım. Belimi tutup kendine bastırmıştı. Mun telekinezi ile Boris'i uzaklaştırdı. Hızla ondan uzaklaştım. Burası dövüşmek için uygun bir yer değil, gitmemiz gerek ve bunu Avcılar'da biliyor, sokakta kimse olmasada. Aslında bir kişi vardı, koşarak onun yanına gittim. Elimi onun omzuna verdim. Kısa sürede onun hafızasını sildim. Sanırım buranın güvenliğinden sorumluyum. Kendimi güzel bir güvenlik gibi hissettim. Öylece duramam. Gelly, Ha-na'nın gözüne pençe ile vurmaya çalıyordu. Ha-na, arkasında banktan destek alarak ayakta duruyordu. Bir eli ile Gelly'in gözünü oymak için kullanacağı elinin bileğini tutmuştu. Diğer elini ise yüzüne sper olarak kullanmış, yatay tutmuştu. Gelly bir eli ile Ha-na'nın sper olarak kullandığı elini tutmuş geri çekmeye çalıyordu çünkü, bu Ha-na'ya vurmasına engel oluyordu. Diğer ele ile zaten Ha-na'nın gözüne vurmaya çalıyordu. Ha-na'ya dokunmasına izin veremem! Ha-na'nın yanına doğru koştum. Telekinezi kullanmak mı yoksa sopa mı? İkisi de! Yerdeki sopayı telekinezi ile kaldırıp Gelly'in kafasına vurdum. Gelly'in dikkati dağılınca, Ha-na bunu fırsat bilip sper olarak kullandığı elini Gelly'in elini tutup onun gözüne sertçe vurdu ve acı, kin ve korku dolu çığlık. Ha-na, sırıtmış Gelly'i izliyordu. Gelly, kendine gelmeden yüzüne bir tane daha vurdu. Bu sırada Wong, işin içine girdi. Ha-na'ya sertçe vurdu. Etrafa bakınca Bayan Chu, yerde baygındı. Mo-tak ise ayağı kalkmaya çalışıyordu. Ha-na iki kişi ile aynı anda baş edebilir mi? Bilmiyorum ama zararları taraf biz oluruz. Wong'u telekinezi ile Ha-na'dan uzaklaştırmıştım. Bu değer Ha-na'nın dikkati dağılmış, Gelly Ha-na'ya vuracaktı. Acısını bastırmaya, saklamaya çalışıyordu ama başarabildiğini sanmıyorum. Endişeli, sinirli ve korkuyor gibi. Ha-na, beni fark edince ufakta olsa bir umut doğdu içine. Gelly'ide aynı şekilde telekinezi ile Ha-na'dan uzaklaştırdım ve hızlıca onun yanına gittim.

Siyona;"Bayan Chu'yu ve Mo-tak'ı buradan götürmemiz gerek. Dayanamazlar ve kötü ruhlar bunu fırsat bilip onları öldürmeye çalışırlar. Bu bizim için 2 kat daha kötü, hem avcı sayısı azalıcak hemde güçleri onların olucak."

Ha-na;"Şimdi onları düşünmeyiz, ruhları yenmek için bir fırsat var. Her ne kadar riskli olsada. Zaten şu an onlarla uğraşanbilecek kötü ruh yok. Güçlü olanları istiyorlar."

Siyona;"Tamam, senin dediğini yapalım. Daha iyi olur. Onları telekinezi ile korumaya çalışacağım."

Ha-na;"Dur bir dakika, sen daha önce hepimizi durdurmayı başardın. Şimdi yapamaz mısın?"

Siyona;"Bilmiyorum, bunu Maddox'tan öğrendim. Tekrar yardım eder mi...? Onunda bilmiyorum."

Ha-na;"Maddox'ta kim? Neyse onu sonra konuşalım."

The Uncanny Counter//Kötü Ruh Vers.//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin