Nefesimi tuttum. Adam yanıma geldikçe, stres oluyordum. Tam karşımda durdu, sırtı. Üstüme doğru
gelmeye başladı."Hani kimse yoktu?" Dedi.
"Ona dokunma!" Dedi Wong.
"Ona dokunmayacağım, öldüreceğim."
"Aklından bile geçirme!" Dedim, kendimi cesaretlendirerek.
Ayağı kalkıp ona doğru bir yumruk attım. Ama nafile, kaçtı. Buradan çıkmam lazım. Adam bir kahkaha tufanı patlatı. Ondan nefret ediyorum!
Wong, adama doğru bir hamle yaptı ama adam kolaylıkla kaçtı. Bize saldırmıyordu, şimdilik. Ona tekrar vuracaktım ki beni telekinezi kullanarak duvara fırlatı. Wong, ona aynı şekilde telekinezi kullandı ama o da benim gibi duvara çarptı. Bu sırada benim "Kurtarıcı." Diyerek adlandırdığım Bölge ortaya çıktı. Bu Mun'du! Umarım... Hiç vakit kaybetmeden adama tekrar tekrar vurmaya çalıştım. Vuramıyordum ama onu oyalamış oluyordum. Kimse gelmedi.
O zaman bu bölge nasıl ortaya çıktı? Bunu düşünürken adama hala vurmaya çalışıyordum. Wong, öylece seyrediyordu. Birşey yapmıyordu, yapamıyordu. Bölge gitmişti, artık gerçekten kuruluş yok. Sanki yenebilecek mişim gibi vurmak istemiyordum. "Bu kadar oyun yeter!" Dedi. Boğazımdan tutup beni duvara bastırdı. Nefes almakta güçlük çektim... Bir kaç saniye sonra nefes alamadım. Çok serti, boğazımdan kanlar akmaya başladı, o sırada Wong konuştu;
-"Kızı bırak, Öldüreceksin!" Dedi. Söylediklerinde tehdit, korku ve endişe vardı. Son kelimeyi söylerken sesi titremişti. Bayan Chu, bu yarayı iyileştirmekte zorlanıcaktı, tabi kurtulursam. Daha fazla dayanamazdım. Gözlerim kararmaya başladı. O sırada adam yere düştü. "Ona dokunma, Hwang!" Dedi Wong. Bu sefer sesinde endişe ve korku vardı. Hwang, yere düşünce bende yere düştüm. Birden nefes alınca öksürmeye başladım. Elimi boğazıma deydirdiğim an canım fazlasıya acıdı ve elim tam anlamıyla kana bulanmış gibiydi. Kandan nefret ediyorum! Hwang ve Wong kavga ediyordu ama Hwang oyun oynuyormuş gibi bir tavrı vardı. Zar zor ayağı kalktım ve oradan uzaklaşmaya başladım. Okuldan çıkmam lazımdı. Çıkışa doğru yöneldim. O sırada Wong, yanıma koşarak geldi. Beni kucağına alıp en üst kata çıkardı."Hwang, nerede?" Diye sordum.
"Onu düşünme, tamam mı?" Dedi.
Başımı salamak ile yetindim. O sırada içeride bir kadın kahkahası yankılandı.
"Gelly'de geldi tam oldu." Dedi isyan edercesine Wong.
Buradan çıkmak istiyordum ama olmuyordu. Bu sırada çok garip hissettim çünkü sanki içime birşey girmiş gibiydi. Wong, beni bir sınıfa götürdü. Orada yere oturdu. Ben ise onun kucağındaydım. Neden bana bu kadar çok yardım ediyor ki? Ayaklarımı uzatım ve başımı onun göğsüne gömdüm. Onunda her yeri kana bürünmüştü. O sırada biri konuştu.
"Merhaba..." Dedi biri.
"Kimsin?" Dedim
"Kimle konuşuyorsun?" Dedi Wong.
"Biri merhaba dedi duymadın mı?" Dedim.
"Hayır."
O zaman kimdi bu? Kapalı olan gözlerimi zor açtım ve başımı onun göğsünden kaldırdım. Ona baktığımda bana gülümsedi. Ayak sesleri geldi. "Seni çabucak iyileştirmeliyim." Dedi Wong. Gelen ayak sesleri daha da çok yaklaştı. Boynumu neredeyse iyileştirmişti. Bir anda bölge açıldı.
"Gitmem gerek. Boynunu Chu iyileştirsin." Dedi Wong.
Dedi ve gitti. Yaklaşan adım sesleri hızla uzaklaştı. Bir kaç dakika sonra Mun, camdan içeri girdi. Beni kanlar içinde bulunca koşarak yanıma geldi. Bu kadar yükseğe zıpladığını bilmiyordum. Diğerleri kapıdan içeri koşarak girdi. Bayan Chu yanıma geldi ve beni iyileştirmeye başladı.
"Ne oldu?" Dedi Mo-tak.
"Anlatacak halim yok anılarıma gir." Dedim.
Ha-na, yanıma gelip oturdu ve "Buradan gidince anılarına bakarım." Dedi. Mun, yanıma gelip beni kucağına aldı ve çıkışa yöneldi. Diğerleride arkasından geldi. Kısa sürede okuldan çıkmıştık. Kötü ruhlar hala buradaydı, bizi seyrediyorlardı, hissettim. Mun, beni arabaya bindirdi.
🩸
Uyandığımda kimse yoktu. İçeriden gülme sesleri geliyordu. Bunlar avcılardı.
"Seni umursamadan eğleniyorlar... Gerçekten sana değer veriyorlar mı? Düşün bir. Kötü ruhların tarafına geç ve bunlardan kurtul."
Dedi biri.
"Kimsin?!" Dedim.
Cevap yok... O sırada içeri Mun, girdi. Elinde yemek vardı.
"Günaydın." Dedi mun.
"Günaydınnnn." Sonunu uzatarak dedim.
Mun, gülerek yanıma oturdu ve yemeği bana uzattı. Aç değildim. Sadace benim duyduğum kişi kimdi, onu düşünüyordum. "Bugün çok fazla yoruldun, sadace 2 saat uyudun. Yemek ye ve uyu." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Uncanny Counter//Kötü Ruh Vers.//
PertualanganThe uncanny Counter'da avcı olarak seçiliyorsun ve avcı iken içine kötü ruh giriyor. Peki, sonra ne olucak? Avcılıktan atılınca içine 'maddox' adlı ruh tekrar seni tekrar kötü ruha çevirecek. Ne kadar bu şekilde sürecek? :'l 20 Temmuz 2024 #counter...