The Uncanny Counter//Kötü Ruh Vers.//

Hastane|Bölüm 26

Uyandığımda yataktaydım, yatan doğruldum. Burası benim odamdı. Üstüme beyaz bir tişört, siyah bir pantolon vardı. Bunlar benim kıyafetlerimdi. Yataktan çıkıp salona geçtim. Herkes masada oturmuş, koşuyordu. Onların yanına geçtim. Hafıza kaybı olmadan tekrar avcı olduğum için mutluydum ama kötü ruhlar...

Ha-na, "Ne yapacağız? Etraf dağınık, kötü ruhlar yerimizi öğrendi, Wong katkısız ruh oldu, Siyona'nın gücü artık yok, eskisi gibi bizi son anda kurtarması imkânsız gibi birşey oldu, Yeliz yaralı ve herşeyi biliyor. Aslında herkes yaralı." Dedi.

"Tamam sakinleşin, ilk önce burayı temizleyelim. Erişte dükkanına başkan Choi yeni yer bulana kadar orada kalalım. Kötü ruhlar için ise bir strateji geliştirmeliyiz, hepimiz ise neredeyse tam gün çalışmalıyız." Dedi Mun.

"Haklısın ama işimiz oldukça zor. Yaralı olduğum için size yardım edemiyorum. Sizinle çalışacak ve size olabildiğince destek verip yardım edeceğim." Dedi Bayan Chu.

Mo-tak, "Biz bir aileyiz, başaracağız. Fotoğraf çekerken söz verdik. Kimse ölmeyecek. Ha-na, Siyona ve Jeok-beong bu sözü ne olursa olsun tutular ve başardılar." Dedi.

"I CAN DO IT!" Diye bağırdı Mun.

Hepimiz bir ağızdan bağırdık.

"WE CAN DO IT!"

Bunu yapabiliriz, yapacağız. Mun sayesinde gaza fena halde geldim. Herkes eline temizlik malzemeleri aldı ve temizlemeye başladı. Ben yerleri süpürecek, yerdeki camları alıcak ve Mo-tak'a yardım amaçlı yerdeki duvarları temizleyecektim. Bayan Chu, mutfağı temizleyecek ve bize yemek hazırlayacaktı. Yaşlı olduğu için daha çabuk yoruluyor ve bu iş onun için en iyisi. Mun, spor aletlerinin yerleştirecek, Yeliz ve Jeok'un yaralarını tekrar kontrol edip pansuman yapıcaktı. Jeok ve Yeliz, aramızda en çok yaralanan iki isim. Onlar dinelecekti. Ha-na, benimle birlikte yerleri temizleyecek, Bayan Chu'ya yardım edicekti. Ha-na'da yaralı olduğu için çok fazla iş yapmasını istemiyoruz ve onu zar zor ikna ettik.

Eun, Başkan Choi ile erişte dükkânına temizlemeye gittiler. orası zaten dağınık değil, kontol edicek ve toz alıcaklardı.
Uzunca bir süre temizlik ile uğraştık. Eun ve Başkan Choi ise gelmiş ve yeni yer hakkında tartışıyorlardı. Bayan Chu ise Yung'takiler ile durumu konuşmaya gitmişti. Ha-na ise ona destek vermek için Yung'a gitmişti. Ben ise Rosé ile daha sonra görüşecektik. Şimdi onunla buluştursam onu tehlikeye atmış olurum. Yung hakkında ona bilgi vermeden nasıl devam edebilir, ona yalan söylerim? Onunla vakit geçirmek için bunu söylemem lazım.

Jeok ve Yeliz kendine yeni gelmiş ve yanımıza gelmişti. Yemek yapsam iyi olur, hepimiz yorulduk ve güçlenmeye ihtiyacımız var.

"Ben yemek yapayım." Dedim.

Jeok, "BENİ BEKLE! BENDE YAPICAM."

Diye bağırdı. Ben ise sadece gülümseyip başımı salladım. Biz mutfağa geçip yemek hazırlamaya başladık.
Menü;Kimbap, Kimchi, Ramen. Bunlar güzel yemekler, karın doyurur diye düşünüp yemekleri yapmaya başladık. Hızlıca yapıp yemek istiyorduk çünkü bizde hem acıkmış ve yorulmuştuk. Bulaşıkları Mun'a yıkatacağım -yıkatacağız.

🥢

Yemekleri hazırlanmış ve hepimiz yemiştik. Saat 10 gibi birşey olmuştu. Burada mı uyusak, erişte dükkânına gidip mi uyusak? Diye düşünürken herkes uyksuna yenik düşmüş ve yatağında uyumuştu. Dün nerdeyse hiç durmadan içeriyi temizlemiştik. Birde Yung ile uğraştık, yetersiz olduğumuzu düşünüyorlarmış. Sen gel onu külahıma anlat. Neredeki avcılar bizden güçlü? Wi-gen'e ayrı bir gıcık oldum zaten, neymiş Eun ile aramı düzeltmem ve Rosé ile arama mesafe koymam lazımış.