The uncanny Counter'da avcı olarak seçiliyorsun ve avcı iken içine kötü ruh giriyor. Peki, sonra ne olucak? Avcılıktan atılınca içine 'maddox' adlı ruh tekrar seni tekrar kötü ruha çevirecek. Ne kadar bu şekilde sürecek? :'l
20 Temmuz 2024
#counter...
Dediğini yapıp baktım. Dolapta dolu kıyafet vardı. Hızlıca kıyafet değiştirmek için kendime bir kaç kıyafet çıkardım. Ama çoğunlukla aynı kıyafet vardı siyah, üstünde kırmızı çizgileri olan üst ve alt. Neden bu kadar çok var? Üstüme farklı birşey giyimek istiyordum.
Üstünde ki👇
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Giyinip aşağı indim. Üstümdekiler gayet rahatı. Onların yanına gidince bu sefer yanlarında bir yaşlı kadın vardı. Acaba bu bahsettiği 5. Üye mi? Yanlarına gidip oturdum.
"Hoşgeldin. Ben, Bayan Chu."
"Adım, Siyona. Tanıştığıma memnun oldum."
Gülümsüyordum, gülümsüyordu.
Mun "Hadi kalk. Antrenman yapıcaz." Dedi.
İlk günden?
"Önce şu duvara gidelim ve ne kadar yükseğe zıpladığına bakalım. Gelenek haline geldi." Dedi Ha-na.
"Doğru, onu tamamen unutmuşum." Unutmuş bir şekilde konuştu Mun.
Ne duvarı? Neyden bahsediyorlar? Sorgulamadan Ha-na ve Mun'u takip etmeye başladım. Hemen arkamda Mo-tak vardı. Dedikleri yere araba ile gitmiştik. Elimi siyah renk boya ile boyadılar ve benden zıplamamı istediler. Dediklerini yapmam gerek gibi hissediyordum. Zıplamıştım, demirlerin hemen arkasına. Herkes bana şaşkınlıkla bakarken benim gözlerim parlıyordu. Başka birşey daha fark ettim mavi boya izi. Daha önce neden düşünmedim ki? Duvarda bir boya eksikti ve oda burada.
"Hey! Burada bir el izi daha var. Mavi renkte." Dedim.
"O benim elimin izi." Dedi Mun.
Yani Mun, en yükseğe zıplayan kişi. Değil mi? Mun, benimle antrenman yapmak istiyordu. Doğru kendimi geliştirmem lazım.
"Hazır gelmişken telekinezi çalışalım." Diye bir tavsiyede bulundu Mun.
"Olur." Dedi bayan Chu.
Bende ayağı doğru tekrar atlamıştım. Telekinezi'ye inanan biri değildim ama şimdi herşey mümkünmüş gibi geliyordu. İlk önce Bayan Chu denendi. Topu kaldırmakta baya güçlük çekiyordu. Sıra Ha-na'ya gelişmişti. İki topu çok rahatlıkla kaldırıyordu, oynuyordu. Sıra Mo-tak'a geldi. Mo-tak ilk başta denedi ama olmuyordu top sadece titriyordu, burnundan kan
gelmeye başlamıştı ve o sırada bir karıncayı kaldırabildiğini gördüm. Tamam kabul ediyorum çok komik. Sadece ben değil diğerleride gülüyordu. Sıra Jeonkbong'a geldi. O hiçbir şekilde oynatamıyrodu. Sanırım o da yeni gelmiş. Sıra bana geldiğince stresten elim titremeye başlamıştı. İlk önce topa odaklanıp topu kaldıracaktım. Ancak tam o sırada Ha-na "Adım attı." Dedi.
Ne? Ha-na'nın tarif ettiği yere doğru yola çıkmaya başladık. Sanırım güçlü biri. Çünkü hepimiz gidiyorduk. Ha-na'nın dediğine göre 3. Seviye ve telekinezi yapabiliyor. 5 kişiyiz yeneriz. Umarım.
🫧
Ha-na'nın dediği yere varmıştık. İlk başta kimse yoktu. Ancak daha sonrasında aniden ilk önce Mun'a sonra Ha-na'ya saldırıdı. Deli mi ne? Mun ve Hana iki ayrı duvara çarpmıştı. Kötü olan Ha-na'nın karnına demir saplanmış olmasıydı. Mun koşarkak Ha-na'nın yanına gitti ve hemen ardından Bayan Chu. Bayan Chu, yolda giderken herkesin güçlerini söylemişti ve onun iyileştirme gücü vardı.
İkisi Ha-na'nın başında beklerken ben, Mo-tak ve Jeonbong bir sonraki saldırıyı bekliyorduk. Kötü ruh fazlasıyla güçlüydü. Sanırım bize fazla güvendim. Bir sonraki Mo-tak'tı. Sanki bunu görmüş ve hissetmiştim. Tam Mo-tak'a vuracağı an o adama sert bir tekme atıp onu yere düşürdüm. Hemen ardından Mun ayağı kalkıp kötü ruhu telekinezi ile tutu.
Ancak kötü ruh fazlasıyla güçlü olduğu için Mun'u tekrar duvara fırlatı. Anlamış değildim, Mun'un gücünü hissedebiliyorum ve Mun daha güçlü. Hemen ardından ben tekrar saldırdım.
Ancak her hamlede kaçıyordu. Dövüşte fazlasıyla iyiyim. Birden fazla dövüş eğitimi aldım ve hızlıydım ama buna rağmen kaçıyordu. En sonunda sinir patlaması yaşıyarak onu sertçe uzakta olan bir arabaya doğru uçurdum. Telekinezi kullanmıştım ama hala sinirli olduğum için adamın yanına doğru koşmaya başladım. Hayır yani neden koşuyorsun? Sanki sen daha güçlüsün. Ne bu havalar?
Ancak o adama sert bir şekilde tekrar saldıracaktım ve bu ortadayadı. Arkamdan Mun, Mo-tak geliyordu. Ha-na iyileşmişti ama baygındı ve birin onun yanında durması lazımdı. Jeokbong, biraz daha bekledikten sonra geldi.
Ben adama saldırıyordum ama adam hala kaçıyordu. Beni sinir etmekten zevk alıyormuş gibiydi. Adama sert bir yumruk vurduğumda doğrudan Mo-tak'a doğru uçtu. Mo-tak, adama tekrar vurunca adam yere düşmüştü. Ondan daha güçlüydük ama Mun tüm gücünü kullanmıyordu. Adam kaş ve göz arasında kaçmıştı bile.
☄️
Eğlenceli olucak demiştim ama olmadı. Zaten hikâyeyi 6 kişi görüp biri oy vermiş bence gerek yok. Hikâyeyi 3. Bölümde bırakabilirim. Umarım tutar.
