Çocuğun kulağından kulaklığı çıkardım ve gülümsedim. Gözleri yaşardı, hıçkırdı. Bert, çocuğa hafifçe sarıldı ve "Korkma, annen yakında gelicek" dedi. Bende Bert gibi çocuğa hafifçe sarıldım. "Annen gelene kadar biz seninle olucağız." Dedim. Çocuk gülümsedi. Ağlaması yavaşlamıştı.
Yüreğim burkuldu. Kim böyle tatlı bir çocuğu öylece sokağa bırakır ki? İkimizde çocuktan ayrıldık.
"Adın ne bakayım, senin?" Diye sordum.
"Zack"
"Bende Bert, ne güzel ismin varmış öyle."
"Bende Siyona."
Zack başını salladı. Bu sırada diğerleri geldi. Yanımıza gelince Bayan Chu, çocuk ile ilgilenmeye başladı. Ben ise elime telefonu aldım ve Mun'a mesaj attım.
[Aşkım]
Siyona
Gelly'in ruhunu çıkardıkkAşkım
Ben Eun, Mun uyuyorSiyona
Telefonu sende ne arıyor?Aşkım
Beraber uyurken şifresini
Söyledi o sırada sen mesaj
AttınSiyona
Kes.
Telefonu Mun'a verAşkım
Sarhoş, uyuyor.Biraz daha kibar konuş.
Siyona
Başkalarının sevgilisine
Sulanan biri mi
Konuştu?Aşkım
Her neyse uykumuzu
Bölme.Siyona
Uykunu sikimAşkım
Her neyse.
Telefonu sinirle yere fırlatım. Param parça olmuştu. Ne demek Eun ile uyur? Ona yakınlaşır? İşleri varken içki içip sarhoş olur? Kalbime bir hançer saplanmış gibi hissettim.Koşarak onların yanından uzaklaşmıştım. Ağlıyordum. Nerede olduğumu bilmiyorum, kayboldum. Bu Kimin umurunda ki? Eun'a inanmak istemiyorum. Terk edilmiş bir parka gelmişim, yorgunum ve uyumak istiyorum. Evin yolu nerede?
Salıncaklardan birine binip ayaklarımı kendime çektim. Ağlamaya başladım. Soğuk bir esinti hissettim. Telefonsuz, kaybolmuştum ve ağlıyordum. Park oldukça büyüktü. Gözlerime bir ağrı girdi. Uyumak istemiyorum, burada uyumak istemiyorum.
Gözlerim kendiliğinden kapandı.
Kendimi rüyanın ya da kabusun kollarına bıraktım.Rüya
Her taraf beyazdı. Neredeyim? Etrafı duman kaplarken ayağımın ıslandığını fark ettim. Yere bakınca siyah bir sıvı gördüm. Etrafta ilerlerken Mun'u gördüm. Koşarak onun yanına gittim. Ben gittikçe o uzaklaşıyordu. Yanına Eun geldi, sarıldılar. Mun ona "Eun'um" diye hitap etti. Kalbimi hissetmiyorum. Her neredeysem beni buradan çıkarın! Daha fazla dayanamam. Onların tersi yönünde koştum. Karşımda siyah bir figür belirdi. Bu kim? "Sen kimsin?" Diye sordum. "Ruh'un. Bana öyle diyorsun. Kabul ediyorum, hoşuma gitmiyor değil." Dedi. Yanıma gelip elini saçlarımın üstüne koydu. "Ağlama. Mun, o zaman sarhoştu. Eun ise pisliğin teki." Dedi. Güldüm. Bu kötü ruh olamaz. Karşımda bir anda maddox yerine Mun'u gördüm. Gözleri şişmişti. İrkildim ve çığlık attım. Atığım gibi uyandım.
Ne? Az önce ne oldu? Hala eski yerimdeydim. Koşarak parktan çıktım. Nereye gideceğim? Rasgele koştum. Büyük bir caddeye çıkınca cebimi kontrol ettim. Kartım duruyordu. Gözlerimin kızardığına eminim. Bir taksi durdurdum ve evin adresini söyledim. Buraya çok uzak değilmiş. 15 dakika geldik. Arabadan inip eve koştum. Girer girmez kendime seçtiğim odaya girdim. Kapıyı üstüme kilitledim. Öksürdüm, boğazım ağrıyordu. Dışarısı soğuk olduğu için hastalanmış olmalıyım.
Yedek telefonumu aldım. 79 arama ve 487 mesaj. Hepsini Mun atmıştı. İşsiz bu çocuk. Mesajlara girip tek tek okudum.
Özür dilemeş ve olayları anlatmıştı. Hala affetmeş değilim.
Ona kısaca "Bu olay yüzünden telefonumu kırdım, kaybolup terk edilmiş bir parkta uykuya kaldım, hastalandım ve en önemlisi kırıldım." Yazdım. Rüyadan bahsetmek istemiyorum.
Telefonu bir kenara koyup aynadan kendime baktım. Avcı tulumu -artık her ne deniliyorsa- giyimiştim. Gözlerim, yanaklarım ve burnum kızarmıştı. Boğazımın ağrısı artınca komidinin üstündeki ilacı içtim. Hala yorgunum. Telefonuma bildirim geldi.
Bu telefonumu Mo-tak'ın kurduğu "cennette giremeyecekler" gruba eklemişler. Ha-na'dan bir tane mesaj geldi. "Wong geri dönmüş, bizde dönüyoruz." Diye. Umursamadım, geri dönsem ne, dönmesem ne? Başka bir bildirim geldi.
"Şu an oradayım... Neyse çabuk bana kaldığınız evin adresini atın." Diye Mun yazmıştı. Cevap olaraka "Eun ile uyusana, orası daha güvenli ve rahat?" Diye mesaj yolladım.
(Şu mesajlarda sağ sol yazıyorum ve üşendiğim için böyle yazacam)
"Yapma böyle, sana anlatım." Diye farklı bir mesaj daha. Gruptan çıktım. Daha fazla bildirim istemiyorum, uyumak istiyorum. Başımı yastığa gömdüm ama duş alıp uyumak daha iyi gibi, zaten nerdeyse tam gün uyumuşum. Saate bakınca 7 olduğunu gördüm. Odadan çıkmak gibi bir niyetim yok ama yemek için çıkacağım. Yanımda getirdiğim Mun'un tişörtünü yatağın üstüne indirdim.
Ona her ne kadar sinirli olsamda hala özlüyorum ve seviyorum.
Hızlıca duş alıp mutfağa gittim. Kendime ramen hazırlayıp odama koştum. 15 dakikda bitirmiştim. Evet, dakika tutum. Mun'un tişörtüne sarıldım ve yatağın içine girdim.
Zil çaldı. Ha-na falandır diyecem de herkeste anahtar var. Kimse çalar çalar gider, boşver. Başımı yastığa bastırdım.
Zil tekrar çalınaca mecbur kalkıp açtım. Kapıda Mun vardı."Üzgünüm, sensiz uyku pek bir işe yaramıyor ve Eun'un yanı hiç rahat değil."
Dedi Mun. Bu ciddi mi? Biraz sürünsün. Değil mi, Ruh'um? Maddox'a iyice alıştım ha.
Mun'u baştan sonra süzdüm. Siyah bir tişört ve siyah bir pantolon gitmişti. Herkes siyahlar içinde, maşallah. Tişörtü siyah olmasına rağmen kasları belli ediyordu.Hafifçe sırıtım. Bu kadar çabuk affedemezsin! Odama doğru yürümeye başladım. Mun benimle odanın önüne kadar geldi. Sadace bir çanta çok değil mi, Mun? Odaya girecekken ona döndüm ve karşıdaki Jeok'un odasını gösterdim.
Umursamadı ve odaya girdi. Sanırım tıp oynuyoruz. Çantasını kenara fırlatıpKendini yatağa bıraktı. Onun yanına uzandım. Bana dönüp sarıldı. Üstüme yavaşça yorganı örtü. Alnımdan yavaşça öptü. "Aynen süründüreceksin." Dedi Maddox.
Mun'a daha da yaklaştım, huzurlu uyku beni bekliyor diyelim. Bu sırada Mun'un sarıldığım tişörtü yoktu. Mun çıkarmış olmalı. Boşver. Başımı kaldırıp Mun'un dudaklarını öptüm. Hemen geri çekilsem de Mun beni bırakmadı ve çenemden tutarak yukarı kaldırdı, başımı. Dudaklarımı öptü.
💋❤️🔥
Yeni bölüm nasılll???
Bu arada hikaye bitince baştan sonra
Yazım hatalarını falan düzenliyecemmmmEun ve Mun yakınlaştı ama
Çok fazla uzun sürmedi neyseeKendinize iyi bakın bebişlerimmmmmmmmmmmm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Uncanny Counter//Kötü Ruh Vers.//
PertualanganThe uncanny Counter'da avcı olarak seçiliyorsun ve avcı iken içine kötü ruh giriyor. Peki, sonra ne olucak? Avcılıktan atılınca içine 'maddox' adlı ruh tekrar seni tekrar kötü ruha çevirecek. Ne kadar bu şekilde sürecek? :'l 20 Temmuz 2024 #counter...