Wooyoung
Sabah kalktığımda odamda beni bekleyen Yeosang'la göz göze gelmeyi beklemiyordum. Aslında hiç bir şey yapmayı beklemiyordum çünkü saat daha sabahın altısıydı. Ben bıkınllıkla yataktan kalkıp battaniyeyi toplarken Yeosang konuşmaya başladı.
"Woo bir şey diyebilir miyim?"
Kendince 'sevimli' sandığı gülümsemesiyle konuşmuştu
"Yine ne gibi bir halt yiyeceksiniz de izin istiyorsun Yeo?"
"Aaa çok ayıp ben hiç yaparmıyım öyle?
"Hiiiiççç yapmazsın biliyorum. Neyse söyle sen"
"Kızmayacaksın ama söz mü?"
"Konuş Yeo"
Battaniyeyle verdiğim mücadele sonrası toplanmış yattağımın üstüne oturdum.
"Şey biz markete gideceğiz de biraz para lazım..."
"Sen de benden para istiyorsun"
Şeytanca sırıtıp konuştu
"Ayyy zeki arkadaşım benim evet verecek misin?
İşleri düşünce hep böyle oluyorum.
"İyi tamam al da ne yapıyorsan yap?
Durur mu? Asla, parayı buldu tabii hemen kucağıma atladı
"Yeosang!!! Daha yeni topladım ben o yatağı hemen in çabuk"
Hemen inerek asker selamı(ne laka be xdgggh) vererek konuştu
"Emriniz olur hünkarım!"
"Aferim! Al ve çık artık Yeo"
Yanımdaki komidinden cüzdanımı alarak ona doğru uzattım.
"Al istediğin kadar"
"Teşekkürler de senin cüzdanın neden gözükür yerde hırsız falan gelir çalar"
"Dün sizin yüzünüzden çok sarhoş oldum. O yüzden unuttum orada, hem merak etme zaten gece hırsız niyetine hep siz geliyorsunuz.
Gülerek söylediğim şeyle bozularak cüzdanı da yanında götürerek çıktı.
"Heyyyy Cüzdanım!!!
Arkasından bağırmıştım ama o çoktan gitmişti. Ben de telefonumu alarak Instagram'da dolaşmaya başladım.
Sonraki bölüm biraz imanlı byyy