32#

16 2 9
                                    

SeongJoong~~~

"Seonghwa aç kapıyı bebeğim lütfen!"

Kalbimi çok kırdığı için koltukta yatıyordu. Dışarı atmamıştım. Kıyamıyorum ne yapayım.

"Seonghwa bebeğim özür dilerim"

Pijamalarımı giyinip yatağa yattım.

"Bu gece koltukta yatıyorsun Joong"

"Hwa lütfen bebeğim özür dilerim"

Offf! Uyuyamıyorum. Joong'la yatmaya o kadar alışmışım ki kokusunu solumadan uyuyamıyorum. Dayamadım açtım kapıyı. Karşımda saçları dağınık o kadar tatlı duruyordu ki ısırmamak için zor durdum.

"Geç"

"Hwa~ affetin mi?"

Sürünsün, yaptığı hatanın farkına varsın istiyorum ama o böyle karşımda tatlı tatlı durup konuşurken nasıl hayır diyebilirim ki.

"Affettim Joongie~ hadi geç"

İçeri geçip belimden tuttu. Dudaklarımızı birleştirdi. Ayağıyla kapıyı kapatıp beni yatağa attı. Üstüme çıkıp boynumu öpmeye başladı. Bir eli yanağımı okşarken bir eli ise tişörtümün içindeydi.

"Joong~"

Yaptığı işi hiç bozmadan cevap verdi.

"Hım"

"Ahhh"

Boynumu ısırdığında benden bir inleme kazandı. Bu onu mutlu ederken bu sefer dudaklarımızı yeniden birleştirdi.
Aç kalmış gibi öpüyorduk birbirimizi.
Tişörtümü çıkarmak için ayrıldığımızda ona izin verdim. Tişörtümü çıkardığında odanın herhangi bir yerine fırlatı. Büyük bir açlıkla beni süzüyordu.

"Eşitlenelim o zaman"

Bana bakıp sırıttığında tişörtünü hızlı bir şekilde çıkardığında bu sefer ben onu süzüyordum. Bunu fark ettiğinde konuşmaya başladı.

"Çok beğendin herhalde"

Yüzünde eksik olmayan sırıtışıyla söylemişti bunu. Ben de yüzüme bir sırıtış ekleyip konuştum.

"Bayıldım. Bu yakışıklıyı alanı merak ediyorum"

"Tam karşımda duruyor"

Yapmacık bir şaşkınlıkla

"Aa beni mi aldatıyorsun"

"Olabilir"

"Kiminle?"

Beni sinir etmek için biraz düşündü.
Bana bakarak yaklaştı ve tam kulağıma fısıldadı.

"Dünyanın en yakışıklı adamı Park Seonghwa ile"

Bana baktığında yüzünde yine bir sırıtış vardı.

"Dünyada benden daha yakışıklıları var beyefendi"

"Olabilir benim kalbimde Park Seonghwa bir tane var"

Dediği cümleyle kalbim çok hızlanmıştı. Kollarımı boynuna doladığımda bu sefer dudaklarımızı ben birleştirdim.
Çok sert bir şekilde öpüşüyorduk. Dünyanın sonuymuş da birbirimizi bi daha hiç göremiyecekmiş gibi...

~~~
İkimizde yorup yatmaya karar vermiştik.
İkimizde çıplaktık. Ne üstümüzde tişört vardı ne de altımızda eşofman...
Başımı Joong'un göğsüne koymuştum. O ise beni kollarıyla sarmıştı (biraz değişik bir pozisyon oldu QDCDGVK)

"Hwa~"

"Hımm"

"Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?"

Kafamı kaldırdığımda göz göze geldik. Dolu gözlerle ona bakarken o bana endişeyle bakıyordu.
Göz yaşlarımı sildi.

"Hwa ne oldu bebeğim"

Joong beni kardeşlerimden başka kimse böyle sevmemişti. Ailemden bile sevgi görmemiştim ben. Lütfen beni yalnız bırakma Joong lütfen"

Ben ağlarken o beni buruk bir tebessümle dinliyordu.

"Hwa bebeğim geçmişte yaşadıkların için çok özür dilerim keşke orada olup seni o kargaşanın içinde çıkarabilseydim ve bu dediğin hiç mümkün olmayacak çünkü ben seni asla bırakmayacağım.
Üzgünüm ama benden kurtuluşun yok Park Seonghawa"

Yüzümde bir sırıtışla ona bakarken o bana gülümsemişti. Gülümsemesi...

"Senden kurtulmak isteyen kim Kim Hongjoong?

İkimizde birbirimize gülümserken dudaklarımızı birleştirdi. Sert ama tutkuyla öpüyorduk. Nefes almak için ayrıldığımızda

"Seni Seviyorum Park Seonghwa"

"Seni Seviyorum Kim Hongjoong"

Deyip tekrardan dudaklarıma kapandığında bu anın hiç bitmemesini diledim.

Bölüm sonu~~~
Nasıldı?
Beğendiniz mi?
Tatilin bitmesine çok az kaldı🤧🤧🤧🤧🤧🤧😭😭😭
Kaçıncı sınıf oluyorsunuz?
Şimdilik kaçıyorum
Görüşürüz
SeongJoong'la kalın😻❤️‍🔥

Sexsy/ WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin