Yunho
Arabadaydık. Ne o konuşuyordu ne de ben. Sessizce yolu izlerken Mingi'nin sesini duydum. Ama ona dönmedim.
"Yunho iyi misin?"
Soruyordu çünkü iyi olduğumu duymaya ihtiyacı vardı.
"İyiyim" Sesim mırıltu gibi çıkmıştı.
"Yunho bana neden bakmıyorsun? Beni neden o güzel gözlerinden yarım bırakıyorsun?" Ağlamak istedim ama yapamadım. Bencilceydi. Wooyoung orada can çekişirken ağlamak çok saçma geliyordu. Aşık olduğum adama döndüm.
"Mingi..."
"Biliyorum üzgünsün ama ben sana hiç bir şey yapmadım Yunho daha ne kadar kaçacaksın benden? Daha ne kadar saklayacaksın kendini benden?"
Sol gözümden bir damla gözyaşı düştü. Ben neden böyle yapmıştım? Kendi acımı yaşarken Mingi'nin acısını unutmuştum.
"Mingi b-ben özür dilerim. Çok özür dilerim"
Bir yanda özür diliyordum bir yandan ağlıyordum. Mingi arabayı boş olan hastane otoparkına çekti. Arabadan inip benim olduğum tarafa geldi. Hemen arabanın kapısını açıp önümde eğildi.
"Şşş ağlama artık daha fazla sen ağladıkça ben dayanamıyorum"
Gözyaşlarımı sildi. Beni belimden tutarak kendine yasladı. Ailemden görmediğim sevgiyi o bana tamamen verdiği için bir kez daha aşık oldum.
"Mingi ben çok özür dilerim ilk defa bizimkilerden başka biri bana sevgi göstermişti ben ne yapacağımı bilmiyordum. Seni kırdıysam çok özür dilerim"
Geri çekildi ve gözlerimizi buluşturdu. Uzanıp dudaklarıma küçük ama sert bir öpücük bıraktı.
"Yunho hiç bir şey için kendini suçlama. Hiç biri senin suçun değildi. Şimdi daha fazla ağlamak yok. Hastaneye girelim.
Başımı sallayarak ayağa kalktım. Elini tutarak Hastaneye girdik.
"Nerede kaldınız?"
Sesin sahibine döndüğümüzde San olduğunu gördük. Bize doğru geliyordu.
"San Wooyoung nasıl? İyi mi?"
"İyi odaya aldılar bugün taburcu olabilirmiş"
"Ahh! Şükürler olsun"
"Hangi odada? Diye sordu Mingi
"88 numaralı odada kalıyor" oda numarasını öğrendikten sonra koşarak gitmiştim. Muhtemelen onlarda peşimden geliyorlardı. Odaya girdiğimde yatakta bağdaş kurarak oturan bir tane Wooyoung vardı. Hemen yanına gidip yatağın kenarına oturdum. Ardından kapı kapanma sesi geldi. San Mingi girmişti.
"Wooyoung iyi misin? Ne oldu? Nasıl oldu?" Bir yandan sorularımı sıralıyordum bir yandan da onu kontrol ediyordum.
"Sakinleş. İyiyim bir şeyim yok tamam mı?"
"Wooyoung çok korktum"
"Geçti Yunho korkmanı gerektirecek bir şey yok"
Ben oba gülümsediğimde o da bana gülümsemişti. Bu sırada odanın kapısı açıldı. Gelenler Seonghawa"lardı.
"Belki önemli bir şey yapıyorlardı civciv her odaya böyle dalmaktan vazgeç"
"Offff!!! Hee odaya böyle dalmıyorum!!!!"
Seonghwa ve Hongjoong'un tartışmasına gülerken Yeo koşup bana ardından Wooyoung'a sarılmıştı.
"İyi misiniz? Wooyoung nasıl oldun?"