35#

8 1 0
                                    

Wooyoung

Dudağımdan öpüldüğümde açtım gözlerimi. Bana bakan bir çift kahverengi gözle göz göze geldim.

"Günaydın bebeğim"

Dudağıma sert bir öpücük bırakıp geri çekildi. Üstsüz altında gri eşofman takımı vardı. Saçla dağınık çok tatlı görünüyordu.

"Günaydın sevgilim"

Yatakta kakmaya yeltendiğim (ne olduğunu bilmiyorum kitaplar da hep böyle yazıyorlar QDXGHBKMHGHJGGHNB) kolumdan tutulup geri yatırılmam bir oldu. San Üstüme çıkmış en masum haliyle bana bakıyordu.

"Wooyoung öpüşelim mi"(olur🥹)

Söylediği masum cümle ile kahkaha attım. San bana kaşları çatık halde bakıyordu.

"Sorun ne"

"Hiç"

"O zaman öpüşüyor muyuz"

Gözlende ki pırıltılı o çocuk neşesi... ah! Sana nasıl karşı koyacağım adam!
Güldüm bu haline. Gülümseyerek onayladım.
Hızla dudaklarıma atıldı. Aç kalmış bir aslan gibi öpüyordu beni. Dudakları boynuma indiğinde orayı emmeye(iman var içimde güçlü bir biçimde💪) başladı.

Eli tişörtümün içine girip yaramı okşamaya başladı. Dudakları boynumda ayrılıp dudaklarıma geldi. Yaklaştı yaklaştı dadaklarımızın arasında santimetreler varken

"Acıyor mu"

"Hayır"

Eli yarama üstünü okşarken "Wooyoung" dedi.

"Hımm"

"Özür dilerim"

"Ne"

Ben özür dilerim her şey için seni tek başına evde bırakıp spor salonuna gitmemeliydim O adamın geleceğini bilmiyordum"

Hic bir şey senin suçun değildi San ben teşekkür ederim hayatıma girip güzelleştirdiğin için çok teşekkür ederim sevgilim"

Dudaklarına sert bir öpücük kondurup geri çekilecektiktim ki San beni belimden yakalayıp kendine bastırdı. Nasıl oldu bilmiyorum ama bir anda kendimi onun kucağında buldum. Yavaşça dudaklarını ayırıp bana baktı.

"Sana aşığım Jung Wooyoung"

"Sana aşığım Coi San"

Birlikte güldüğümüz sırada kapı çaldı. San uzun bir küfür mırıldanarak geri çekildi. Ben de gülerek ayağa kalktım.

"Gülme"

"Gülmüyorum"

Kahkaha attım.

"Bak fena olur gülme"

"En fazla ne yapabilirsin ki Coi San"

Yanıma yaklaştı.

"Mesela seni 8 gün ayağa kaldırmam Jung Wooyoung"

"Hımmm cazip geliyor bu fikir"

Kolları belimi sardı.

"Deneyebiliriz"

Daha büyük bir kahkaha attım. Kollarını belimden çekip onu kapıya doğru sürüklemeye başladım.

"Söz veriyorum gelen her kimse gittiğinde istediğin şeyi gerçekleştireceğim"

Durdu ve bana döndü. Gözlerinde ki parıltı ve çocuksu neşesi... o kadar tatlı ki... insan kalpten giderdi

"Gerçekten mi"

"Biraz daha böyle yaparsan kalp krizi geçireceğim San"

"Tamam baktım"

O önden ben arkadan ilerliyordum.

"San kimmiş sevgilim"

Ne oluyordu?

Kapıya geldiğimde San öfkeli ve şaşkın bir yüz ifadesiyle karşıdaki adama bakıyordu.

"San konuşabilir miyiz"

Tanıyor muydu?

"Neden geldin"(çay kahve içmek için gelmiş)

"Seninle konuşmak için"

"Benim seninle konuşacak hiç bir şeyi yok"

"San lütfen yapma böyle bir konuşalım ne olur"

"Sadece konuşmak için burada olduğuna emin miyiz"

"Yemin ediyorum bu sefer gerçekten konuşacağım"

"Arka bahçeye geç geliyorum"

San kapıyı kapatırken adamın 'teşekkür ederim' dediğini duydum. Bana döndü.
Eli belime gitti.

"Güzelim ben iki dakikaya heme geliyorum"

Dudağımda öptü. Arka bahçeye çıktığında onu izledim. Ne konuşacaklardı acaba?
Üşümüştüm. Hemen odaya çıkıp üstümü giydim. San bu havada nasıl üstsüz dışarı çıkıyordu? Telefonumu elime alıp Instagram'a girdim.
~~~

Tünaydın

Asırlar geçti ama sonunda yazabildim

Bölüm nasıldı

Yorumları oyları alayım lütfen;)

Sınavlar başladı mı

Nasıl gidiyor

Yarın ki sınava çalıştınız mı

Ben çalışmayıp watty okuyorum💪

Sizce adam kimdi

Woosan ayrılacak mı

Yorumlar bekliyorum güzellerim:)

Sizi çok seviyorum kendinize çok iyi bakın hasta olmayın

Woosanla kalın😻❤️‍🔥🫂🦋💍

Sexsy/ WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin