Selammm güzel bebeklerimmm...<3
Yeni bir bölümle daha geldim...Umarım bu bölümü beğenirsiniz, sizi seviyorum...
Keyifli okumalar dilerimmm...<3**********
"Ne söyleyeceksiniz söyleyin Prens Hoseok, zira biraz gerilmeye başladım."dedi Prens Taehyung.
"Prens Taehyung, Kralım. Ben Prenses Chaewon ile evlenmek istiyorum."
Prens Taehyung ve Kral Nara şok içerisinde bakmışlardı Prens Hoseok'a.
"Biliyorum çok ani oldu ancak ben gerçekten ondan fazlasıyla hoşlanıyorum. Henüz reşit olmadığını da biliyorum. Bundan mütevellit de eğer ki Prenses Chaewon da beni ve sevgimi kabul ederse reşit olduğunda onunla evlenmek isterim. O vakite kadar da ben Gwangju Krallığının Prensi değil Kralı olarak Krallığımı toparlarım, Prenses Chaewon ile de düzenli mektuplaşırız. Bunu size söylemeden Prenses Chaewon ile konuşmak istemedim zira niyetimin gayet ciddi olduğunu bilmeniz gerektiğine kanaat getirdim."diye devam etti Prens Hoseok konuşmasına.
Prens Taehyung gülümsedi. Pek bu konularda kardeşiyle konuşmasa dahi kardeşinin Prens Hoseok'tan hoşlandığını biliyordu yani bunu anlaması pek zor olmamıştı ancak Prens Hoseok'un da kardeşiyle evlenmek isteyecek kadar kardeşinden hoşlanması onu ziyadesiyle memnun etmişti.
"Kızım Prenses Chaewon ile bu konuyu konuşacağım Prens Hoseok. Babanızdan hiç hoşlanmasam dahi siz hep efendi ve ahlaklı bir Prenstiniz. Sözünüzde samimi ve sevginizde ciddi olduğunuzu düşünüyorum."dedi Kral Nara hafif bir gülümseme ile. Hoseok mutlulukla gülümsedi Kral Nara ve Prens Taehyung'a
"Sözümde de sevgimde de samimiyim Kralım, çok teşekkür ederim samimiyetime inandığınız için. İyi yolculuklar dilerim."dedi Prens Hoseok ve ayrıldı yanlarından.
"Ne düşünüyorsun Prens Taehyung sence de samimi mi? Kardeşin Prenses Chaewon da bu teklifi kabul edip onu sevecek mi?"diye sordu Kral.
"Kralım, Prenses Chaewon'un Prens Hoseok'tan hoşlandığını düşünüyorum, benim fikrimce kabul etmemesi olağandışı olur. Ayrıca Prens Hoseok düşündüğünüz gibi samimi, Krallıklar yeni barış imzalamışken de bunu bozarak halkının gözünden düşmek istemeyecek kadar da zeki bir Prens."dedi Prens Taehyung da. Kralın içi bir nebze daha rahatlamıştı, sonuçta kızı söz konuydu ve kızının mutlu olması için Prens Hoseok'un onu sevdiğinden emin olmalıydı.
"Kralım yola çıkmadan b-"dedi Prens Taehyung lakin cümlesini tamamlayamadan babası Kral Nara sözünü böldü.
"Git ve ruh eşin ile güzelce vedalaş."
Prens Taehyung gülerek Jeongguk'un odasına doğru yürümeye başladı. Veda etmemiş değillerdi ancak fazla resmiydi bu veda. Bundan dolayı da Prens Taehyung tekrar veda etmek istiyordu ruh eşine, güzelce.
Prens odanın kapısına geldiğinde içerde ruh eşinin bıcır bıcır sesini işitti.
"Prensim şimdilerde yola çıkmış olmalı değil mi? Keşke bir defa daha sarılsaydım. Herkesin içinde utandım sarılmaya. Neyse sağlıkla gidip gelsin Prensim. Hem biz ruh eşiyiz değil mi? Çabucak geri gelir yanıma. Artık savaş durumu da yok. Yine de yakınımda olsun istemem benim suçum mu?"
Bunları duyan Prens Taehyung güldü, ruh eşi fazla mı tatlıydı ne?
Odanın kapısını çalma gereği duymadan -daha doğrusu sabırsız olduğu için bunu yapmayı unuttuğundan- birden odaya giriverdi.
"Ah!"diye elini kalbinin üzerine koydu Jeongguk, bu ani giriş onu korkutmuştu.
"Prensim beni korkuttunuz. Yola çıkmışsınızdır sanıyordum."dedi Prensine gülümseyerek. Prens Taehyung da ruh eşine gülümsedi ve yanına gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE DİSGUİSED PRİNCE | TAEKOOK
FanfictionBaskın alfa Prens Kim Taehyung uzun süre sonra gizlice halkı kontrol etmeye çıktığında kendisinden büyük bir alfa ile tartışan omega Jeon Jeongguk'u görür ve yanlarına gider.