THE DİSGUİSED PRİNCE | TAEKOOK

5

Selammm...<3
Yeni bölüm ile geldimmm...
Keyifli okumalar canlarımmm...<3

*****

"Prensim odalarında mı dediniz?"dedi Jeongguk. Yanlış mı duymuştu diye düşündü çünkü sarayda odaları olması imkansız ile eşdeğerdi.

"Evet. Bundan böyle üçünüz de burada sarayda kalacaksınız."dedi prens Taehyung.

Karşısındaki ay yüzlü çocuk şok üstüne şok yaşamıştı. Nasıl sarayda kalacaktı ki? O sıradan halktan biriydi ve hatta erkek bir omegaydı. Omega prensin onu ve ailesini niye saraya aldığını haliyle merak etmiş ve içinde endişe tohumları filizlenmişti yeniden.

"Prensim bu sorumu mazur görün ama beni ve ailemi niye sarayınıza aldınız?"

Bu soruyu beklemeyen prens Taehyung şok olmuştu. Çocuğun endişeli halini de hisseden prens ona gerçeği söylemek zorunda hissetti kendini.

"Aslında kendimi sorumlu görüyorum durumundan. Bir prens olarak birinin evine çöküp içindekilere eziyet etmişler, yetmemiş bir de yolsuzluk yapmışlar. Bunları fark etmek benim görevim lakin bunu yapamadım."

Prensin samimi açıklamasıyla çocuğun içi ferahlarken bir yandan bu durum yüzünden prensin kendini kötü hissetmesi en son isteyeceği şey bile değildi.

"Prensim sizin suçunuz değil ki? Amcam bize bakacağını söylemişti. Baktı da lakin iyi değil. Ayrıca ben izin verdim onların kalmasına böyle olacağını bilmeden. Lütfen kendinizi suçlu hissetmeyin."dedi prensin elini tutup.

Bu yaptığı hareket ile prensin içi titremişti. Çocuk da istemsizce yaptığı bu hareketle kendine şaşırırken utançtan yanakları al al olmuştu.

Prens önce büyük esmer elini tutan küçük beyaz ele sonra ise elin sahibine çevirdi gözlerini. Çocuğun kızarmış yanakları ile birleşik ellerine şokla baktığını görünce bu görüntü onu gülümsetti. Tekrar sevimli diye geçirdi içinden. Tabii kısa zamanda kendini toparlayıp yüzündeki gülümsemeyi sildi.

"Kimwonju Krallığı'nın varisi olarak kötü olan her şeyden ben mesulum. Hele ki böyle büyük bir şeyden. Sana yaptıkları da değil sadece, halkımı da dolandırmışlar. O yüzden sizi bir süre misafir etmem gerektiği kanaatindeyim. Kralım da aynı fikirde. Annen iyileştikten sonra eski düzenine dönersin. Hem o sırada burada benim hizmetimde çalışacağın için geçim derdin de olmaz bir süre."dedi prens çocuğun elini çocuğun elinden çekmeden. Çocuk ona büyülenmiş gibi bakıyordu. Zorlasa gözünden bir sürü yıldız ve kalp çıkardı.

Prens ve çocuğun bu bakışması sırasında şifacı Jin girmişti şifahaneye. Gözleri karşısındaki ikilide gezmiş ve sonra birleşen ellerine kaymıştı. Jin bunu arkadaşı prens Taehyung ile başbaşa -belki Yoongi ve Jimin'i de dahil ederek- konuşmaya karar vermiş, ikilinin birleşen ellerinden gözlerini hızla çekmişti.

"Daha iyi misin omega? Çok ağrın var mı?"dedi Jeongguk'a gülümseyerek.

"Ah çok iyiyim. Nasıl kötü olabilirim ki? Prens Taehyung çok iyi biri. Annem iyileşene kadar yardım edecek bana. Hem daha kötü günlerim olmuştu ki."dedi Jungkook çocuk masumiyetiyle.

Ona göre dedikleri çok normaldi ama prens Taehyung ve henüz onun tanımadığı yabancı omega hüzünlenmişti. Çocuk neden birden hüzünle dolduklarını düşünürken aklına prensin zaten kendini suçladığı ve tanımadığı adamın da onun durumunu bildiği için üzüldüğünü anlamıştı nihayet.

"Ama yine de en mutlu ikinci günüm bugün."dedi birden.

"İkinci mi?"dedi prens Taehyung tüm her şeyi bir kenara atarak.