Kral, artık kafayı yemeye başlamıştı. Durmak bilmeyen düşünceler gelip gidiyordu. Aklında tek bir hedef vardı. Melekleri nasıl yenebilirdi? Onlara karşı ne yapması gerekiyordu? Bir ordu melek için ne kadar güce ihtiyacı vardı...?
Çaresiz ve öfkeli b...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
/DIF Rozeti/
Jack ve Emily rozetleri ile binadan çıktığında, emily rozetini havaya kaldırdı ve ışığın rozeti ne kadar parlattığını izledi. Rozeti cebine koyduktan sonra Jack'e döndü, sordu:
- Bir şey unutmadın mı?
- Huh? Ne dedin?
- Dedim ki, bir şey unutmadın mı?
- Oh. Evet, uhh.
- *İç çeker* Neden bu kadar balık beyinli olman gerekiyordu... Annemin yanına uğrayacaktık hani?
"Her zaman böyle kal, olur mu abi?" Gülümseyerek onun omzunu itti. Emily hemen önüne geçti ve döndü. "SONA KALAN BULAŞIKLARI YIKAR!" Emily depar atmaya başladı. Jack de hemen arkasından ona yetişmek için koşmaya başladı. Uzun bir süre koştuktan sonra ikisi de nefes nefese kaldılar. Durdukları evin kapısı açıldı ve kapıdan anneleri çıktı. Gülümseyerek dedi:
"Ah çocuklarım. İkinizin de değişmemiş olması ne güzel, Hadi gelin. En sevdiklerinizden yaptım."
Jack nefesini toparladı ve annesine sıkı bir şekilde sarılarak onu ne kadar özlediğini söyledi. Emily de arkasından geldi ve annesine sarıldıktan sonra hepsi içeri geçti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- Eee Jack, yolculuğun nasıldı? Herhangi bir sorun çıktı mı?
- Merak etme anne, hiçbir sorun çıkmadı.
- Emily bana bugünkü DIF sınavı hakkında bahsetti, nasıl gitti? Geçebildiniz mi?
- Evet. Artık ikimiz de bir DIF askeriyiz.
- Bunu duyduğuma çok sevindim Jack. Peki sen Emily-
Annenin gözleri fal taşı gibi açıldı. Çünkü Emily çoktan yemeklerin yarısını mideye götürmüş ve ortalığı batırmıştı. "EMİLY! BU ÖRTÜYÜ DAHA YENİ SERMİŞTİM! ÇABUK GİT ELLERİNİ VE YÜZÜNÜ YIKA!" Yüksek bir sesle bağırdı. Emily ağzı dolu tuvalete doğru koştu. Jack güldü, annesi de ona döndükten sonra yüzündeki öfke hemen tebessüme döndü. "Yorgun olmalısın, hadi git biraz dinlen." Annesi dedi. Jack elini yıkadı, annesine bir öpücük verdikten sonra odasına çıktı.