- Daha ne kadar kaldı? Bacaklarım yorulmaya başladı...
- Sen de amma gıcık çıktın arthur. Hemen şurada olması lazım.
- HA ?! O SES NEYDİ ?
- Sus ta yola devam et arthur...
- ...
- Arthur? Nereye kayboldun lan?
- "Şuan seninle konuşacak durumda değil... Sadece sen ve ben varım..."
- SENDE KİMSİN BE ?! GÖSTER KENDİNİ!
- "Zevkle gösteririm..."
- *Arkasını döner* ...Arthur? ŞAKANIN SIRASI DEĞİL! ÖDÜMÜ KOPARDIN SENİ MANYAK! Bir an önce gel de şu işimizi halledelim...
- "Tabii... İlk önce sizden kurtulduktan sonra tabii... =)"
- Sizden derken ne demek istiyorsun? *bıçaklanır* UGH- NE YAPIYORSUN ARTHUR ?! DUR! DUR DEDİM SANA!
- "Seni şuan duyamayacak kadar uzakta... VE SENDE ONA GİDİYORSUN =)"
/ O sırada jack ve simon /
Şehre varmalarına az kalmıştı ve tam o sırada yüksek bir ses etrafta yankılandı. İkisi de fazla üstüne düşmeden yollarına devam ettiler. Şehrin duvarlarına vardıklarında kimliklerini gösterdiler ve güvenlik ile Simon arasında isimden dolayı tekrardan kısa bir konuşma geçti.
Geçitten yürüdükten sonra şehirde bir restoranda oturdular ve televizyondaki habere baktılar haberde şöyle diyordu:
"Bu akşam 2 kişi daha kayıplara karıştı. bunun sebebi hakkında hiç bir bilgimiz olmasa dahi, yapılan analizlerde bir seri katil olasılığını ortaya çıkarıyor. Lütfen dışarı çıkarken kendinizi savunacak bir eşya taşıyın. 3 günün sonunda toplam kayıp sayısı 10..."
10 kayıp insan mı? 3 günde bu kadar kayıp nasıl olabilirdi? En kötüsü ise diri mi yoksa ölü mü onun bile bir bilgisi yok... Jack ve Simon restorandan çıktı ve ana merkeze doğru devam ettiler.
İkisi de ana merkeze vardıklarında onları bir adam karşıladı ve onları toplantı odasına götürdü.
Odaya vardıklarında onları bastonlu bir adam bekliyordu ve onlar içeri girdikten sonra adam konuşmaya başladı:
"Umarım yolculuğunuz zorlayıcı olmamıştır. Haberleri duyduğunuzu göze alırsak, bu gizemli belayı bulmamızda bize yardım edeceksiniz. Bu kayıplar bizim bildiğimiz gibi değil. Bunun arkasında bir şeytan olduğunu düşünüyoruz ve eğer başarırsanız. İkinizin kuyruğunu da bırakıcaz. Tablete bu insanların son görüldüğü yerlerin 5 koordinatını yükledim. Oralardan başlayacaksınız..."
...İlk koordinata vardıklarında, yerde sürüklenme izleri vardı ve bittiği yerde ise hiçbir şey yoktu. 2. Koordinatta ise aynı şekilde sürüklenme izleri ve aynı şekilde, sonunda bir şey yoktu. 3 ve 4. De böyle devam etti.
5. Koordinatta sürüklenme izleri biraz farklıydı. Yerde kanlı bir bıçak vardı ve sürüklenme izleri dışında, direnme izleri de vardı. İkisi de umutsuz yüzler ile orayı terk ederken, karşılarında bir adamın dikildiğini gördüler. Başta Jack ona doğru seslendi fakat bir ses çıkmadı. Daha yakından baktıklarında adamın gözleri mor parıldıyordu ve boş gözlerle boşluğa bakar gibi bakıyordu. Adamın üstü kana bulanmış ve karnında bıçak izi vardı. Adam yürümeye başladığı ve onlar da onu arkadan takip ederek nereye gittiğini izlediler. O devam ederken ona bir kişi daha, sonra 2, sonra da 6 kişi daha ona katıldıktan sonra, toplam 10 kişiye ulaştılar. Bu 10 kişi haberdeki bahsedilen 10 kişinin ta kendisiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytanın Tohumu
AvventuraKral, artık kafayı yemeye başlamıştı. Durmak bilmeyen düşünceler gelip gidiyordu. Aklında tek bir hedef vardı. Melekleri nasıl yenebilirdi? Onlara karşı ne yapması gerekiyordu? Bir ordu melek için ne kadar güce ihtiyacı vardı...? Çaresiz ve öfkeli b...