Kral, artık kafayı yemeye başlamıştı. Durmak bilmeyen düşünceler gelip gidiyordu. Aklında tek bir hedef vardı. Melekleri nasıl yenebilirdi? Onlara karşı ne yapması gerekiyordu? Bir ordu melek için ne kadar güce ihtiyacı vardı...?
Çaresiz ve öfkeli b...
- °Emily, hemen askerleri getir. Viper ile bunu hallederiz.°
Emily, Viper'a baktı ve o da kafası ile onaylarmış gibi salladı. Emily oradan ayrıldı ve hızlı adımlar ile uzun koridorda koştu. Askerlerin yanına koşarken, Avox'un yanından bir şey demeden geçti. O anda, anormal bir ses çıktı. Sanki şeye benziyordu...
*Çatlama sesi*
/Bir süre sonra/
Emily kapıyı tekmelediği gibi askerler bir anda toparlandı. Emily dedi: "SİLAHLANMA VAKTİ! BİR ŞEYTAN SORUNUMUZ VAR!" Kapının yanındaki kırmızı düğmeye bastı ve tüm askerler hazırlanmak için işe koyuldu. O sırada aklına silahı geldi. Elindeki silaha baktı ve ondan sonra silah geliştirme odasına gitti. Odaya vardığında, eski silahını bıraktı ve raftaki silahını hemen aldığı gibi tekrar kapıya doğru koştu. Tüm askerler sıraya girdi ve Emily'nin emrini bekliyorlardı. Emily emri verdi ve herkes koridordan ilerlemeye başladı.
Herkes koridorda ilerlerken, ortamda anormal bir sessizlik vardı. Sanki "izleniyormuş." Gibilerdi. Emily ilerdeki büyük-küçük cam parçalarını fark etti ve orduyu durdurdu. Camlar yerde paramparça, ışık yanıp sönüyor. ve gergin edici bir his vardı. Emily, tetikte olmaları için işaret verdi ve yavaş adımlar ile koridorda ilerlemeye başladılar. Emily, camın kırıldığı yere baktığında kimse yoktu. Sadece siyah bir sıvı ile yazılmış bir cümle vardı. Şöyle diyordu...
"Yukarı bak... = )"
Ordunun arkasından büyük bir şok dalgası geldi ve herkesi yere düşürdü. Sisin içinden biri onlara bakıyordu. Sis kayboldukça, görüntü netleşti ve en sonunda kim olduğu ortaya çıktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Avox)
"Biraz sıkıldım... Hadi gelin kovalamaca oynayalım... = )"
Askerler bir anda ateş etmeye başladı fakat mermilerin biri bile ona zarar veremedi. Avox, askerin yüzüne elini koyduğu gibi askeri yere yapıştırdı. Sağ eli bir kılıç formu aldı ve önündeki askerin göğsüne sapladığı gibi havaya kaldırdı, sonra da diğerlerinin üstüne fırlattı. Silahların ucundan çıkan taze duman kokusu, bütün koridoru kaplamış ve kulaklar, ateş sesleri yüzünden neredeyse duymaz hale gelmiş halde savaşa devam ediyorlardı...
/O sırada Bluemoon ve viper/
Simon, durmadan onlara atılıyor, ikisi de artık kaçmaktan yorulmaya başladı. Kral onları yukarıdan izlese de, pek te istediği gibi değildi. Kral direğe doğru yaklaştı ve belinden bir sıvı çıkardı. Sıvıyı, fırlatıcıya benzer mekanizmanın içine koydu ve Simon'un arkasına doğru nişan aldı. Tetiği çekti ve iğne başarılı bir şekilde sırtına saplandı. Sıvı yavaş yavaş içine doğru akmaya, Simon da acı içinde bağırmaya başladı. Rancora, onu daha hızlı kaplamaya başladı ve artık bir yüzü Simon, diğer yüzü de Rancora'ya dönmüştü.
