-1 Hafta sonra-
Emily silah atölyesinden büyük bir sevinç ile çıktı ve hemen cebinden bir şey çıkardı. Elinde şimdi bir çubuk vardı ve üstünde bir düğme vardı. Emily hemen düğmeye bastı ve çubuk ikiye bölündü, zincirler çıktı ve bir baş ortaya çıktı, üstteki çubuk ta lazerden bir tırpan bıçağı ortaya çıktı. Yakından bir ses dedi:
° Geliştirmelerini sevdin mi bakalım? Bunu hak ettin. °
- Sevmek mi? BEN BUNA BAYILDIM! Hep böyle bir silah istemiştim ve artık ellerimde tutuyorum. Abime göstermek için dayanamıyorum.
° Jack, değil mi? °
- Evet. O şuan ortağı ile görevde. Sanırım bize en yakın şehirde olmalı.
° O zaman al şunu. °
Eline bir tablet verdi ve devam etti.
° Gördüğün koordinatta, devasa şeytan dalgaları algılandı. Sen ve ben burayı incelemeye gideceğiz. Eğer şanslıysak, ilk şeytanını kesebilirsin. Sonuçta, çalışmalarının acısını atmanın zamanı geldi. °
Emily bunu duyar duymaz havalara sıçradı ve sorulara boğdu: "Ne zaman gidiyoruz?! Ne kadar öldürebilirim?! Hadi söyle!..."
Bluemoon onu sakinleştirdi, ona bu gece gideceklerini ve ona, iyi dinlenmesini rica etti. Emily heyecandan odasına gitti ve sevinçten sıçradı durdu. O sırada hemen aklına abisini bu haber için aramak geldi. Telefonunu aldı ve abisini aradı. Abisi telefonu açtı ve emily hemen başladı:
- ABİ TAHMİN ET NE OLDU! BEN-
Jack sözünü kesti ve dedi:
- Emily, şu an be- beni çok kötü- bir zamanda aradığının- farkında mısın? Seni birazdan- YA Bİ UZAK DURUN BE! ...Seni birazdan arıyacağım.
Jack o sırada bir şeytan grubu ile uğraştığı için kardeşine fazla cevap veremedi. Emily biraz üzüldü ama fazla üstüne alınmayarak yatağına geçti.
/Ertesi gün/
(Şarkı ile okunması kesinlikle tavsiye edilir, zorunlu değil)
*UYARI! BİNADA ŞEYTAN TEHDİTİ ALGILANDI! BÜTÜN GÖREVLİLER VE SİVİLLER GÜVENLİ YERLERE TAHLİYE EDİLSİN!*
Emily, yüksek sesten dolayı yataktan korku ile kalktı ve hemen hazırlanıp odadan çıktı. Odadan çıktığı gibi askerlerin aşağı doğru indiğini gördü ve o da onlara katılıp, bir grup halinde aşağı indiler.
Aşağı indiklerinde, salon bomboş ve her yer dağınık bir haldeydi. Şeytanlardan biri askerleri gördüğü gibi onlara doğru koşmaya başladı ve o sırada askerlerin arasından, şeytana karşı biri saldırdı. Emily, arkadan şeytana doğru modifiye edilmiş silahı ile, şeytanın kafasına silahı kanca gibi saplandı. Diğer şeytanlar buna daha da öfkelendi ve hepsi birden saldırmaya başladı. Ortam bir anda savaş alanına döndü. askerler binayı korumakta zorluk çekiyordu ve emily bu anı bir fırsata çevirmek için askerlerin önüne atıldı.
Silahını çıkarttı ve 2 şeytan onun etrafını sardı. Emily pozisyonunu aldı ve şeytanlardan biri ona doğru koştu. Tam şeytanın pençesi ona değecekken, hemen aşağı eğildi ve silahın tırpan tarafı ile şeytanın gövde kısmında büyük bir yarık açtı. Diğer şeytan ileri atıldı ve ona doğru pençe saldırılarında bulundu. Hem sağdan, hem soldan, emily hepsinden kaçtı ve yıkım tırpanının (silahına verdiği bir isim) zincirini uzatıp, tırpan kısmını uzağa doğru attı. Zincir gerildiği gibi tüm gücüyle kendine çekti ve şeytanın kafasını bedeninden ayırdı. Tam o anda önceki yaraladığı şeytan arkasında belirdi ve ona saldırmak için hazırlandı. Emily arkasını döndüğünde, kaçmak için geç kalmıştı fakat askerlerden biri şeytanın kafasına sıktığı gibi onu öldürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytanın Tohumu
AventuraKral, artık kafayı yemeye başlamıştı. Durmak bilmeyen düşünceler gelip gidiyordu. Aklında tek bir hedef vardı. Melekleri nasıl yenebilirdi? Onlara karşı ne yapması gerekiyordu? Bir ordu melek için ne kadar güce ihtiyacı vardı...? Çaresiz ve öfkeli b...