Hücrede yine gidebildiğim kadar derine gitmiştim.
"Hey, iyi misin?"
Bana seslendiğini sandığım kadın sesine döndüm ve aynı hücrede kalan bir çift gördüm.
"İyiyim.."Dedi erkek olan.
Birden gardiyan yaklaştı.
"Burda"
Dedi.
Sonra kucağında yarı baygın küçük kardeşimle
O mavili yakışıklıyı gördüm.
Noluyo lan-Mavili yakışıklı hücrenin önüne eğilip kardeişimi kucağından ayırmadı.
"Prens bak, hadi sakin ol"
Onlara doğru yürüdüm ve ellerimi cam kapıya yasladım.
"Ne oldu ona"
Kafasını kaldırıp yüzüme baktı.
Yalnız bayağı yakışıklı bir çocuk bu.
Dizlerimin üstüne eğildim."Şey, biraz uzun bir hikaye"
Ne diyor lan bu. Kardeşim burda ağlamaktan telef olmuş. Gözlerimi açabildiğim kadar açtım. Ve son sakinliğimle,
"Hücreyi aç, lütfen."
"Üzgünüm açamam,"
"Lütfen, kaçmak için değil yemin ederim, "Gözlerini benden çekip Alaz'a çevirdi.
Olmaz. Benim ona ihtiyacım var."Kaçmak için değil, zaten o bu haldeyken nasıl kaçarım?"
Bana baktı,
"Üzgünüm yetkim yok,"
NE DİYOR LAN BU. Siktirme yetkini.
Gözlerim doldu,Elini Alaz'ın yanaklarına tuttu.
Bi ara gözlerindeki eli yere düştü, yüzü ifadesizleşti ve yana doğru düştü.
Siktir. Burdan çıkınca bu maviliye gözlerinin mavi olduğuna pişman ettirmessem. Bende Bulut değilim."Prens?"
Dedi.
Yanağına çarptı elini bi iki defa
Tabi benim sabrım taştı."AÇ ŞUNU"
cam kapıyı yumruklamaya başladım.
Koşma sesleri duydum duydum sonra.
Ses gelen tarafa bakınca, o siyah incili adamı gördüm"ARDA AÇ KAPIYI"
Diye bağırdı.
Dediği gibi kapıyı açınca, olabildiğince hızlı çıkıp mavilinin kucağından kendi kucağıma çektim Alaz'ı.
Gözlerim onun mavilerine çıkınca, gözlerinde başka bir duygu gördüm. İyi Saklanmış bir duygu. İmrenme ve kıskançlık.
Alaz'a çevirdim gözlerimi,"Alaz'ım tamam birşey yok"
Ellerini kaldırıp boynuma doladı kollarını.
"AĞBİEE"
Alaz'ın saçlarını sevdim tek elimle.
Neye bu kadar üzüldüğünü bilmiyorum."Tamam sakin ol, geçti"
Onu kendimden ayırıp gözlerini sildim ve desteklemek için hafifçe gülümsedim.
"Neden anlatmıyorsun?"
"Ağbi o yağşıyğor "boynuma daha sıkı sarıldı ve kalbimin derinliklerindeki körleşmiş bir duyguyu uyandırdı.
"Hislerini anlıyabiliyorum, bende böyle hissettim,"
Dedim.
Aradan birkaç dakika geçti..."İyi misin artık?"
"İyiyim"Mavili yakışıklı sordu bu soruyu. Bu adamın gözleri çok güzel... yalnız söylemeye cesaretim yok.
Birden kapı açıldı ve içeri arkadında iki askerle Eray girdi.
"Amirim, ona birkaç birşey söylemem lazım."
Mavili Alaz'a baktı.
"Geliyor musun Prens?"
"Sen git ben kalıyorum."Gidiyor güzel gözlü.
Eray yaklaştı."Bulut. Birşey söylemem lazım- "
"Onu duydum."
"Bulut- kardeşin- kardeşim- kardeşlerimiz-"
.
.
.
__________Tatmin edici bir bölüm olmadığını biliyorum 🙃 ama ciddi bir tıkanıklık ve yoğunluk içerisindeyim yani bölümler biraz gecikebilir
Diana ya selamlar👋🏻👋🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boş Kafes (bxb)
Teen FictionRenk pigmentleri bozuk bir çocuğun yaşadıkları anlatılır. -kırmızı göz ve mavi saçla toplum içinde 'katil şirin' yada 'vampir' olarak çağırılırdı. Ara sokaklarda dolaşır, herkes ondan korkardı. Korkulacak birşey yoktu aslında. Masumlara dokunmaz...