Başlamadan uyarmak istiyorum
Bu ficde oldukça fazla smut vardır.
___
"Ah,"
"Tamam artık yapmayalım."
"Sence içindeyken yapmama gibi bir ihtimal var mı?"
"Ihm."
Küçük olanın içindeki hareketlerini sertleştirdi. Acıyla kıvranan beden sanki onun teni için yaratılmıştı. Uyumlu olduklarını düşündü. Sikini saran sıcak duvarlara birkaç kere daha vuruş yaptı. Küçüğün bedeni kıvrıldı, onun ismini haykırdı. "Ne olur, bir kere daha..."
Konuşamıyor gibiydi. Dili tutulmuş olmalıydı. Sırıttı büyük olan. Her ne kadar birbirleri için yaratılmış olduklarını düşünse de yine de pek hoşlandığı söylenilmezdi.
"Şuna bak, az önce yapmak istemeyen çocuk şu anda tatlı noktasına vurmam için yalvarıyor." Alayla gülümsemesine sinirlendi küçük olan. Fakat sinirlense bile içinde hissettiği zevk onu her yerinden kolaçan etmiş, bir süre sonra karşısındakinin karnına boşalmıştı.
"Vay canına, baksana bu video kaydı neler çekiyor."
Daha yeni boşaldığı için henüz kendine gelemeyen çocuk ellerini omzuna koyarak soluklanmaya çalıştı. "Kes sesini Lee Minho."
"Ne oldu Han? Biraz dağılmış gibisin."
"Hâlâ alay ediyor."
"Tamam, bu kadar yeterli Jisung."
Çocuk altında olduğu bedenin içinden çıkmasına izin vermeden ters döndü. Böyle bir durumda kendini ezdirecek biri değildi. Kucağına iyice oturduğunda eli boşalmıştı sanki Minho'nun. Ellerini nereye koyacağını bilemeden Jisung'un beline yerleştirdi. İçindeki alet ile sürtünen Jisung'un kısık inlemeleri kendi kulağına doluyor, kendisinin on kat daha fazla inlemesine sebep oluyordu. Jisung içindeki aletin seğirmesini hissettiğinde içinden çıktı ve çekiştirdi aleti. Eline dolan sıvı ile gülümsedi.
"Şuna bak, az önce yeterli bulan çocuğun menileri elimde."
"Hey bu arada, sırrımı saklamayacak olursan bu sefer ben seni sikerim."
"Anlaşma anlaşmadır Han Jisung, ve ben bu anlaşmayı sen geçmediğin sürece geçmem merak etme."
🖕🏿
Bu gün öğlen yemeği tenefüsü.
Her yer kandı. Okulun erkekler tuvaleti buram buram kan kokuyordu ve Han Jisung bundan ne keyif alıyordu, ne de zevk. Hiçbir şey hissetmiyordu. Cesetlere ve kanlara olan hissizliği on beş yaşında, üç yıl önce başlamıştı.
Hiçbir şey kız kardeşinin cesedi kadar ağır kokamazdı.
Kendi şaheserine baktı Han Jisung. Dudaklarına küçük bir gülümseme peyda oldu. Çok çarpıktı. Yemin edebilirim ki bu gülümsemeyi onun dudaklarına bakmayan biri fark etmezdi.
"Ceset görmekten keyif mi alıyorsun? Dudaklarındaki sırıtışa bak."
Her anlamda kanlı ellerini üzerine silip kafasını kaldırdı. Yüzü az önce öldürdüğü çocuğun direniş hareketleri yüzünden yer yer kan olmuştu, ve bu onu daha çekici gösteriyordu.
"Ne geziyorsun burada?"
Kahverengi saçlı oğlan, gözünü cesetten bir saniye bile ayırmadı. "İyi ceset, fakat kirli iş. Temizlemesi senin için zor olmayacak mı?"
Minik bir kahkaha döküldü dudaklarından. "Emin ol, zor olmayacak."
"Emin ol, seni altıma almam da zor olmayacak."
"Ne alaka? Ne o Lee Minho, yoksa benden etkileniyor musun?"
Başını sağa ve sola salladı Minho. "Hayır, sadece orospunun tekiyim ve senin şu an bir insan öldürdüğünü okulu bırak polislere kadar taşıyabilirim. Bu işten yararlanıyorum. Söylememem için bir şans sadece sana." Yerde yatan kendinden birkaç yaş küçük olan kız çocuğunun tam kalbinin üzerindeki bıçağı çekil aldı. Minho'nun boynuna yaslaması saniyelerini almamıştı. Üç yıldır bu işi yapıyordu ve artık yeteri kadar olmasa bile profesyonel sayılırdı artık.
"Seni burada aynı yerde yatan sevgilin gibi öldürmem saniyelerimi almaz. Emin ol."
Bu sefer gülme sırası Minho'daydı. Gülerken kafasını geriye eğmesi nedeni ile bıçak boynuna sürtünmüş, sevgilisinin kanının boynuna bulaşmasına neden olmuştu. "Yıllar sonra durumlar eşit ha?" Bu çocuğun şifreli konuşması oldukça sinirini bozmuştu. "Ne kasdediyorsun sen?"
"Ah, ben yıllar önce senin biricik kız kardeşini öldürdüm. Şimdi ise sen benim yedi yıllık sevgilimi öldürüyorsun. Evren, adalet ile yaratılmış diyorum Han Jisung."
Elindeki bıçağın seğirmesine ve Minho'nun boynunun bıçak yüzünden soyulmasına şahit oldu ikisi de. Her ne kadar güçlü bir katil olsa da her katilin bir zaafı vardı. Han Jisung'un ise zaafı küçük kız kardeşiydi.
"Orospu çocuğu. Tabii ya, boynundaki LM harfleri. Sendin değil mi o?"
"Jeton geç düşüyor ama seviyorum bu çocuğu."
"Aptal, bunu neden şimdi söyledin?"
"Benim teklifimi kabul etmen için. Sonuçta annenin hâlâ elimde bilgileri var ve öldürmem saniyelerimi almaz. Küçük katil Han Jisung, hayatının katili ile tanışıyor."
Hâlâ bazı şeyleri idrak edebilmiş değildi. Neden bu piç kurusu şimdi çıkıp gelmişti? Bu bilginin doğruluğundan emin olabilecek miydi? Fakat garip bir şekilde doğru olduğuna inanıyordu. Annesinin bahsettiği şekilde çocuk Japonlara benziyordu hatta ortaokul eğitimini orada tamamlamıştı. Aynı sunınıfta değillerdi fakat Lee Minho'nun okulda ün salmış olması yüzünden biliyorlardı. Annesi çocuğun kim olduğunu biliyordu fakat her zaman "Eğer bilirsen öldürüler." dediği için sadece bu bilgilere erişebiliyordu Han Jisung. Bıkkın bir nefes verdi. Teslim nefesiydi bu. Minho dudağını kıvırdı.
"Teklifin ne?"
"Çok basit. Benimle istediğim zaman şeviştiğin kadar senin sırrını saklayacağım. Ayrıca bu kamera önünde olacak."
___
Sınav zamanı fic yayinlama hobim var evet
İlk bölüm nasıldı
Bu ficde planım hem smutu fazla koymak hem kanı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Star / Minsung +18
Fanfiction❗Ficde oldukça fazla smut vardır.❗ Sayısal sınıfından Han Jisung'un bir gün minik bir sırrı sözel sınıfından Lee Minho'nun eline geçer. Lee Minho'nun ise sadece tek bir isteği vardır.