|12|

1.2K 64 121
                                    

____

2 AY SONRA

Her şey yerinde gibiydi. Gruptaki herkesi zor da olsa bulmuşlardı ve herkesin sağlığı yerindeydi. Ryujin'in mantıklı fikri sayesinde hepsi kurtulmuşlardı, ya da yaşıyorlar demeli miydim?

Benim deliğim bile iyileşmişti, hatta Jeongin ara sıra gelip "Minho ile çocuk yapma işlerine devam edebilirsiniz, sorunun yok." diyip gidiyodu. Ancak bir sorunumuz vardı;

Taehyun, Beomgyu'nun sol böbreğini çalmıştı.

"Of, doktor bana kafeinli kahve içemezsin dedi ya. Şaka gibi adam, kafeinsizi de mi var?"

Beomgyu keş bir insandı, günü yedi sekiz kupa kahve ile kapatan bir insan olduğu için şimdi sürünüyordu işte. "Boşver be kankam, senin yerine her gün ben içerim kahveyi." Ryujin'in omzuna vurup bulunduğumuz odayı terk etti.

Bu süre zarfında yeni bir şey de öğrenmiştim, benim bir ablam vardı.

Kendisi ile tanışmıştık hatta ona garip bir şekilde kanım ısınmıştı. Bizimkileri bulmada da o yardımcı olmuştu, o yüzdendir belki de. Son zamanlarda o kadar hissizdim ki, buna bile tepki gösteremiyordum.

"Ben yatacağım."

Minho ve ekibinin isteği üzerine onların evinde kalıyorduk, hatta Jeongin bizimkilerin kaldığı odada çok insan var rahat uyuyamazlar diye "Siz zaten Minho ile birbirinizin her şeyini gördünüz, onunla yat." demişti, onu dinlemiştim, bu benimde işime gelirdi. Minho'nun odasına girince onun olmadığını fark edip derin bir of çektim.

🖕🏿

Boynumda hissettiğim öpücükle irkilip uyandığımda arkamı dönünce Minho yanağımdan öpmüş ve yanıma yerleşmişti. "Bugün nasılsın?" İyiyim anlamında başımı salladım çünkü, şu an da hızını kesmesi gereken bir kalbim vardı.

Minho bu aralar sürekli kalbimi hızlandırmaya başlıyordu.

"Yarın Bora abla ile alışverişe gideceksiniz, biliyorsun değil mi?"

Başımı sallayıp kollarımı koluna sardım. "Göğsümde uyumak ister misin? Geçen gün uyuduğunda bunu sevdiğini söylemiştin."

Başını hevesle salladığında onun bu hevesine gülmüştüm, şu an çok tatlı görünüyordu ki, keşke kendini görebilseydi. Yastığı yükseltip yaslandığımda göğsüme yatıp kulağını kalbime koydu. Bu hiç iyi olmamıştı çünkü hâlâ kalbim yavaşlamamıştı. "Kalbin çok hızlı Sung."

"Senin yüzünden!"

Bu öz güveni nereden almıştım bilmiyorum ama şu an da hiç bir şeyi düşünerek söylemiyordum. "hm?"

"Senden hoşlanıyorum galiba."

İçinin de titrediğini hissettim o an. Niye bu kadar heyecanlanmıştı ki? Doğrulup dizlerime oturup bana sarıldı. "Ne dedin sen?"

Eli ayağı titriyordu, ne olduğunu anlayamamıştım. "Senden hoşlanıyorum Lee Minho."

Dudakları, dudaklarımı buldu. İlk defa bu kadar hoşuma gitmişti dudakları, tüm benliğimi kaybetmemi sağlamıştı dudakları. Çok seviyordum dudaklarını, Lee Minho'nun tüm zerresini çok seviyordum.

"Jisungie ben de senden hoşlanıyorum!"

Elleri belime indi, ben o sırada fırsattan istifade boynuna kollarımı dolayarak öpücüğünü derinleştirdim.

"Öhm yani, size sevişin derken buradan bahsetmemiştim. Otel tutun orospu çocukları, maalesef Felix'in libodosunun bunu kaldıracağını sanmıyorum. Maalesef dün saçıma kalkmıştı da."

Star / Minsung +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin