Koruyucu alfa|Hyunlix omegaverse

28|kurtarıcam

Bölüme geçmeden önce,

elllyyksell doğum günün kutlu olsun tatlım. İyi ki doğdun, iyi ki varsın. 💞💞🥳🥳🎂

Bu bölüm sana hediyem olsun ✨

İyi okumalar bebeklerim!

*****

Felix'den

Gözlerimi başımda hissettiğim keskin bir acıyla açtım.  İlk bir kaç saniye gözlerimi alıştırmak için kırpıştırmaya başladım. O esnada da gözlerimi bulunduğum yerde gezdiriyordum. Bodruma benziyordu. Sanki bir evin bodrumundaydım. Etrafta eski püskü şeyler vardı. Bir masa vardı üstüne kesici aletler koyulmuşdu.  Bu bir tık gözümü korkutmuştu.

Ayağa kalkacağım sırada. Ayaklarımın ve ellerimin sandalyeye bağlı olduğunu fark ettim. Gözlerimi yan taraflarıma çevirince Jisung, Seungmin ve Jeonginin de benim gibi ayaklarıyla ellerinin sandalyeye bağlı olduğunu fark etdim. Daha uyanmamışlardı.

Sahi bize nolmuşdu böyle? En son AVM de geziyorduk. Sonra birden arkadan ağzıma birşey tutulmasıyla bayılmıştım. Geri kalanı yok. Siktir! Kaçırılmışız.

"Jisung, Seungmin, jeongin. Kalkın hadi."

Seslenmemle hareketlenmeleri an meselesi oldu. Sırayla gözlerini açıp bana baktılar. Gözlerini etrafda gezdirmeye başladılar.

"Burası da neresi? Neredeyiz biz?"

Gözlerimi Jeongine çevirip cevap verecekken. Seungmin çoktan olayı çözmüş. Sıkıntılı nefes verip cevaplamıştı.

"Kaçırılmışız."

"Ne?"

Gözlerimi Jisunga çevirince korkmuş gözlerle ileriye baktığını fark ettim. Baktığı yere bakınca kesici aletlerin olduğu masayı gördüm.  Geri ona dönmemle gözlerinin dolmuş olduğunu anlamam uzun sürmedi. Sikeyim. O hamileydi ve korkması çok normaldi. Gerçi kim korkmaz ki?!

"Jis bebeğim korkma elbet çıkıcaz burdan. Derin nefes alıp ver hadi."

Dolu gözlerini bana çevirip dediğimi yaparak derin nefesler almaya başladı. Tam o sırada kapının açılma sesiyle dördümüzde oraya döndük. Bir kaç gündür ortalıkta görünmyen Woojini görmem çok şaşırtmadı doğrusu. Elbette birşey yapacağını tahmin ediyordum-ediyorduk- ama diğerlerini bulaştıracağını tahmin etmemişdim.

Sırıtarak yaklaşıp önümüzde durdu. Gözleri üzerimizde gezince en son bende durdu. Ağzındaki lanet sakızı iğrenç bir şekilde çiğneyerek konuşmaya başladı.

"Eeeee omegacık görüşmeyeli nasılsın?"

Sesini duymam bile midemi bulandırmaya yetmişdi. Benim sesimi duymak istiyordu piç! Ama ona istediğini vermeyecektim. Bu yüzden sessiz kalıp gözlerimi devirdim. Diliyle yanağına baskı yapıp nefes alarak konuşmaya devam etdi.

"Hayırdır? Konuşmayacak mısın? Ahh hadi ama sesini duymak istiyorum."

Tekrar gözlerimi devirip ona cevap vermedim. Sinirle kaşlarını çatıp Jeongine yaklaştı. Aniden saçından tutup çekmesiyle Jeongin acıyla inledi.  Sikeyim! Onlara birşey olmasına dayanamayacağım için onları getirmişdi.

"Tamam dur Allahın cezası! Çek elini, konuşacağım."

Bunu duymayı bekler gibi Jeonginin saçlarını bırakmış sırıtarak bana yaklaşmıştı. Elini kaldırıp yanağımı okşayacakken başımı geriye çektim. Bu hamlemle ıslık çalarak sırıtmaya devam etdi.