Woojin ani bir hamleyle beni kucağından fırlatırcasına yere atdı. Ben daha ne olduğunu anlamadan bana yaklaşıp saçımdan yapışdı. Sertçe geriye çekip tükürürcesine konuşmaya başladı.
"Sen benim dediklerimin tersini yaptın öyle mi?! Sen kaşındın amına koyim!"
Saçımı sertçe bırakıp telefonuna uzandı. Bir numaraya tıklayıp sertçe bana bakarak sinirle konuşmaya başladı.
"Jay, hee-chanı alıp buraya gelin!"
Dedi ve telefonu kapatdı. Ardından hala aynı yerde olan bana doğru gelmeye başladı. Bende sürüklenerek duvara doğru gidiyordum. Tam o sırada kapı çaldı.
"Gir!" Woojinin komutuyla demin beni getiren korumalar içeri girdi.
"Ayağa kaldırıp, tutun şunu."
Tam ayağa kalkacakken iki korumada hızla bana yaklaşıp kollarımdan tutarak kaldırdı. Ellerinde çırpınmaya başladım.
"Bırakın beni!"
Woojin bana yaklaşıp parmak uçlarıyla yüzümü okşamaya başladı.
"Hmm şimdi sana mı zarar versem yoksa hamile arkadaşına mı? Bence hamile arkadaşına zarar vermem daha acıtır canını."
Deyip kahkaha atdı. Hızla başımı iki yana salladım. Ağlayarak yalvarmaya başladım.
"Hayır hayır. Ona dokunma lütfen ne yapacaksansa bana yap."
Benim ağlayan yüzüme bakıp yine kahkaha atdı. "Götürün bunu diğerlerinin yanına. Geliyorum."
"Tamam efendim."Korumalar iki kolumdan sıkıca kavrayarak beni odadan çıkardılar.
Dakikalar sonra demin çıktığım kapıdan içeri itildim. Korumalarda peşimden içeri girdiler. Yere çakılmamla ağzımdan kısık bir inilti kaçtı. Kafamı yerden kaldırdığımda jisungların başıma toplaşdıklarını gördüm.
"Felix. Aman tanrım! İyi misin?"
Seungminin endişeli sesiyle bakışlarımı ona çevirdim. Gözlerim dolu dolu olmuşdu. Kollarımı açıp üçünü de kollarımın arasına alıp sarıldım. Korkuyordum. Onlara zarar gelemesinden çok korkuyordum. Bana birşey yapmaları umrumda değil onlara birşey olmasın yeter.
Kapının tekrar açılmasıyla woojinin iğrenç sesini duydum.
"Ayırın şunları. Felix hariç hepsini bağlayın geri."
Göz ucuyla kapı tarafa baktığımda açık bıraktığını gördüm. Korumalar bize yaklaşana kadar sabah olardı. Biraz kafamı geri çekip hepsinin yüzüne sırayla baktım ve kısık bir sesle konuşmaya başladım.
"Beni dinleyin. Birazdan hyunjinler burada olucak. Kapı açık hemen kaçın burdan."
Üçüde kafasını hayır anlamında salladı.
"Hayır seni yanlız bırakamayız."
Dedi jeongin. Omuzlarının ardından bize doğru gelen korumalara bakıp derin nefes aldım. Ardından seungmine baktım.
"Seung bana hiç birşey olmayacak. Sana güveniyorum jisung ve jeongin sana emanet. Beni dinle ve onlarıda alıp kaç kapı açık merdivenlerin sonunda çıkış kapısı var. Oradan kaçın. Lütfen kaçın..."
Seungmin hemen kafasını iki yana salladı. Onun da gözleri dolmuştu.
"Felix sende gel."
"Beni dinleyin ve kaçın."
Dedim hızlı hızlı ve ayağa kalkıp bize doğru gelen korumalara iki ayağımla tekme atdım. Şansıma erkekliklerine vurmuştum bu yüzden iki büklüm olmuşlardı. Arkama baktığımda seungminin jeongin ve jisungun kolundan tutup çıkışa kaçtıklarını gördüm. Jeongin ve jisung seungminin tutuşundan kurtulmaya çalışıyorlardı. İkisi de ağlıyordu seungminse kendini sıkıyordu ağlamamak için. Jeongin ve jisung bana bakarak kafalarını iki yana salladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruyucu alfa|Hyunlix omegaverse
RomanceOkulun alfaları tarafından zorbalanan omega Felix, Onu zorbalardan koruyan alfa Hyunjin Düz yazı📝 Ara-sıra texting📱 Omegaverse, Boy x Boy👨👨👧👦 !Femlix! Angst değil!💫 23.01.2024