Koruyucu alfa|Hyunlix omegaverse

36|kırık

Öhm şimdi şöyle ki bölüm 6 saat önce gelicekti, amaa

İnternetler kesildiği için gelemedi

İnternet geldiği gibi de attım

İyi okumalar<3

☆☆☆☆☆

-3 gün sonra-

Felix'den

Hyunjinle birlikteliğimizin üzerinden 3 gün geçmişdi. En son duşda birlikte olmuştuk ve ben hamile kalmamam için hap almışdım. Tabii Hyunjin ne kadar istemesede ben gençliğimin baharında hamile kalmayı istemiyordum.

3 gündür okula gelmiyordum. O kadar yorgundum ve ağrılarım vardı ki, üstümden tır geçmiş gibiydim. 3 günün sonunda bu gün toparlandığımı hiss edince okula gelmişdik.

Şuan da Hyunjinin kolunun altına girmiş kantinde hep birlikte oturuyorduk. Daha doğrusu okulda dönen dedikoduları konuşuyorduk.

"Ne kadar kaldı zilin çalmasına?"

Jisungun sorusuyla cebimdeki telefonumu çıkarıp saate bakmışdım.

"2 dakika kaldı."

Dedim ve telefonu tekrar cebime koydum. Chan hyung ayağa kalkıp bize döndü.

"Hadi kalkın da çıkalım sınıflara."

Dediğinde hepimiz kafamızı salladık. Herkes kalktığında deminden beri telefona bakan Hyunjin telefonu cebine koyup bize döndü.

"Siz gidin ben bir tuvalete gidip geliyorum."

Diğerleri ona onaylayıp önden gittiklerinde kafamı çevirip hyunjine baktım.

"Alfam? Bir sorun mu var?"

Bana bakmadan kolunu omzumdan çekti.

"Hayır yok. Sende git."

Dedi soğuk bir sesle. Bir şeyler olduğunun farkındayım ama çok düşünmemeye karar verdim. Kafamı sallayıp yanağına öpücük kondurarak ayağa kalktım ve bende sınıfa doğru gitmeye başladım. Sınıfa geldiğimde hocanın daha gelmediğini görüp derin bir nefes verdim. Yerime geçip oturdum ve matematik kitabımı çıkardım. Aynı zamanda defterle kalemde çıkardım. Sınavlar yaklaşıyor not almak lazım.

Gözüm her saniye kapıdaydı Hyunjinin hocadan önce gelmesini istiyordum. Çünkü Bayan Soo çok katıydı derse gecikme konusunda. Üstelik Hyunjin bir kaç kez geciktiğinden onunla arası pek iyi değildi. En son hyunjini uyarmıştı. Bir daha geç gelirse onu derse almayacağını söylemişdi. Açıkcası bu hyunjinin pek umurunda olmasa da benim umurumdaydı çünkü her ne kadar bana güvenip derslerle hiç ilgilenmesede yine de bir anlayışı olmasını istiyordum.

Sınıftaki seslerin birden kesilmesiyle kafamı kaldırıp kapıya baktım. O zaman koca bir siktir çektim. Çünkü Bayan Soo elinde sınav kağıtlarıyla sınıfa giriş yapmıştı. Bende diğer öğrenciler gibi ayağa kalkıp saygıyla eğildim.

"Otura bilirsiniz arkadaşlar. Masa da ne var ne yok kaldırın sınav yapıcam."

Sırtıma uygulanan baskıyla arkamı döndüğümde jisungun sevimli bir şekilde bana baktığını gördüm.

"Yongbok~ah yardım ediceksin dimi?

Sevimli sesiyle kısık bir şekilde kıkırdadım. O an mühürümde hissettiğim acıyla gülüşüm yüzümden soldu. Elimi mühürüme götürüp acıyla inledim. Tanrım buda neyin nesiydi?!

"Felix. Felix iyi misin? Noldu?"

Seungminin telaşlı sesiyle demin bana gülerek bakan ama şimdi endişeyle bakan jisungla Seungmine döndüm. Abim yan sınıfta olduğu için jis ve seung birlikte oturuyorlardı.