Dark & Wild /Taekook

| 2 |

"Vampirlerin gücü kimsenin onlara inanmamasıdır."
~

Taehyung karşısında dikilen kralın sözlerinden bir şey anlamadığında kaşlarını çattı. Bu, her ne kadar onunla ilk karşılaşması olsa da adını her zaman duymuştu. Jeon Javier küçüklüğünden beri babasının dilinden düşmeyen bir vampirdi.

Kral Kim, Jeon topraklarından nefret ettiği kadar Jungkook'a da hayranlık duyardı. Onun küçük yaşta ortaya çıkan üstün yetenekleri, kardeşlerin en küçüğü olmasına rağmen öne çıkan lider karakteri ve sinsi zekasını her zaman Taehyung'a örnek gösterir 'Ondan daha iyisini yapmalısın' diye başlayan cümlelerini sıralardı.

Kral Kim'in tüm vampir krallıklarını ele geçirme arzusu Jungkook gibi bir oğlu olmasını istemesine neden oluyor ve bu uğurda Taehyung'u hırpalamaktan asla geri durmuyordu.

Jungkook'un topraklarda söz sahibi olduğunun duyulmasından sonra Kral Kim olduğundan daha da hırçın ve acımasız hale bürünmüş, Jungkook'un zekasına yenilmekten bir hayli korkmuştu. Bu yüzden henüz yönetimde yeni olduğunu bilmesine rağmen Jeon topraklarına saldırmış çok kan dökmüştü. Tüm savaş kurallarını hiçe saymış yüzlerce vampiri katletmişti. Sonrasında ise Jungkook'u mağlup etmenin verdiği zevk ile malikanesinde soyluların katıldığı bir yemek bile düzenlemişti. Kral Kim, Jungkook'tan ölesiye nefret ediyor ancak ona sonsuz bir hayranlık duyuyordu...

Taehyung ise doğduğundan beri safkan vampir arzularını gösterememişti. Babasının onu herkesten gizli yetiştirmesi Taehyung'un isteklerinin bastırılmasına neden olmuş, dışarıya iyi huylu sakin bir prens imajı çizmesini sağlamıştı. Prens, varlığının diğer krallıklardan gizlenmesi, sadece adının bilinmesi, yüzünü kimsenin görmemesi gibi bazı kısıtlamalara karşı gelmeyip bu durumu bir fırsata çevirmişti. Halinden memnundu.

Düşüncelere daldığı sırada kralın boğazını temizleme sesiyle kendini toparladığında ancak konuşabildi.

"Beni buraya neden gizlice çağırdığınızı öğrenebilir miyim?"

Karşısındaki kral başındaki pelerini kaldırıp gözlerinin içine bakmış değildi. Yüzü doğru düzgün gözükmüyordu. Taehyung'un sorusunu görmezden gelerek konuştu.

"Prens Taehyung"

"Evet"

"Sizi oldukça zor bir durumdan kurtaracak olan büyük bir yalanı söylemek mi daha günahtır yoksa kimsenin anlayamayacağı küçük ve basit bir yalanı mı?"

"Nasıl?"

"Hangisini söyleyen cehennemi hak eder?"

Taehyung bu beklenmedik soru karşısında ne diyeceğini bilememişti. Jungkook ise beklemekten fazla hoşlanmazdı, sabırsızdı. Vernon ona her zaman hızlıca cevap verirdi.

"Ne demek istediğinizi anlayamadım."

Jungkook hayal kırıklığıyla nefes verdi. Prensle tanışma işi tam bir fiyaskoydu. Karşısındaki vampirin kendisi kadar zeki olacağını ummuştu ancak beklediği gibi değildi. Sorusuna bir an önce cevap vereceği yerde oyalanıp duruyordu. Buna daha fazla tahammül etmek istemedi.

"Her neyse"

"Beni buraya bu anlamsız konuşmaları yapmak için mi çağırdınız? Öyleyse sizin için harcadığım vakte üzüleceğim."